Tarih 24 Ocak 1980
Başbakan Süleyman Demirel ve Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal televizyonlardan şu açıklamayı yaptılar:

– %32,7 oranında devalüasyon yapılarak günlük kur ilanı uygulamasına gidildi,

– Devletin ekonomideki payını küçültüldü, KİT’ler kaderlerine terk edilerek özelleştirmenin önü açıldı, buna paralel olarak tarım ürünleri destekleme alımları sınırlandırılarak küçük üretici çökertildi.

– Gübre, enerji ve ulaştırma dışında sübvansiyonlar kaldırıldı,

– Dış ticaret liberalleştirilerek serbest hale getirildi, yabancı sermaye yatırımları teşvik edildi, kar transferlerine kolaylık sağlandı, her konuda sermayenin önü açıldı,

– İthalat kademeli olarak liberalleştirildi, ihracat; vergi iadesi, düşük faizli kredi, imalatçı ihracatçılara ithal girdide gümrük muafiyeti, sektörlere göre farklılaşan teşvik sistemi ile teşvik edildi.

Sermayenin her alanda önünü açan ve dışa açılmasını olanaklı kılan bu kararlar, Türkiye’deki devrimci mücadelenin yoğunluğu nedeniyle bir türlü uygulanamaya konulamadı. Bundan ötürü gerçekleştirilen 12 Eylül darbesi, 24 Ocak kararlarının tümüyle uygulanmasını sağladı. Generaller tüm icraatlarını 24 Ocak Kararları’nın ruhuna uygun olarak yaparken; ilk serbest seçimlerde Turgut Özal büyük farkla başbakanlığa getirildi ve neoliberal saldırı daha da hızlı olarak sürdürüldü.

12 Eylül darbesi ve onun iktisadi programı olan 24 Ocak Kararları’yla yaratılması hedeflenen Türkiye, vahşi piyasacılığın hüküm sürdüğü, emekçi sınıfların örgütlülüğünün dağıtıldığı, sömürüyü artıran kuralsız çalışma biçimlerinin yaygınlaştırıldığı, tüketimciliğin körüklendiği ve kamuculuk adına ne varsa tasfiye edildiği bir ülke haline getirildi.

Bu sürecin son 14 yılı AKP tarafından sürdürülmekte ve daha da vahşice uygulamalar için günümüzde Anayasa değişikliği ile “tek adam” faşizmine gitmek istemektedir.