Nerede olursa olsun; evde, işte, sokakta, tarlada, bahçede, parkta, nedir kadın? İsterseniz şöyle soralım;
“’Kadın’ dendiğinde aklınıza ne gelir, aklımıza ne gelir?
Böyle bir sorunun yanıtı; kişiye göre, toplum yapısına göre, eğitim biçimine göre, ahlak anlayışına göre, dinsel inançlara göre değişebilir. Biri çıkar;
“Yavrum benim” der ve kadını yatağında, cinsel bir obje olarak düşünür…
Bir başkası ucuz iş gücü olarak düşünebilir…
“Annem” der bir başkası, başının üstüne koyar…
***
Bu görüşlerin ucu açık, istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Yaşayan insan sayısı kadar kadın tanımlaması bile yapılabilir. Ne ki, ortak bir tanımlama da olmalıdır. Bu tanımlama da yukarıda sıraladığım; eğitim, toplumsal yapı, dinsel inançlar gibi nedenlerle şekillenir…
Burada yeni bir soru daha açmalıyız sanıyorum ve;
“Türkiye’de kadın nedir” diye sormalıyız.
İşte o zaman ortalık fena karışır. Hiç çıkamayız işin içinden. Dünyanın öyle bir yerinde yaşamalıyız sizin anlayacağınız. Bu ülkede kadını başının üstünde tutan da var, ayaklarının altına alan da.
İşin bu yanını da düşünürüz; en büyük etken nedir?
Türkiye tanımlanırken, bir yanıyla;
“Yüzde 99’u Müslüman” olarak tanımlanır.
Öyle ise, dinsel bir bakışla, kadına ortak bir bakış açısının oluşması gerekmez mi?..
***
Bana birisi söylesin; hangi din kadını ikinci sınıf vatandaş yerine koyar?
Hangi din kadının dövülmesini emreder?
Hangi din kadının öldürülmesini, parçalara ayrılacak boyutta cinayetlere kurban edilmesini ister?
Ve hangi din, parkta gezen hamile bir kadının bir erkek tarafından dövülmesine, tekmelenip yerlerde sürüklenmesine göz yumar?
Hangi yaratıktan klonlandığını bilemediğimiz o adam kılıklıyı doğuran bir kadın değil mi?
Din yanını geçtik, ona bu yetkiyi veren bir yasa mı var da biz bilmiyoruz!..
***
Geldik şimdi işin yasal boyutuna!
“Başkanlık” deyip duruyoruz ya son günlerde, başkanlık sistemiyle yönetilen ABD’de bir kadının parkta dövülmesinin cezasının ne olduğunu söyler mi konuyu bilenler?
ABD’de bir kadının otobüste tekmelenmesinin cezasının ne olduğunu söylerler mi?..
ABD’de yaşayan bir tanıdığım, aynı evin farklı odalarını paylaşan kiracıların olduğundan, mutfağı ortak kullandıklarından, bunların kadın – erkek gibi bir ayırımlarının olmadığından söz etmişti. Bu ortamda, bir erkeğin bir kadını rahatsız etmesi durumunda çok ağır cezalara çarptırıldığını anlatmıştı.
“Bizde bu yasalar” yok mu diyorsunuz?
Uydurmakta üstümüze yok ama!
Politik ortamdaki fiili duruma hukuki kılıf uydurmaya çalışan politikacılar, kadına uygulanan şiddet durumuna neden yasal bir örtü aramazlar?
Onların kadına bakış açılarının bir göstergesi midir bu durum?
Kadını önemsemeleri bu mudur, bu kadar mıdır?..
***
Manisa’da, parkta gezerken dövülen kadın, benim başımın tacısın! Seni insan yerine koymayanlar neyim olurlar bilemem…
