Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı olan Saraçoğlu Mahallesi’nin gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığında Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’ye devrine, CHP’li Necati Yılmaz sert tepki gösterdi. Bu kararın Saraçoğlu Mahallesi’nin ölüm fermanı olduğunu belirten Yılmaz, “Bu karar bir tarih ve kent katliamıdır. Tarihimizi yıkıp, yerine plaza diken bu anlayışı Türkiye hak etmiyor, kent katliamı yapan bu anlayışı Ankaralılar affetmiyor. Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile önü açılan bu yağma sürecinde yine TÜRGEV mi, yoksa başka cemaat vakıfları mı ya da yandaş işadamları mı gözetilecektir” dedi.
Kamu arsalarını cemaatlere ve yandaşlarına devreden iktidarın, yapılan emsal artışları ile bu kesimlere büyük rant gelirleri yarattığını kaydeden Yılmaz, “Kayıt dışı bu para ve kaynaklarla paralel AKP devleti finanse edilmektedir. Bu hukuksuz işleyişe hukuken ve siyaseten seyirci kalmayacağız. Bir ganimet anlayışı ile ülkenin tüm kaynaklarını yağmalayan, yakınlarına ve menzil ortaklarına peşkeş çeken hükümetin bu hukuksuzluklarının hesabını vereceği günler yakındır” diye konuştu.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Ankara’nın merkezindeki, Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı olan Saraçoğlu Mahallesi’nin gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığında Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’ye devrine sert tepki gösterdi. Bu kararın Saraçoğlu Mahallesi’nin ölüm fermanı olduğunu belirten Yılmaz, “Bu karar bir tarih katliamı, bir kent katliamıdır. Tarihimizi yıkıp yerine plaza diken bu anlayışı Türkiye hak etmiyor, kent katliamı yapan bu anlayışı Ankaralılar affetmiyor. Kamu arsalarını parselleyip cemaatlere ve yandaşlarına kazandıran hükümet, bu alanı kimlere peşkeş çekme niyetindedir? Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile önü açılan bu yağma sürecinde yine TÜRGEV mi, yoksa başka cemaat vakıfları mı ya da yandaş işadamları mı gözetilecektir?” diye sordu.
“AKP’NİN RANTA DAYALI KENT YÖNETİMİNİ TEMSİL EDİYOR”
Yılmaz yaptığı açıklamada, Cumhuriyet’i yıkıp yerine bir kişi devleti kurulduğunu söyleyenlerin sadece Cumhuriyet ile hesaplaşmadıklarını ifade ederek, “Bu kişiler Cumhuriyet’i var eden anlayışla, onun üzerinde yükseldiği değerlerle, Cumhuriyet’in yarattığı kurumlarla değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in tarihi, ruhu ve onun izlerini taşıyan mimari ile de bir düşmanlık ve sistematik bir hesaplaşma içindedir. AKP iktidarları Cumhuriyet’in değerleri, kurumları ve anlayışı ile olduğu kadar 15 yıldır Cumhuriyet’i temsil eden binaları, anıtları ve tesisleri de yıkma, yaşantımızdan, tarihimizden ve hafızamızdan silme gayreti içerisindedir. Bu durum AKP’nin ranta dayalı kent yönetiminin ideolojik anlamdaki temel yaklaşımını temsil etmektedir” dedi.
“KARAR SARAÇOĞLU MAHALLESİ’NİN ÖLÜM FERMANI”
15 yıldır sistematik olarak bu binaları, mekanları tek tek yok eden AKP’nin gözünün, uzun zamandır Saraçoğlu Mahallesi’nin üzerinde bulunduğunu anımsatan Yılmaz, Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanı olan, içinde 642 konutu barındıran, 82 bin metrekare büyüklüğündeki bu alanın, içindeki anıt ağaçlarla da şehrin merkezinde insanlara nefes aldıran küçük bir koru olduğunu belirtti. Yılmaz, yıllardır bu mahalleyi yandaşlarına peşkeş çekmenin yollarını arayan AKP iktidarlarının, 2013 yılında bu alanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrettiğini hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
“SİT statüsünden çıkarılıp, iki kez riskli alan ilan edilen bu mahalleyle ilgili her iki karar da Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Buna rağmen, bu bölgedeki iştah ve emellerinden vazgeçmeyen hükümet, 17 Ağustos 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kararla bu alanı gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığında hasılat paylaşımı esasına göre inşaat sözleşmesi yapmak suretiyle değerlendirilmek üzere Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’ye devir etmiştir. Bu karar Saraçoğlu Mahallesi hakkında verilmiş bir ölüm fermanıdır. Bu karar bir tarih katliamı, bir kent katliamıdır. Tarihimizi yıkıp yerine plaza diken bu anlayışı Türkiye hak etmiyor, kent katliamı yapan bu anlayışı Ankaralılar affetmiyor. Bu anlayışla yönetilmeye artık tahammül edemiyor.”
“KİME PEŞKEŞ ÇEKİLECEK?”
CHP’li Yılmaz, 2015 yılında bu yerin TÜRGEV’e verileceği söylentilerinin yayıldığını ifade ederek, “Kamu arsalarını parselleyip cemaatlere ve yandaşlarına kazandıran hükümet, bu alanı kimlere peşkeş çekme niyetindedir? Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile önü açılan bu yağma sürecinde yine TÜRGEV mi, yoksa başka cemaat vakıfları mı ya da yandaş işadamları mı gözetilecektir?” sorularını yöneltti.
Hükümetin Eskişehir Yolu üzerindeki 43 yıllık köklü geçmişe sahip, yıllarca Tarım Meslek Lisesi olarak kullanılan Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin arsasına da göz diktiğini vurgulayan Yılmaz, “Kupon arsa tabir edilen bu okul arsasının uzun zamandır hükümetin ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin iştahını kabarttığını biliyoruz. Saraçoğlu örneğinde olduğu gibi bu okulun da önce lojmanları boşaltılıp, metruk binalara dönüştürülmüştür. Şimdi de okulun bu yerden taşınması söz konusudur. Maalesef Türkiye’deki sayılı, Ankara’daki ise tek ‘Tarım Okulu’nun akıbeti de Saraçoğlu Mahallesi gibi olacaktır” dedi.
“HUKUKSUZLUKLARIN HESABININ VERİLECEĞİ GÜNLER YAKINDIR”
Kamu arsalarını cemaatlere ve yandaşlarına (satış, trampa takas, kiralama veya özel hükümler içeren sözleşmeler ile) devreden iktidarın yapılan emsal artışları ile bu kesimlere büyük rant gelirleri yarattığını belirten Yılmaz, “Kayıt dışı bu para ve kaynaklarla paralel AKP devleti finanse edilmektedir. Bu hukuksuz işleyişe hukuken ve siyaseten seyirci kalmayacağız. Bir ganimet anlayışı ile ülkenin tüm kaynaklarını yağmalayan, yakınlarına ve menzil ortaklarına peşkeş çeken hükümetin bu hukuksuzluklarının hesabını vereceği günler yakındır” diye konuştu.
