Yarkadaş: “Gazeteciler nefes alamaz hale getirildi. Sansür boğuyor, oto sansür ise mesleği çürütüyor. Artık gazetecilerin kutlayabileceği bir bayramı bile yok…”

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Medya, sansür ve oto sansür yüzünden, halka gerçekleri anlatamıyor. Gazeteciler, tarihimizin  en ağır sansürünü  yaşıyor. 180’e yakın gazeteci tutuklu, bir o kadarı da soruşturuluyor” dedi.

”24 TEMMUZ’U AKP KUTLASIN”

’24 Temmuz  – Basından Sansürün Kaldırılması  Bayramı’ dolayısıyla açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Kutlanacak hiçbir şey kalmadı. Sansür en ağır haliyle geri döndü. Bayram yapacak biri varsa; o da iktidardır. Çünkü; yaptıkları zulmü ve haksızlıkları yazabilecek medya bırakmadılar. Gün onların günü…” ifadesini kullandı.

”GAZETECİLİK SUÇ GİBİ GÖRÜLÜYOR”

AKP iktidarının, Türkiye’yi gazeteciler açısından tam bir cehenneme dönüştürdüğünü belirten CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Yarkadaş, “Gazeteciliği suç olarak gören bir iktidar var. Sadece kendi seslerinin duyulmasını isteyen, alternatif seslere ise tahammül edemeyen faşizan bir anlayışla karşı karşıyayız” dedi.

CHP’li vekil, “AKP’nin anti demokratik uygulamaları, OHAL’le birlikte zirveye ulaştı” tespitini de yaptı.

KORKUTUCU TABLO

178 gazetecinin tutuklu olduğunu belirten Yarkadaş, “AKP’nin 20 Temmuz darbesi sonrası, 103 gazeteci daha demir parmaklıklar arkasına atıldı. OHAL’in ilanından bu yana,  352 gazeteci gözaltına alındı. 1404 gazeteci ise işsiz bıraktırıldı. 800 gazetecinin pasaportu ve basın kartına el konuldu. 173 medya kuruluşu da kapatıldı” diye konuştu.

İktidarın, basına yönelik sansürü değişik yollardan yaptığını belirten Yarkadaş, şöyle konuştu:

“Sansür kimi zaman polis, fezleke, savcılık ve mahkeme kanalıyla, kimi zaman ise ilan ve reklamların kesilmesiyle uygulanıyor. Soruşturma geçiren, cezaevine atılan, sosyal medyada linç edilen gazeteci, yazamaz hale getiriliyor. Buna bir de ilan ve reklamların iktidar eliyle kesilmesi  ve engellenmesi eklenince, sansür oto sansüre dönüşüyor. Gazeteci bir yandan, polis – mahkeme, diğer yandan ise ekonomik baskısına maruz kalıyor. Bu da oto sansürü doğuruyor. Zaten sansürün en tehlikelisi, insanın kendi kendisine uyguladığıdır. Sansür gazeteciyi boğuyor, oto sansür ise mesleği çürütüyor ve yapılamaz hale getiriyor.”

“GERÇEKLER KONUŞULMASIN…”

Gazetecilerin uydurma suçlamalarla tutuklanmasının, halkın haber alma hakkının gasp edilmesi anlamına geldiğini belirten Yarkadaş, “AKP iktidarı, halk gerçekleri öğrenmesin diye, gazetecileri cezaevine atıyor. Gazete, radyo ve TV’leri kapattırıyor. Tweet atmak, facebook’ta paylaşımda bulunmak bile suç sayılıyor” dedi. Yarkadaş, birçok meslektaşının yaşadığı baskılar yüzünden gazeteciliği bıraktığını ya da bırakmayı düşündüğünü de söyledi.

DİRENENLER DE VAR

İktidarın düşünceden korktuğu ve ezmek için her türlü yöntemi uyguladığını belirten Yarkadaş, “Ama buna rağmen mesleğinin hakkını vermek için direnen meslektaşlarımız, kısıtlı imkanlara rağmen,  halk düşmanı iktidarın gerçek yüzünü teşhir ediyor ve makyajını döküyor” dedi.

