25 kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü nedeniyle CHP Artvin Kadın Kolları İl Başkanı Gülşen Kurul yazılı bir basın açıklaması yaptı. Başkan Kurul yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Bugün 25 Kasım.. Dünya kadına yönelik şiddetle mücadele günü.. Kadına yönelik şiddet dendiğinde ilk akla gelen fiziksel şiddet yani dayak, yaralama ve cinayet olsa da şiddetin başka türleri de var. Örneğin kadının ev dışında çalışmasına izin vermemek, gelirine el koymak, ailesi ya da arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermemek, hakaret etmek veya istemediği halde cinsel ilişkiye zorlamak da şiddettir.

Bugün, fiziksel, duygusal/psikolojik, ekonomik, cinsel şiddet veya şiddet tehdidi yüzünden her kesimden milyonlarca kadın baskı altında yaşıyor, toplumsal hayata daha az katılıyor, zorla evlendiriliyor, sakat kalıyor veya öldürülüyor. Üstelik şiddet aile içinde gerçekleştiğinde etkisi de daha yıkıcı oluyor.

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’nda; Türkiye’de 100 kadından 42’si eşinden veya birlikte olduğu kişiden fiziksel veya cinsel şiddet görüyor. Bu çok yüksek bir oran ve şiddete karşı yasal haklarımızı bilmenin önemini de ortaya koyuyor.

hqdefault

ŞİDDET TÜRLERİ:

Şiddet dendiğinde, ilk akla gelen fiziksel şiddet olur. Oysa fiziksel olmayan şiddet biçimleri de son derece yaygındır ve kadın ve kızlara çok zararlı etkileri vardır; örneğin hakaret, aşağılama, küçümseme, eve kapama, zorla cinsel ilişki kurma, ölümle tehdit etme, gibi. Bunlar genelde ülkemizde şiddet yaşayan ve uygulayan pek çok kişi tarafından şiddet olarak tanımlanmaz ve daha az önemsenir. Ama fiziksel şiddet dışında kalan şiddet ve baskı yöntemleri en az fiziksel şiddet kadar kısa ve uzun vadeli çok olumsuz izler bırakır.

Aşağıdaki davranışlardan bir veya birden fazlasına maruz kalıyorsanız ya da bunlarla tehdit ediliyorsanız, şiddet görüyorsunuz demektir. Vakit kaybetmeden yasanın güvence altına aldığı haklarınızdan faydalanmaya başlayabilirsiniz.

FİZİKSEL ŞİDDET:

Bedeninize yönelik her türlü saldırı, fiziksel şiddettir. Tokat, tekme ve yumruk atmak, sarsmak, hırpalamak, boğaz sıkmak, bağlamak, saç çekmek, herhangi bir cisim atmak, kesici ve delici aletler ya da ateşli silahlarla yaralamak, işkence yapmak, sağlıksız koşullarda yaşamaya zorlamak, sağlık hizmetlerinden yararlanmayı engellemek ve öldürmek gibi eylemler fiziksel şiddet tanımına dahildir. Diğer şiddet türlerinde olduğu gibi, töre, namus, gelenek, görenek gibi kavramlar fiziksel şiddete bahane edilemez. Kadının giydiği kıyafet, gittiği yer, konuştuğu insan, evlilik dışı ilişkisi olması, evlilik dışı hamile kalması, bâkire olmaması, ailesinin istediği kişiyle evlenmek istememesi, boşanmak/ ayrılmak istemesi, çalışmak istemesi gibi nedenlerle şiddet uygulayan kişilerin alacağı cezalar hafifletilmez.

