sercanArtvin’in Yusufeli ve Murgul ilçesinde bir hafta içerisinde peş peşe gerçekleşen iş kazaları üzerine Haziran Hareketi Artvin Meclisi bir açıklama yayınladı. Haziran Artvin Meclisi adına yürütme üyesi Sercan Dede bunların kaza değil iş cinayetleri olduğunu savunarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi;

SORUMLULAR HESAP VERMELİDİR…

Artvin’de aynı hafta içerisinde iki iş cinayeti meydana geldi. İlk olarak Yusufeli İlçesinde yapım çalışmaları devam eden Yusufeli Baraj ve HES şantiyesinde 28 metredeki teleferikten düşen 32 yaşındaki işçi Kadir Gürakar hayatını kaybetti, 3 işçi de yaralandı. Bu olayın acısı tazeyken Murgul Erenköy’de HES firmasında çalışan Ercan Çelikarslan (27) ile Osman Yüksek (48), yükleme havuzunda çalışırken suya düştü. Olayda Ercan Çelikarslan yaşamını yitirirken, Osman Yüksek yaralı kurtuldu. Olayda hayatını kaybeden Ercan Çelikarslan, Murgul Siyanüre Hayır Platformu üyesi olan bir emekçiydi. Öncelikle yaşanan bu iş cinayetlerinde, işçi katliamlarında yitirilen canların anısı önünde saygıyla eğiliyor, başta aileleri ve arkadaşları olmak üzere herkese sabır ve başsağlığı, yaralı arkadaşlarımıza ise acil şifalar diliyoruz.

Hepimizin bildiği gibi ülkemizde her yıl binlerce iş kazası yaşanıyor, yüzlerce emekçi hayatını kaybediyor, binlerce emekçi yaralanıyor. Her yıl artan iş cinayetleri, ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili düzenlemelerin ne kadar sorunlu olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Bu ölümler ne ilktir, emekçilerin hayatını hiçe sayan iktidar başımızda olduğu sürece ne de son olacaktır. Kentimizde uzun yıllardır devam eden baraj ve HES inşaatlarında onlarca işçi yaşamını yitirdi. Söz konusu olan insan hayatıdır. Baraj, HES ve maden projeleriyle kentte yatırımların arttığını söyleyenler, işçi katliamlarından ve doğa sömürüsünden başka hiçbir şeyi arttırmamıştır.

Baraj, HES ve madenler başta olmak üzere birçok alanda iş güvencesinin azalması, esnek çalışma biçimleri, çalışma koşullarının ağırlaşması; özelleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırmanın yaygınlaşması; sosyal güvenlik ve güvenceden yoksun kayıt dışı işçilik bu ölümlerin sorumlusudur. Bu noktada iş cinayetlerinde ölümleri, yaralanmaları ve meslek hastalıklarını “işçinin kaderi”, “işin fıtratı” şeklinde ifade etmek ve kaza demek bilinçli olarak gerçeğin üstünü örtmektir.

İşçi ölümlerinde sorumluların cezalandırılmadığı her olay bir sonraki cinayete davetiye çıkartmaktadır. İş cinayetlerinin son bulması için uyarıyoruz. Çalışma hayatı yeniden düzenlenmeli, çalışma şartları iyileştirilmeli, işçi ölümlerinin durdurulması için emekçilerin yaşamsal talepleri derhal hayata geçirilmelidir.

Gerekli tedbirleri almayan işverenler, daha fazla kar hırsıyla bu ölümlerin yaşanmasına sebebiyet veriyor. Bu tabloda sorumlu olan herkesin cezalandırılması, yaralanan ve ölen işçilerin sahipsiz kalmaması, taşeron çalışmaya karşı insanca yaşam ve güvenli çalışma koşullarını temel alarak yeniden düzenlenmesi için üzerimize düşeni yapacağımızı kamuoyu ile paylaşmayı görev biliyoruz.”dedi.