Uzun zamandır köşe yazıları yazamıyorum. Başta yoğunluk nedeniyle… Dünyanın en zor işidir fikir işçiliği!. Mal üretmeye benzemez fikir üretmek, yorum yapmak, yazmak… büyük emekler ister.. Sabır ister, aşkla dolu yürek ve cesaret ister.. Artvin’de yapılan anket sonrası ortaya çıkan durumu yazımdan geçemezdim… Çünkü biliyorum ki, hiç kimse bunu yorumlamayacak, yada benim istediğim, görmek, okumak istediğim şekliyle yazamayacak. İş başa düştü.

Anket şirketlerini her zaman riskli bulmuşumdur. Çünkü anketler yönlendiricidir. Hele hele bizim gibi demokrasi kriterlerinden çok uzakta duran ve demokrasiyi bilmeyen, sadece sandık kısmını bilen toplum için Maniple eder, mikser gibi beyin karıştırır! Anketler para ile yapılır. Masrafı vardır. Gücü olmayan bir kurum, kuruluş, siyasi parti anket yaptıramaz! Paranın girdiği yerde ise her türlü entrika, Bizans, İngiliz oyunları vardır! Artvin’de bir anket şirketi dolaşıyor.

Aslında anket Kocatepe üzerinde sanki… Çünkü sorular arasında “belediye seçimlerinde Kocatepe’ye oy verdiniz mi, Bundan sona verir misiniz?” Soruları da var. Belki de önümüzdeki belediye seçimleri için Adalet Kalkınma Partisi’nin yeni arayışlardır!

Artvin’de Artvin Belediyesi’ni konu alan, seçim sonrasını irdeleyen ve seçmenin olası bir seçimde kime oy vereceği ile ilgili sorulardan oluşan bir anket Artvin’de günün konusu oldu. Anketörlerin anketi belediye adına yapıyoruz demeleri ise belediye için sorun oldu. Çünkü içinde insanları rahatsız eden ve rencide den 2 soru vardı. Bu 2 sorunun anket ile alakası yoktu! Etnisite soruluyor.

Türk-Kürt, Gürcü Laz ve diğerleri şeklinde şıklanmış cevaplar! Bunun neresinden tutsanız elinizde kalır! Diğerleri ne demek? Bu yüzden anketi yapan anketörler zor anlar yaşadı. Tepki çeken sorular aslında dünya ile ilgili değil ahret sorularıydı çünkü! Derler ya kabire indiğinde ilk soru Rabbin Kimdir? Hangi dindensin? Peygamberin kimdir? Bunları bize Münker- Nekir melekleri soracak. Ama günümüzde Münker-Nekir’den önce bu soruları melek görünümlü anket şirketleri sormaya başladı bile!. İnsanın içinden haykırarak “SANA NE BE ZINDIK “ diyesi geliyor.

SANA NE , SANA NE BENİM HANGİ DİNDEN MEZHEPTEN OLDUĞUM. SANA NE BENİM KİMLİĞİMDEN?

Ama şunu çok iyi bilin ki bunlar melek değil! Burada vereceğiniz veya vermeyeceğiniz cevaplar size nasıl bir şey yaşatacak, nasıl bir dönüşü olacak bilinmez! Ama bunların amacının ne olduğunu herkes çok iyi biliyor.

Emperyalist 5’ler bu projenin mimarıdırlar. Hani dünya 5’ten büyüktür diyoruz ya! Ya
da bazılarının dediği gibi, Dünya %’ten büyüktür! Onlar da bu büyüklüğü küçültmek için 5’ten büyük olan o bütünü parçalara ayırıyorlar, milletçiler, kabileler, devletçikler üretiyorlar. Böylece bu hormonlu, kan ile, çaldıkları emek ile beslenen 5’ler hep iri kalırken geriye kalan ve adına 3. Dünya dediklerinden oluşan dünya her geçen gün küçülüyor, ufalanıyor, bombalanıyor, yakılıyor, yıkılıyor, yok oluyor!

Yeni kuşak bilmez. Tarihte bir Yugoslavya vardı. Ne tuhaftır Dünyanın 5’leri, sayesinde Yugoslavya 5 parçaya bölündü!. İnsanlar birbirlerini öldürdü. Yugoslav halkına sordular, Sizi kim öldürdü? “ Biz birbirimizi öldürdük. Dün tavla oynadığım arkadaşım bana ateş açtı, Ben onun ailesini öldürdüm. Sebebini hala da bilmiyoruz! Ama ortada büyük bir gerçek var! Artık Yugoslavya diye bir ülke yok! Ve her ülkeciğin birbirinin düşman komşusu!