PSİKOLOJİK (DUYGUSAL) ŞİDDET:

Kişinin bedeninden çok ruh sağlığını hedef alan şiddet türü psikolojik şiddettir. Genellikle bir defaya mahsus eylemlerden çok sürekliliği olan eylemler psikolojik şiddet olarak tanımlanır. Sürekli olarak bağırmak, korkutmak, küfür veya hakaret etmek, aileyle, arkadaşlarla, komşularla görüştürmemek, giyim tarzıyla ilgili baskı yapmak, eve hapsetmek, çocuklardan uzaklaştırmak, kıskançlık bahanesiyle sürekli kontrol altında tutmak, başkalarıyla kıyaslamak, sevdiği eşya ve hayvanlara zarar vermek, tehdit etmek, şantaj yapmak, aynı şekilde düşünmeye zorlamak gibi eylemlerle karşı karşıyaysanız psikolojik şiddet görüyorsunuz demektir. Psikolojik şiddetin etkileri çoğunlukla gözle görülür olmadığı için hafife alınır, ama bu tür şiddet kişide ağır yaralar açabilir. Psikolojik şiddet görenlerde sürekli korku içinde yaşamak, kendini değersiz hissetmek, depresyon, intihar eğilimi, bağımlılık, utanç ve suçluluk duygusu, uyku ve beslenme bozuklukları, sosyal ilişkilerin bozulması gibi duygusal/psikolojik rahatsızlıklar görülebilir.

EKONOMİK ŞİDDET:

Ekonomik kaynakların ve paranın düzenli bir şekilde kadın üzerinde bir yaptırım, tehdit ve kontrol aracı olarak kullanılmasıdır. Koşullar elverdiği halde evin masraflarını karşılamamak, para vermemek, kısıtlı para vermek, ailenin gelir ve giderleri konusunda bilgi vermemek, aileyi ilgilendiren maddi konularda fikir almadan tek başına karar vermek, kişinin mallarına ve gelirine el koymak, çalışmasına engel olmak, istemediği işte zorla çalıştırmak gibi davranışlar ekonomik şiddettir. Ekonomik şiddet de genellikle duygusal/psikolojik şiddet gibi tek seferlik eylemlerden çok sürekli bir durumu tarif eder.

Maalesef bugün Adalet Ve Kalkınma Partisi’nin 2003 yılında iktidara geldiği tarihten beri Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet yüze 1400 artmıştır. Ne yazık ki sadece son 8 yılda, 1915 kadın cinayete kurban gitmiş yani öldürülmüştür. Bu sayı bile içinde bulunduğumuz korkunç durumu göstermeye yeter de artar bile. Ben son olarak, bundan önce olduğu gibi, şimdi de CHP Kadın Kolları Başkanı olarak değil, bir kadın olarak, AKP, MHP ve diğer partlerin kadın kollarına, üyelerine, sandığa gidip oy veren 26 milyonu aşkın kadınlarımıza sesleniyorum;

“Biz toplumun bir yarısıyız. Siyasette ise %13 ile temsil ediliyoruz. Kaç valimiz kadındır? Kaç kadınımız kaymakam, Kaç kadınımız belediye başkanı ve kaç kadınımız partilerin il başkanı, ilçe başkanıdır? Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Tük Kadınına bir çok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkı vermiştir.

BİZ ÖNCE İNSANIZ SONRA KADINIZ. HALA BUNU ANLAMAYANLAR VAR!

Maalesef Atatürk’ü bilmeyen, okumayan, okutturulmayan, Atatürk’ü tanımadığı için Atatürk düşmanlarının değirmenine oylarıyla su taşıyan kadınlarımız var. kadın erkek demeden Herkesi kadına şiddeti artıran, kadına sözde değer verenlerin gerçekte kadın haklarını gasp edenlerin karşısına dikilmeye ve onları durdurmaya davet ediyorum. Biz önce insanız sonra kadın. Bize önce kadın gözüyle bakanların ne yazık ki bizi insan olarak değerlendirmede güçlük çektiklerini görüyoruz. Bundan dolayı da toplumda kadına yönelik şiddet her geçen gün artmaya devam ediyor. CHP kadın kolları olarak bunlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. ”dedi.

HABER: SAMİ ÖZÇELİK