KARANLIK DÖNEM

Medyanın, tarihindeki en karanlık dönemi yaşadığını belirten CHP’li vekil, sözlerine şöyle devam etti:

“Gazeteciler haber yazarken, ‘Başıma ne gelir’ korkusunu yaşıyor. Bir çok meslektaşım, gününün yarısını ifade vermekle geçiriyor.  Cumhuriyet Gazetesi’nin yazarları aylardan bu yana haksız ve hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutuluyor. Ahmet Şık, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ve Emre İper’in keyfi tutukluluğu sürüyor. Keza; Tunca Öğreten, Mahir Kanaat, Deniz Yücel de uydurma suçlamalarla cezaevinde gün dolduruyor. Yazmak, fikir beyan etmek resmen suç sayılıyor. Gazeteciler, halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek amacıyla, adeta rehin olarak tutuluyor.”

TAM GÜNÜNE DENK GELDİ

24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılış Bayramı’nın bu yıl kendileri için çok değişik bir anlam ifade ettiğini belirten Yarkadaş, “Tarihin garip cilvesine bakın ki; 24 Temmuz’u adliye önünde geçireceğiz. Aylardan bu yana tutuklu olan Cumhuriyet Gazetesi yazarları, 24 Temmuz’da duruşmaya çıkarılacak ve gazetecilik yaptıkları için yargılanacak” dedi.

Cumhuriyet Gazetesi yazarlarının tek suçunu “AKP’ye biat etmemek ve gerçeğin peşinde olmak” şeklinde ifade eden Yarkadaş, “Herkes bilsin ve unutmasın ki; hepsinin ismi tarihe altın harflerle yazılacak. AKP karanlığı yerini aydınlığa bıraktığında, tarih Cumhuriyet çalışanlarının onurlu direnişine hak ettiği değeri verecek” ifadesini kullandı.

PROVOKATİF YAYINA TEPKİ

Havuz medyası gazetelerinden AKP’nin yayın organı Güneş’in, Cumhuriyet Gazetesi yazarlarının duruşmasına olan ilgiyi azaltmak için korku yaymaya çalıştığını ve provokatif yayınlara imza attığını da belirten Yarkadaş, “Önce CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun ailesini alçakça hedef gösterdiler. Bu tutmayınca; kimse bu yalana inanmayınca bu kez yeni bir taktiğe başvurdular” dedi.

Güneş’in, gazetecilerin tutukluluğuna meşru zemin yaratmak ve AKP’ye yaranmak için yalan söylediğini belirten Yarkadaş, “Ama kimse onların yalanlarından da tehditlerinden de korkmuyor” ifadesini kullandı.

“SUÇLAMALARA KİMSE İNANMIYOR”

SÖZCÜ Gazetesi çalışanları Gökmen Ulu ile Mediha Olgun’un da sadece gerçeğin peşinde oldukları için tutuklandığına dikkat çeken CHP’li Yarkadaş, “Kargaların bile güleceği gerekçelerle tutuklanan meslektaşlarımız, 24 Temmuz’u cezaevinde geçirecek. Onların hiçbir suç işlemediğini herkes görüyor. Sözcü Gazetesi’nin tutuklamaların ardından tirajını artırması, tutuklamaya gerekçe gösterilen yalana hiç kimsenin inanmadığını gösteriyor” dedi.

OHAL DARBESİ BASKIYI ARTIRDI

AKP’nin 20 Temmuz OHAL Darbesi’nin ardından medyaya yönelik baskıları zirveye tırmandırdığını belirten Yarkadaş, “Bu süreçte 352 gazeteci gözaltına alındı. 104’ü tutuklandı. Onlarca gazeteci ise soruşturmaya uğradı” ifadesini kullandı.

Her ay açıkladığı “Basına Yönelik Hak İhlalleri Raporu”nu da medyayla paylaşan Yarkadaş, “2017 yılının temmuz ayı da gazeteciler açısından kötü geçti” dedi. Yarkadaş, temmuz ayında yaşanan hak ihlallerini şöyle özetledi:

TEMMUZ AYINDA YAŞANAN HAK İHLALLERİ

1 Temmuz 2017: Gazeteci İsmail Eskin hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek verilen 3 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezası onandı.

2 Temmuz 2017: Tutuklu bulunan Gazeteci- Ressam Zehra Doğan’a cezaevinde resim malzemeleri verilmiyor.

3 Temmuz 2017: Adana Ceyhan’da Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanları Leyla Yıldız ve Murat Karakaş gözaltına alındı.

 4 Temmuz 2017: Tutuklu Sözcü Gazetesi çalışanları Gökmen Ulu ve Mediha Olgun’la ilgili tüm itirazlar, ‘’Deliller toplanmadı’’ gerekçesiyle reddedildi.