Değerli dostlar; George Soroz, dünyayı bu şekilde karıştırmaktadır. Ukrayna’yı, Irak’ı, Ortadoğu’yu Yugoslavya’yı ve hatta iddia ediyorum ki, Avrupa Birliği’ni, parçalayarak, avroyu tarihten silip, doların krallığını ilan edip Amerikan egemenliğini rakipsiz yapmanın peşinde!
Ne Avro, ne Dolar beni ilgilendirmiyor demeyin, gülerim ağlanacak halimize! Hacca bile avro ve dolarla gidiyorsun kardeşim. İbadetini yapabilmek için dolar kullanacaksın! İşte bundandır bu etnik kökenlerimizi ve dinimizi, mezhebimizi sorgulamanın altında yatan dehşet!

Kenya’nın kurucusu Jomo Kenyata’yı hatırlayın ne güzel ifade etmişti bu hain oyunu. “Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmeyi öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda, bizim elimizde İncil onların elinde topraklarımız vardı.”
İşte aynı zihniyet elimizden çeşitli oyunlarla topraklarımızı, madenlerimizi, sularımızı, limanlarımızı alırken, bize hangi dinden olduğumuzu, hangi etnisiteden olduğumuzu sorup ayrıştırmanın, daha sonra da geçmişte olduğu gibi çatıştırmanın peşinde olduklarını anlamadıysanız, Afrika’daki çatışmalar, Yugoslavya örneği, yıllardır ülkemizde yaşanan Türk- Kürt, ayrıştırması ve çatışması nasıl ortaya çıktı sanıyorsunuz?

Bu aşamadan sonra da her 2 tarafa silah satıyorlar. Binlerce yıllık kardeş, akraba et tırnak olmuş insanları birbirine öldürttürüyorlar. Ortadoğu halklarına bir bakın? IŞİD’in öldürdüklerinin tamamı Müslüman Beyler! Neymiş mezhebi onunkisinden değilmiş! Aynı Kuran’ı okuyan insanlar nasıl birbirini kesebilir ki? Demek ki Kuran’ı okuyanlar anlamıyor! Aynı şeyleri okumuyorlar. 1400 yıldır tek harfi değişmeyen Kutsal Kitabın hiçbir yerinde birbirinizi kesiniz, ayrışınız, çatışınız ve yok olun yazmıyor!

Kesen Allahü Ekber, Kesilen Allahü Ekber! Nedir bu korkunç paradoks? İşte bu 2 sorunun yarattığı kan ile çizilen tablo budur! Filistin’de acımasızca katledilen çocuklardır. Buna karşın kılı kıpırdamayan Suud’dur! Yoksullaştırılmış 1,5 milyar Müslümandır! Saraylarda yaşayan her sözü kanun olan petrol gelirini batılılarla kardeşçe ama tahmin ederim ki %10-%90 eşit şartlarla paylaşan krallardır! Batı bu sayede İslam coğrafyasının zenginliğini rahatlıkla sömürmektedir! Elini ateşe sokmuyor, Çünkü maşa yapımında kullandığı 2 kanıt var. Din ve Etnisite! Ona sadece silah satmak bunun karşılığında da iyi para kazanmak kalıyor! İşine geliyor savaşı durduruyor, işine geliyor başlatıyor. Otomasyona bağlıyor. Onun için bu tür anketler in birileri tarafından, belli bir amaç için yapıldığını, finansal kaynakların da bu kurum, kuruluş veya şahıslar tarafından, çeşitli melek isimleri adı altında yaptırıldığı aklınızdan çıkmasın!
Değerli dostlar işte o 2 soru onun için dehşet bir amaca hizmet ediyor. Bu anketi belediye yaptırmış, anket şirketi, Ali Veli fark etmez. Bundan daha korkunç olan ise, “Bu 2 soru da ne var. Türkiye’de hiç sorun olmadı. Artvin’de siyasi malzeme yapıldı” ifadeleriydi!. Burada küçük bir parantez açayım. Bugün kamudan atılan 10 binlerce kişiyi DAVİNCİ’NİN(!) ŞİFRELERİYLE yerleştirenlerin foyasını ortaya çıkaran Artvin’di. O zaman da bu kafalar, bunda ne var? Dediler. Şimdi daha büyük bir tehlikeye de aynısını söylüyorlar. Nedense hiç şaşırtmıyorlar!. Çünkü akis durumda cevapları hazır; “KANDIRILDIK!”
Demek ki, Sorosgiller, Türkiye’yi alıştırmışlar! Bu büyük tehlikeyi algılayamaz hale getirilmişiz. Ben Belediye Başkanı Kocatepe’nin cevap verirken, bu anketi kendisinin yaptırtmadığını, söz konusu olan 2 sorunun sakıncalı ve gereksiz bir soru olduğunu, Anket şirketinin bu soruyu sorma hakkına sahip olamayacağı şeklinde açıklama beklerdim. Cevabı maalesef kişiselleştirilmiş, sadece bu anketi belediyenin yaptırdığını söyleyen anketörlerin sözleri üzerinden belediyeye eleştiri yapan CHP Merkez İlçe Başkanı Şahin’le aralarındaki hizmet üretme polemik üzerinden cevaplamasına şaşırdım. Ne yazık ki mevzu bu kadar basit ve kişisel değil.
ESEN KALIN