ÖZEL: “HAZIRSANIZ, HODRİ MEYDAN!”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AKP-MHP’nin getirdiği Anayasa teklifini ‘hadsiz ve tabansız’ olduğunu belirterek, “Ülkenin rejimini tartışmaya açıyorsunuz. İki kefeli terazi. Birinde iki parti (AKP-MHP) diğerinde Çanakkale, Anafartalar’da toprağın altında kefensiz yatanların yüreği konacak. Orda oyları tartarlar, saymazlar. O tartıya çıkmaya hazırsanız hodri meydan. Biz bu tartıya çıkarız ve bu rejim değişikliğini size yaptırmayız arkadaşlar” dedi.

Dün çalışmalarına başlayan Anayasa Komisyonu görüşmelerinde CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel,  teklif üzerinde CHP grubu adına bir konuşma yaptı.

ÜLKENİN GÜNDEMİ TERÖRDÜR, ÇÖKEN DIŞ POLİTİKADIR

Konuşmasının başında ülke gündemine de değinen Özel şunları söyledi:

“İktidarda olalım, muhalefette olalım; Türkiye’nin herhangi bir yerinde, bir kahve köşesinde, bir köy tulumbasının başında, bir otogarda bilet sırasında karşılaşacağınız bir vatandaşımızın “Ya, memleketin bundan başka derdi kalmadı mı?” sorusuna iktidarıyla, muhalefetiyle verilecek sağlıklı bir cevabımız yoktur. Bugün konuşulması gereken, akan kanı durdurmaktır; bugün konuşulması gereken, Türkiye’deki güvenlik sorununu, Türkiye’nin sınır sorununun iç güvenlik sorununa dönüşmüş olmasını, çökmüş olan dış politikasının hem bölgesel hem de ülkenin içinde bulunduğu tüm coğrafyanın barışını tehdit eder hâle gelmiş olmasıdır.  Bugün konuşmamız gereken, yıllarca “monşerler diplomasisi” diye ötekileştirilip, itilip kakılıp toplumun belli kesimlerine hedef gösterilen geleneksel dış politikanın terk edilmesiyle, komşularının toprak bütünlüğünde gözü olmayan, komşularının toprak bütünlüğüne saygılı ve komşularındaki devlet dışı unsurlarla temas etmeyen bir dış politika anlayışından uzaklaşmanın bizi getirdiği felakettir.”

ÜLKENİN REJİMİNİ TARTIŞMAYA AÇIYORSANIZ OYLAR SAYILMAZ, TARTILIR!

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel,

“Bazı seçimler vardır oyları sayarlar arkadaşlar, Belediye Başkanı seçerken oyları sayarlar, muhtar seçerken sayarlar, milletvekili seçimlerinde sandık bazında oyları sayarlar arkadaşlar. Ama bir ülkenin yönetim şeklini, bir ülkenin rejimini tartışmaya açıyorsanız burada oylar sayılmaz, tartılır.

Bir kurucu iradenin 29 Ekim 1923 tarihlerinde ortaya koyduğu kurucu iradeye karşı, o gün saraydan ve kişiden alınan bir yetkiyi ve makamı, Meclis’e ve halka taşınmış yetkileri bugün Meclis’ten alıp saraya ve bir kişiye taşımayla ilgili bir şey getiriyorsanız, kusura bakmayın orada oyları saymazlar. Orada oyları tartarlar arkadaşlar. Bugün burada konuştuğumuz mesele bir rejim değişikliğiyse orada oyları saymazlar, oyları tartarlar. İki taraf kefeye yüreğini koyar. Kefenin öbür tarafına bir başka kurucu genel başkan, bir başka başkomutan, o başkomutana yürek vermiş bir başkalarının yüreği ve havaalanında kot üstüne kefen giyenler değil, Çanakkale’de Anafartalar’da toprak altında kefensiz yatanların partisi ve ona inanan cumhuriyetçiler, milliyetçiler, Atatürkçüler, vatanseverler yüreklerini koyar” dedi.

ATATÜRK’ÜN KENDİNE LAYIK GÖRMEDİĞİNİ İSTEMEK HADSİZ BİR TEKLİFTİR

“Bugün, eğer göğsünde taşıdığı köstekli saat olmasaydı Anafartalar Meydan Muharebesi’nde hayatını kaybedecek olan bir başkumandandan size bahsedeceğim Sayın Başkan. Bu ülke için kurtuluşta canını ortaya koymuş ve o köstekli saat olmasaydı Anafartalar’da şehit düşecek olan Mustafa Kemal, kurtuluşu gerçekleştirdikten ve kuruluş sürecinde kendisine “Ekselansları, hangi yönetim biçimini tercih edeceksiniz? İngilizler gibi krallık mı, Amerikalılar gibi başkanlık mı, padişahlığa devam mı edeceksiniz?” sorusuna karşılık, o günkü kurucu idarenin 19 Mayıs 1919’da ilk adımı atan, 23 Nisan 1920’de saraydan halka egemenliği taşıyan ve 29 Ekim 1923’te buna hukuk kazandıran kurucu iradenin hem Başkomutanı hem kurucu babası hem muzaffer komutanı olarak hem de büyük Türk devriminin öncüsü ve lideri olan Gazi Mustafa Kemal, egemenliğin Mecliste olduğunu, Meclisin kendisine vereceği görevi yapacağını söyleyip ne başkanlığı ne padişahlığı ne krallığı layık görmedi.   Atatürk ne başkanlık ne padişahlığı kendine layık görmemişken, başkan heveslisi birine bunu layık görüyorsunuz. Atatürk’ün kendine layık görmediğini istemek hadsiz bir tekliftir” dedi.

HAZIRSANIZ HODRİ MEYDAN!

“15 Temmuz’da bütün partilerin birlik içinde karşı çıkmasına rağmen hazırlanan teklifin ‘siyasi nankörlük’ olduğunu söyleyen Özgür Özel, “Biz hiç aldanmadık, aldatmadık. Siz  bu ülkeye bedel ödeten iktidar sahiplerisiniz. ‘Siz filanca partiyi sıkı tutun, halktan söker alırız’ diyor. Ülkenin yönetimini, rejimini tartışmaya açıyorsunuz. Orada, referandumda oyları tartarlar, saymazlar. Orada çift kefeli terazi olacak. Birinde iki tarafın yüreği kefeye konacak. Kefenin öbür tarafına Çanakkale’de, Anafartalar’da toprağın altında kefensiz yatanların, Cumhuriyetçilerin, milliyetçilerin, Atatürkçülerin, vatanseverleri yüreği konacak. O tartıya çıkmaya hazırsanız hodri meydan. Biz bu tartıya çıkarız ve bu rejim değişikliğini size yaptırmayız arkadaşlar.” diye konuştu.

MİLLETE GÜVENİYORUM SİZE MEYDAN OKUYORUM

AKP’lilerin ‘millete meydan okuyor’ sözlerine ise Özel, “Millete güveniyorum, size meydan okuyorum, millete değil” karşılığını verdi.