5 Temmuz 2017: Gazeteci Mümtazer Türköne, bir köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘’tehdit ettiği’’ iddiasıyla ilgili yargılandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

6 Temmuz 2017: Gazeteci Mehmet Çakmakçı, Diyarbakır’daki evinde gözaltına alındı.

7 Temmuz 2017: Vorwarts Dergisi editörü Eren Aksoyoğlu, sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.

8 Temmuz 2017: Kürt Yazarlar Derneği ve Kürt Pen Üyesi Yazar Hasip Yanlıç, evine yapılan baskınla gözaltına alındı.

9 Temmuz 2017: Rudaw Tv çalışanı Ayhan Çetin ve K24 çalışanı Mehmet Türe, gözaltına alındı.

10 Temmuz 2017: Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanı Umut Ak, Mersin’de gözaltına alındı.

11 Temmuz 2017: Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanı Zeki Erdem, şehirlerarası yolcu otobüsüyle Adana’dan Diyarbakır’a giderken, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde gözaltına alındı.

 12 Temmuz 2017: Şair – Yazar İbrahim Karaca, sosyal medya paylaşımından dolayı gözaltına alındı.

13 Temmuz 2017: Diyarbakır’da 8 gün gözaltında tutulan Gazeteci Mehmet Çakmakçı ve Yazar Hasip Yanlıç tutuklandı.

14 Temmuz 2017: Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ve Rojeva Medya Gazetesi’nin dağıtımcısı Mehmet Emin Yılmaz, Suruç’ta gözaltına alındı.

15 Temmuz 2017: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ailesi hakkında yayımlanan verileri haberleştiren Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat hakkında, ‘’Cumhurbaşkanına Hakaret’’ iddiasıyla soruşturma açıldı.

16 Temmuz 2017: Hatay Gaziantep sınır hattında haber takibi yapan Dihaber muhabirleri Erdoğan Alayumat ve Nuri Akman ‘’şüphe’’ üzerine gözaltına alındı.

17 Temmuz 2017: Gazeteci Gökhan Kaya hakkında ‘’Örgüt propagandası yapmak’’ ve ‘’Cumhurbaşkanına hakaret’’ iddiasıyla açılan davalar sonuçlandı. 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası alan Kaya, iki yıl boyunca da denetime tabii tutulacak.

18 Temmuz 2017: Nevşehir Belediyesi, bir haberden dolayı Gazeteci Merdan Yanardağ’dan şikayetçi oldu. Yanardağ, ifade verdi.

19 Temmuz 2017: 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki töreni takip etmek isteyen Ulusal Kanal ekibi ‘’Cumhurbaşkanı akreditasyonu yok’’ denilerek köprüye alınmadı.

20 Temmuz 2017: Kocaeli Koz Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yeliz Koray, haber yapmak için gittiği Ankara’da gözaltına alındı.

21 Temmuz 2017: Anadolu Ajansı İzmir Bölge Müdürlüğü’nde görevli muhabir İbrahim Evrim Ayral, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ve iki damadının İzmir Alaçatı’da bir restoranı basmasıyla ilgili haberinin yayınlanmamasıyla nedeniyle istifa etti.

22 Temmuz 2017: Van’ın Erciş ilçesinde gazeteciler İdris Yılmaz, Erhan Akbaş ve Vildan Atmaca, çeşitli sosyal medya hesaplarında fotoğrafları paylaşılarak hedef gösterildikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

 23 Temmuz 2017: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Anadolu Yurdum TV, Genç TV, HLT TV, Son Hedef TV ve Yeni Sinema TV’nin lisanslarını iptal etti.

24 Temmuz 2017: Tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Güray Öz’ün 4 yaşındaki torununun yaptığı kelebek resmi, cezaevi eşya listesinde olmadığı için verilmedi.

25 Temmuz 2017: Güneş Gazetesi,  ‘’Büyükada’da darbe toplantıları yapıldı’’ yalan haberine imza atarak, Cumhuriyet Gazetesi Yazarları Davası’na çağrı yapan medya mensuplarını hedef gösterdi. AKP’nin yayın organı Güneş, hak ihlallerine itiraz eden gazetecilerin tutuklanması için kampanya başlattı.

26 Temmuz 2017: KHK ile kapatılan medya kuruluşlarında çalışan 34 gazeteci hakkında,  ‘örgüt üyesi oldukları” suçlamasıyla gözaltı kararı verildi.