20768178_1435950126483712_4399534436654721558_n

Bugün 12 Ağustos. Küba sokakları adeta sıcak üfürüyor. Bu yüzden akşam serini oluncaya kadar mütevazi evimizde gün geçirmeye çalışacağız. Kendi halimizle baş başa kalınca yeni yeni fikirler üretiyoruz. Öğlen kendimize ziyafet çekme kararı aldık. Bol domatesli biberli makarna yapma kararı aldık. Oskar mutfağı kullanmamıza izin verdi. Bu kararı vermemize sebep olan ömrümde ağırmayan midemin aşırı ağırmış olmasıydı. Hem bizim yemeklerimizin, damağımızın burasıyla uzaktan yakından benzerliği yok.

20799357_1435945793150812_1424231456844121768_n  20799418_1435945816484143_1659874279107549099_n

Şimdi kızım ve oğlum alışverişteler. Umarım domates, makarna ve biber bularak dönerler.

İsterseniz birazda buranın dedikodusunu yapayım… Muhteşem toprakları var ve neredeyse üretim durmuş. Devletin bu konuda zaafları var. Vatandaşın yüzde yüzünü üretime katamamış. Bizim yani sosyalistlerin hayali olan üretimin demokratikleşmesi maalesef sağlanamamış. Oysa sebze meyvecilik çok çok ilerilerde olması gerekirdi. Devlet vatandaşın tüm ümidini turizme bağlamış. Yarın ABD, diğer ülkelere “gitmeyin Küba’ya” dediğinde Küba hapı yutmuş demektir. Oysa çok basit hamlelerle bu güzelim ülke sosyalizmi derinlemesine yaşayabilir. Zaten kültürsel anlamda çok çok ilerlemişler. Hatta kültür devrimi yapmışlar denebilir. Sanayi ve tarımı hatta ulaşımı maalesef çok çok gerilerde bırakmışlar. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kentlerin altını metro ağlarıyla örerken neden bunlar o teknoloniden faydalanmamışlar, aklım almıyor. Hala 1959 yılından önce burada olan otomobiller kullanılıyor, çoğu araç gereçlerde o zamandan kalma araç gereç. O zamanın devrimcileri emperyalist ABD’ye karşı gerilla savaşı verip muhteşem bir ülke kurmalarına rağmen, sonradan gelenler bunun kıymetini pek bilememişler. İnsan o eski otomobili söke taka, söke taka yeni bir otomobil üretebilmeliydi, şimdiye kadar. Bu olumsuzlukları sıralıyorum ama bu halleri bile bizim ülkemizden kat be kat iyi. En azından yeraltı ve yerüstü bütün zenginlikler Kübalıların. Bizim ülkede bize dair neredeyse bir şey kalmadı. Dinci zübükler, inançlılar ya, bir bir sattılar Allah adına…

20799436_1435946346484090_1725078907872801702_n

Allah adına sattıkları için vatandaşın çoğunluğu da rıza gösterdi doğal olarak. Kısacası Küba bakir bir ülke… Bizim ülkemiz ise artık uluslararası çalışıyor.
Buranın halkı artık paranın kokusunu almış. Devlettende pek beklentisi kalmamış. Oysa devlet ev veriyor, su, ekektrik parası almıyor. Onlara bir tek boğazlarını geçindirecek iş kalıyor. Onlarda turistlere yüklenmişler. Gelen turist iki tane Kübayı besleyecek para bırakıyor desem yeridir. Aç kimse yok, açıkta kimse yok, hırsız, soyguncu yok. Hele devleti yönetenler insanları ne din adına nede başka şey adına kandırmıyor. Yer yer beceriksizlikler ayrı şey.

20729733_1435946623150729_2047806591953593082_n

Bir tespit yapacağım belki tartışılabilir. ABD, Kübayı sömürge yapmak istiyor. Bu isteğini Küba’nın demokrasi talebi varmış gibi örgütleyerek yapacağını artık hepimiz biliyoruz. Küba halkına bu konuda güvenmiyorum. Özellikle Havana’da aldığım koku böyle. Diğer kentlerin sosyalizme daha bağlı olduğunu söylüyorlar. Umarım bu güzel ülkeye ABD’yi tarihler boyu sokmazlar.

Bizim ülke halkının Atatürk’e gösterdiği saygıyı burada ne Che Guevera’ya nede Fidel Castro’ya gösterilmiyor.

ABD’nin ülkemizde bir din devleti kuramayacağına yürekten inanıyorum. Öyle bir hamlede milyonların ayağa kalkacağından eminim. Ve onlar da bir ileri, üç geri yapmaya başladılar. Her seferinde bir serseriye bir eylem yaptırarak sinirlerimizi ölçüyorlar. Sonrada adamlarını savunamaz hale geliyorlar.

Ülkemizin kıymetini bilen bir halkın parçası olmaktan gururluyum.
(Bu arada oğlum ve kızım makarna ve peynir alarak geldiler, domates–biber yine yok.)
Nihayet kızımın yaptığı makarnayı muhteşem bir iştahla yiiyor, yerken de Devrim Meydanı (Plaza de la revolucion)’na gitmeye karar veriyoruz. Orada Jose Martin heykeli, Ernesto Che Guevera ve Camilo’nun heykelleri var. Devrim Alanı polis tarafından korunmakta…

Burada alabildiğine alan var. Yer yer çocuklarla şakalaşıyoruz ” aha bir AVM’lik yer daha”diyerek… Hatta diyebilirimki burada her yer AVM’lik… Onun için ancak bizim ülkemizi yöneten zır cahiller gibileri umarım burada ilelebet iktidar olamazlar demkten kendimi alamıyorum.