Dünyada bütün kentler yanlara doğru büyürken, Artvin yukarı doğru büyüyor.Onun için Şair Behçet Kemal Çağlar “Göğe Komşu Topraklar” diye nitelendirmiştir. Şehir göğe doğru yükseldikçe, viraj sayııs da artıyor. Her şehrin sabir bir rakımı varken, Artvin’in rakımı 250’den başlayarak 850’ye kadar çıkabiliyor. Artvin’in bu özelliği kendisini sıra dışı il yapıyor. Onun için “Bütün iller birbirine, Artvn kendisine benzer” sözü ortaya çıkmıştır.
Karadeniz’de yamaca kurulu şehir merkezi ile dikkat çeken Artvin’de araç ulaşımı tek giriş ve çıkıştan sağlanıyor. Çoruh Nehri üzerindeki tek köprüden girilen kentte aynı köprüden de çıkılıyor.
BU ŞEHRİN TEK GİRİŞ-ÇIKIŞI VAR
Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en dik ve engebeli arazisi yapısına sahip illerinin başında yer alan Artvin’de, dik yamaca kurulan şehir merkezine araç ulaşımı için giriş ve çıkışlar Çoruh Nehri üzerinde yer alan 90 metre uzunluğundaki tek gidiş ve gelişe sahip beton köprüden yapılıyor. Rize ve Erzurum yönünden gelen araçlar kent merkezine ulaşmak için geçtiği köprünün ardından 11 keskin ve sürekli diklenen virajı dönerek yaklaşık 5 kilometre sonra kent merkezine varabiliyor. Araçlar aynı güzergah ile aynı köprüyü kullanarak geri dönüyor. Şehrin ulaşım yolu aynı zamanda caddesi oluyor. En büyük sorun iise sağlı sollu araç parkı yolun açıısnı daraltıyor, bu yüzden bir çok kaza meydana geliyor.
“ARTVİN’E BİR GELEN BİR DE GİDEN AĞLAR”
Şehir merkezinde 26 bin 400 nüfusu barından kentte ulaşımda etkin rol oynayan köprüyle ilgili konuşan Artvin Öğrenci Servisleri Başkanı Erdinç Yüzbaşıoğlu, “Şehrimize giriş ve çıkış için tek yer var. O da Çoruh Nehri üzerinde bulanan bu köprü. Büyük şehirlerden gelen arkadaşlarımız buraya köprübaşına geldiklerinde şehir nerede diye aranırlar. ‘Biz nereye geldik’ diye şaşırırlar. Yukarıda bir şehir olduğunu, bu köprüyü geçip, 11 virajı döndükten sonra dünyanın en farklı kentine ulaşmış olurlar. Buraya görev için gelen bürokrat, memur, öğrenci buraya nerden düştüm diye ağlar, buradan giderken Artvin’deki samimiyeti görünce daha çok ağlayarak, üzülerek giderler buna çoğu kez tanık oldum. Yani Artvin’e bir gelen ağlar bir de giden” dedi.
“TEK KAZA YAPMA HAKKI VAR”
Artvin’in benzeri olmayan bir şehir olduğunu da ifade eden Yüzbaşıoğlu, “Artvin şoförü bu duruma alışmış. Artvin’deki şoförün bir kez kaza yapma hakkı var. Onun için şoförlerimiz oldukça dikkatlidir. Şehir yukarıya doğru büyüyünce malum kış aylarında araçlarımız sürekli zorlanıyor. Tek giriş ve çıkış var. O bölgeye yeni bir köprü konulabilir. Yapımı devam eden çevre yolunun da bir an önce tamamlanması gerekmektedir” diye konuştu.
“BİZ ARTVİN’İ BÖYLE SEVİYORUZ”
Artvin İnşaat Mühendisleri Odası temsilcisi İnşaat Mühendisi Ferit Demiröz ise kentin coğrafi koşullarının zor olduğuna dikkat çekerek “Artvin’in isterse tek girişi tek çıkışı olsun isterse hiç olmasın. Biz Artvin’i böyle seviyoruz. Ama ‘Bu böyle kalsın’ demek değildir. Uzman kişilerle görüşüp, bilgi alınarak bu coğrafyaya uygun iyileştirmeler yapılabilir” ifadelerini kullandı..
Son derece dik ve sarp bir coğrafyada kurulmuş olan Artvin’in en büyük sorunu ise asla dokunulmaması gereken Cerattepe’de yapılan maden projesi. 1,5 yıldır yapılan çalışmalar şimdiden deformelere neden olmuş, evlerde var olan çatlakalar artmış, yer altı suları kirlenmiş durumda. Bu da şehrin geleceğini tehlikeye atıyor. Bir ayanda maden şirketi mahkeme süreçleri sona erene kadar çalışmama kararı alan devletin sözünü dinlemezken, diğer yandan maden davası devam ediyor. 701 kişinin davacı olduğu Anayasa Mahkemesi’nde olan Cerattepe davasının bir sonraki adımı ise İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) olacak.
HABER: SAMİ ÖZÇLEİK
