Ruhan Odabaş

Geçtiğimiz günlerde, özellikle sosyal medyada paylaşılan bir haber vardı, dikkatinizi çekmiştir mutlaka. En azından yöre insanının, çevre dostlarının ve çevreci dostların dikkatini mutlaka çekmiştir. Haberin başlığı şöyleydi;

“Artvin STK’ları, 18 Aralık’ta Küçükçiftlik Park’ta ‘Artvin İçin Ses Ver!’ sloganıyla bir dayanışma konseri düzenliyor.”

“Konser”…

“Dayanışma konseri”…

Sürüyordu haber;

“Artvin sınırları içindeki bölge orman arazisi Cerattepe’de kurmaya çalıştığı madene karşı durmak ve Artvin halkına destek vermek amacıyla düzenlenen konserde Edip Akbayram, Cahit Berkay, Onur Akın ve Marsis gibi isimler sahnede olacak. Saat 16:00’da başlayacak etkinliğe giriş 25 TL. Dayanışma konserinden elde edilecek tüm gelir, Artvin’deki ekolojik mücadele için kullanılacak.

Artvinliler, yıllardır Cerattepe için mücadele ediyor. Orman arazisinin katlini durdurmaya çalışan yerli halk ve birçok sivil toplum örgütü üyesi, geçtiğimiz Şubat ayında jandarmanın ve polisin yoğun müdahalesiyle karşılaşmıştı. Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz deneysel filmler yapan Nurşen Bakır’ın, direnişe destek olmak amacıyla o günlerde kaydettiği röportajlardan ve görüntülerden oluşan ‘Cerattepe’ belgeselini izleyebilirsiniz.”

Sanıyorum şimdi daha iyi anladınız, en azından şu ana kadar konu hakkında bilgisi olmayan okuyucularımız da bilgilenmiş oldu.

Yalnızca yukarıda sözünü ettiklerim miydi konsere emek verecek olan sanatçılar?

Hüseyin Turan, Erdal Güney, Mehmet Gümüş, Taner Öngür, Bayar Şahin, Yasemin Göksu, Türkü Akbayram, Teoman Kumbaracıbaşı, Tanju Topal, Yusuf Aydın, Aydoğan Topal, İbrahim Özbayrak, Bahadır Ural, Erkut Küçükşahin ve Uğur Dayal gibi, ulusal ölçekte adlarını duyurmuş olan, yerelde çok sevilen sanatçılar da katılacaklardı bu etkinliğe.

“Katılacaklardı!”

Artık katılamayacaklar, artık sözünü ettiğimiz etkinlik gerçekleşmeyecek!..

İstanbul Valiliği bu etkinliğe izin vermemiş!..

Düşünüyorsunuz; yanlı yansız, taraflı tarafsız, sağcısı ve solcusuyla, farklı etnik kökeniyle, farklı dili ve inancıyla, Türkiye’de yaşayan insanların ortak sevgisini kazanmış onca sanatçının gerçekleştireceği bir etkinliğe İstanbul Valiliği neden izin vermez, neden yasaklar!..

Sorun çevre mi?

Sorun etkinliği düzenleyen STK’lar mı?

Türkülerden mi korkuyorlar?

Sorun Artvin mi yoksa?..

Siyasilerin çocuklarının yönetici olduğu vakıf ve dernekler böyle bir etkinlik düzenlemeye kalksalar ne olurdu? Hangi vali yasaklayabilirdi bu etkinliği?

Küçücük çocukların cinsel istismara uğradığı saptanan kimi kuruluşlara tüm güçleriyle destek verenler ortalık yerde cirit atarken, yüzölçümü ve yaşayan insan sayısı olarak Türkiye’nin en küçük ili olan Artvin’deki dayanışmayı kırmak çabası neyin nesidir dersiniz?..

Bir şiirimde;

“Yüce dağın mağrur olur dumanı.

Sap saman ayrılır harman zamanı.

Çöp misali kibrit alır canını,

Dağ misali odun ile çıranın.” demiştim, sözümdeyim.

Harman zamanını da göreceğiz. Sapla saman ayrılacak birbirinden ve bizi küçümseyenlere, bizi çöp görenlere kibrit çöpü olduğumuzu hatırlatacağız…