Ömer San
Rize

Ambarlık HES’te Skandal Gibi ÇED ve Dava Süreci…Yargı Kararları Görmezden Gelindi…

ambarlık4

Rize kent merkeziyle birlikte 26 köy ve 9 belediyenin içme suyu ihtiyacının sağlandığı Salarha Vadisi üzerindeki Andon bölgesinde kurulmak istenen HES projesinde bir başka skandal gibi gelişme daha ortaya çıktı.

Daha önce, devam eden yargı sürecine karşın, zamanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca sürdürülen ÇED süreci tartışmalara neden olmuştu. Henüz bu tartışmalar bitmeden, açılan davalarla iptal edilen ve iptal kararı kesinleşip arşive kaldırılan proje ve ÇED Raporlarına karşın, yeni işlem yapılıyor gibi başlatılan çalışmalar da tartışmaları alevlendirdi.

Yaşanan gelişmelere karşı, daha önce aynı HES’e, ahırdaki ineğini satarak ve banka kredisi kullanarak dava açan ve bu davaları kazanan köylüler, aynı HES için başlatılan ÇED sürecine karşı da dava açtı.

Rize İdare Mahkemesinde açılan dava süreci kapsamında Mahkeme Heyetinin verdiği Keşif ve Bilirkişi incelemesi için mahkeme masraflarını yatırmakta güçlük çeken Yurttaş Kazım ve arkadaşları, yaklaşık 3 güne sarkan Bilirkişi İncelemesinin gece karanlığına denk gelmesine de tepki göstermişti.

Andon İçme Suyu Tesislerinin bulunduğu Küçükçayır Köyü (Andon) sınırları içerisindeki HES ve taşocaklarına karşı Yurttaş Kazım ile birlikte açtığı davalar sürecinde Rize Belediyesindeki işinden atılan Yusuf Esir de mücadelesinden vazgeçmedi.

Daha sonra, Ambarlık HES için verilerek kesinleşmiş iptal kararlarını gerekçe göstererek, işlem yürütülen Ambarlık HES projesinin ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşmasının’ yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle, Danıştay 13.Dairesinde dava açtı.

            Su Kullanım Hakkı Durduruldu

unnamed

Danıştay Onüçüncü Daire, Yusuf Esir’in, “Ambarlık 1-1 regülatörleri ve HES tesisinin, lisansının geçerli olduğu süredeki su kullanımına ilişkin işletme esaslarını belirleyen, Ambarlık 1-2  Regülatörleri ve Hidroelektrik Enerji Üretim Tesisinin Su Kullanım Hakkı ve İşletme Esaslarına İlişkin Anlaşma ile dayanağı olan ilgili yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması” istemini kısmen kabul etti.

HES projesinin, ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşmasının’ iptali ve yürütmesinin durdurulması talebini kabul ederek görüşen Danıştay 13.Daire, 22 Ekim 2013 tarihli gerekçeli kararında, söz konusu Ambarlık HES projesi için daha önceden verilmiş ve kesinleşmiş ‘iptal’ kararlarına atıfta bulunarak; ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşmasının’ hukuka uygunluk göstermediğine hükmederek yürütmesini durdurdu.

Daire, daha sonra ara kararında müdahale istemini de kabul ederek, davanın esastan görüşülmesine hükmetti.

            Hukuk Görmezden Gelir mi?

ambarlık2

Bu süreçte, daha önce Rize İdare Mahkemesi tarafından verilen ve Danıştay 14.Daire tarafından da onaylanarak kesinleşen ve kesinleştiği için arşive kaldırılan ‘iptal’ kararları ile Danıştay 13.Daire’nin, ‘Su Kullanım Hakkı Anlaşmasının’ yürütmesini durduran kararını ‘yok’ sayıp, görmezden gelerek; aynı HES için yeniden süreç başlattı.

Aynı HES’e 3. kez verilen ÇED Olumlu Raporuna 4.kez dava açan Kazım Delal ve Yusuf Esir ile arkadaşları, mahkeme ve bilirkişi heyetine söz konusu ‘iptal’ ve yürütmeyi durdurma kararlarını vermesine karşın; Mahkeme heyeti, Bilirkişi Heyetinin ‘uygun görüşlü’ raporu sonrasında, köylülerin taleplerini reddetti.

Rize İdare Mahkemesinin davayı reddetmesinin ardından Danıştay’a itiraz eden Esir ve Delal, Mahkeme ve Bilirkişi heyetlerinin dosyayı eksik incelediklerini, aynı mahkemenin verdiği kendi iptal kararlarının yanında Danıştay 13.Daire’nin ‘yürütmeyi durdurma’ kararını da görmediğini ileri sürdü. Esir, “Bu durumda Bakanlık, suyu olmayan, su kullanım anlaşması yok sayılan HES’e ÇED Raporu vermiş, Mahkeme de bunu kabul etmiş olmuyor mu? Burada kim suç işliyor” dedi.

            8 Ayrı Dosya

Kazım Delal ile birlikte, daha önceki dosyalara sundukları, ‘Afet Bölgesi’, ‘Turizm Bölgesi’, Andon İçme Suyu Tesisleri, bölgenin endemik tür ve yapısı hakkındaki raporlar ve iptal kararlarının içerdiği 8 ayrı dosya hazırlayan Yusuf Esir, arkadaşlarıyla birlikte bu dosyaları Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Mahkeme heyeti ile Danıştay 14.Daire’ye iletti. Esir ve Delal Danıştay’dan ayrıca, itirazlarına ilişkin kararın duruşma yapıldıktan sonra verilmesini istedi.

HES’lere karşı mücadeleden, yaşadıkları bütün olumsuzluklara karşı vazgeçmeyeceklerini kaydeden Yusuf Esir, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığının, kendilerine ulaşan kesin yargı kararlarına karşın nasıl işlem yürüttüğüne anlam veremediğini kaydetti.

            Yeter Artık, Temelsiz Mülk İstiyorlar!

ambarlık3

Devletin yasa ve yönetmelikler ile hukukun üstünlüğü ilkesi gereği yargı kararlarına uymak için vatandaşları nasıl gözetliyorsa kendisinin de aynı hassasiyeti göstermesi gerektiğine işaret eden Esir, “HES’in ÇED raporları iptal olmuş. Proje yok sayılmış. Mahkeme burada, bütüncül planlama yapılmadan, kümülatif etkiler ortaya konulmadan hiçbir şey yapılamaz, demiş. Danıştay su kullanım anlaşmasının yürütmesini durdurmuş. Dava süreci devam ediyor. Ama Bakanlıklar hiç birini takmıyor. Böyle devlet anlayışı, yönetimi mi olur? Adalet mülkün temelidir, diyorlar, bunlar temelsiz mülk istiyorlar. Bu dereler, sular, topraklar, buralar atalarımızdan dedelerimizden bize miras kaldı. Nasıl kaldıysa bizden sonrakilere de öyle devredeceğiz. Çeksinler ellerini, yeter artık” diye tepkisini dile getirdi.