Emek vermek, alınteri dökmek, az ile yetinmeyi bilmek. Yoksulluğun insani özelliklerini bozmasına izin vermemek, kendi imkanları ölçüsünde var olanı ihtiyaçlı insanlarla paylaşmaya çalışmak, kimseye muhtaç olmadan yaşamayı öğrenmek ve gözü tok olmak. İnsani erdemlerden sadece bir kaçı. Ama bu özellikler herkeste bulunmaz. Çok az insan bu donanımlarla yaşamını sürdürür, örnek olur.
69 YAŞINDA HAYATINI ODUN KIRARAK KAZANAN ALTIN YÜREKLİ ADAM
Adı İsrafil Meydan. Ardanuç Adakale sakinlerinden. 69 yaşında… Hayatını odun kırarak kazanıyor. Tek geliri var, 3 aydan 3 aya aldığı yaşlılık aylığı dışında hiçbir geliri yok. Bundan dolayı hiç şikayetçi olmamış. Boş durmamış, odun yarma işini yapmaya devam ediyor. Yazları odun ateşiyle ekmek pişiren fırınların odunlarını kırıyor.
3 AYDA BİR ALDIĞIM YAŞLILIK MAAŞI İLE GEÇİNMEK MÜMKÜN DEĞİL
69 yıllık yaşam mücadelesini anlatırken, insani yanını öne çıkarıyor. Ekmek parası kazanmak için mutlaka çalışmak gerektiğini dile getiriyor. Ben ne yaparım, nerde çalışayım diyenlerekapak olacak cevabı veriyor. İşte İsrafil Meydan’ın o cevabı; “Ben aslen Şavşatlıyım. Ardanuç Adakele’ye taşındık. Orada yaşıyorum. Emekli olamadım, çünkü sigorta pirimlerim yeterli olmadı. 3 ayda bir devleti verdiği toplam 800 TL yaşlılık maaşım var.
60 YILDIR ÇALIŞIRIM ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUM
Elbette ki bu para ile geçinilmez. Çünkü geçindirmekle yükümlü olduğunuz bir aileniz var. Ben boş durmuyorum. Kimsenin önemsemediği, bu da iş mi dediği bir işi yapıyorum. Odun kırma işi. Allah sağlık verdiği sürece de ben bu işi yapacağım. Allah’a şükür olsun sağlığım iyidir. Belki de bu işi yaptığım için sağlıklıyım. Çünkü atalarımız Çalışan demir pas tutmaz demiş. Ben 60 yıldır çalışırım. Tatil nedir bilmem. Bağda bahçede, ormanda, köyde her yerde çalıştım. Ama sigortam yatırılmamış. Hep sigortasız çalıştırmışlar. Emeğimiz çalınmış. Ama yapacak hiçbir şey yok.
BİR BALTA ÇALIŞMA AZMİ VE ALINTERİ BİR ARAYA GELİNCE
,Sermaye bir balta, Bir balyoz, 2-3 tane budak çivisi. Bunlardan daha önemlisi çalışma azmi ve alınteriye saygıdır. Alınteri ile kazandığınız paranın verdiği mutluluğu, huzuru, bereketi gerçekten bitmiyor. Şimdi emekli olmuş bir çok insan tanıyorum. Maaşı alırlar ertesi günü paraları yok. Ama bende her zaman para olur, harçlığım olur. Bunu çalışmaya borçluyum. İşimi önemsememe borçluyum. Kimseye muhtaç olmadan yaşamak, hatta bu dar kıt imkanlar içinde kendi çapımda insanlara yardımcı olmaya çalışmak beni çok mutlu ediyor.
GENÇLER MUTLAKA ÇALIŞIN. DERSLERİNİZE ÇOK ÇALIŞIN. GELECEĞİNİZ İÇİN ÇALIŞIN
Ben 70’ine merdiven dayamış, hayatın her zorluğunu görmüş, yaşamış biri olarak gençlerimize bir iki nasihatte bulunmak istiyorum. Gençler; yarınlarınızı hazırlamak sizin elinizde. Onun için çalışın. Derslerinize iyi çalışın. Derslerinizin dışında kalan zamanınızı iyi değerlendirin. Hiçbir işi küçümsemeyin. Ülkeyi, milleti sevin. Unutmayın Atatürk bu ülkeyi gençliğe armağan etti. Bu dünyada herkesin yapabileceği bir iş mutlaka var.
ALINTERİ KUTSALDIR, ÇALIŞMAK AYIP DEĞİLDİR
Geçmişte bir iple geçimini sağlayan insanlar vardı. Hamallık yaparak evlerini geçindiren insanlar tek tük kalmıştır. Çalışmak ayıp değildir. Alınteri kutsaldır. Tembellik en büyük hastalıktır. Kurtulmak için tek yol var çalışmak. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bugün Varyantta duran özel araçta 2 kişiyle tanıştım. Gazeteci Sami Özçelik ve Hakan Aydın’a teşekkür ederim. Sohbet ede ede Ardanuç’a kadar geldik ve ilk kez gazetecilerle sohbet etmenin mutluluğunu yaşadım. İlk defa gazetelere habere konu oluyorum. Çok teşekkür ederim.” Dedi.
Bir balta ile hayata tutunmanın, bir balta ile mutluluğu yakalamanın üniversiteye tez olabilecek bu güzel örneği, İsrafil Meydan’a Artvin Post olarak sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.
HABER: SAMİ ÖZÇELİK