CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ  ÖZGÜR ÖZEL’İN 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI:

Vatandaşlarımızın haber alma özgürlüğünün kısıtlandığı ve gazetecilerimizin ciddi bir baskı ve tehdit altında çalışmak zorunda bırakıldığı,

Gerçekleri yazan gazetecilerin cezaevine konulduğu, dışarıda olanların da haklarının gasp edilerek haber yapma özgürlüklerinin ellerinden alındığı;

OHAL süresince 45 gazetenin, 15 derginin kapatıldığı,

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle 10 bin kişiye soruşturma açıldığı;

10 binden fazla gazetecinin işsiz olduğu,

780 gazetecinin basın kartının iptal edildiği bir ortamda bir ortamda karşılıyoruz.

Bugün hepimizin bilmesi gereken gerçek şu ki; suçu işleyenler dışarda, gerçekleri yazan gazeteciler cezaevinde. Bugün AKP toplumun her kesimini baskı altına almaya sindirmeye çalışırken, en çok üzerine gidilen, baskı altına alınmak istenenler yine basın mensupları, gazeteciler oluyor.

Freedom House, Dünyada Özgürlük 2016 Raporu’na göre Türkiye “Basını Özgür Olmayan Ülke” kategorisinde yer alıyor. Bugün Türkiye’de basın özgürlüklerine ve medyaya baskı, darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL sonrasında çıkartılan kanun hükmündeki kararnameler ile birlikte önlenemez boyuta geçti.

Demokrasinin, özgürlüğün, adaletin, düşünce hürriyetinin her alanda yok sayıldığı ülkemizde,  tıpkı geçen yıl ve ondan önceki yıllarda olduğu gibi,  değerli basın emekçilerimizin yıpranma paylarından, haber yapma özgürlüklerine kadar birçok alanda sorunları hala devam ediyor ve bu sorunlar her geçen gün katlanarak büyürken bizzat AKP tarafından iyice körükleniyor. Hem ulusal hem de yerel basın açısından gazetecilik mesleğinin zor koşulları yıllardır değişmiyor ve buna bir de iktidar baskısı ekleniyor.

Hem basın emekçisinin iş garantisi, hem halkın haber alma özgürlüğünün teminatı hem de gazete sahiplerinin iktidar baskısından korunmasının teminatı olan sendikalaşma ile ilgili de hala gerekli düzenlemeler için adım atılmıyor, sendikalaşamama sorunu bu yıl da devam ediyor.

Ülkemizde, canları pahasına görev yapan basın mensuplarına yönelik uygulanan baskı, tehdit ve şantaj,  AKP hükümetinin her alanda alışkanlık haline getirdiği zor, zulüm ve baskının bir yansıması olarak karşımızda duruyor.

Bu sene gazeteciler yine, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlayamıyor. Çünkü, meslektaşları işsiz. Çünkü iş güvenceleri patronların ve iktidarın iki dudağı arasında. Artık adliyelere haber yapmaktan çok, ifade vermek için gidiyorlar, haber yaptıkları için gözaltındalar, haber takip ederken tartaklanıyorlar. Çünkü gazete büroları kapatılıyor, birleştiriliyor, onlar işsizlikle tehdit edilip her işi yapmaya razı edilmek isteniyor. 10 Ocak günü ise artık Çalışan Gazeteciler değil, Çalışamayan Gazeteciler Günü haline geldi.

“Artık yeter, gerçekten çalışmak, gerçekleri haber yapmak, üretmek istiyoruz” diyen tüm gazetecilerimizin bir kez daha yanlarında olduğumuzu yineliyor, basın emekçilerinin her geçen gün çalışma koşullarının ağırlaştığı, buna karşılık ücretlerinin zamanında ödenmediği, mesai haklarının verilmediği yeri geldiğinde ölümle burun buruna kalarak çalışmak zorunda kaldıkları bir dönemde, her zaman doğruları yazmayı ilke edinmiş, cesur, vefakar tüm gazetecilerimize özgür ve tarafsız habercilik koşullarının sağlandığı ve meslek haklarına kavuştukları yarınlar diliyorum.

Saygılarımla,

Özgür ÖZEL

MANİSA MİLLETVEKİLİ

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