A

Cerattepe’ye ihanet edenler, aslında, geçmişlerine, geleceklerine, insanlığa, doğaya en önemlisi kendilerine ihanet etmiştir. Bunun vebali o kadar ağırdır ki hiç kimse kaldıramaz ve altında kalır. Cerattepe’ye kim ihanet ederse er yada geç büyük pişmanlık duyacağına herkesle bahse girerim. Bu nedenle “CERATTEPE İHANETLERİ”ni seri yazı olarak kaleme alıyorum. bu yazı gelecekte arşivlerde yerini alacak. Biz insanız acır affederiz ama Tarih asla affetmez. Kararı kesindir, indirim, iyi hal bilmez!.. İkinci bölümle devam ediyorum…

Cerattepe gerçeği tüm çıplaklığı ile ortaya çıkınca Artvin’de yaşayan halk tedirgin olmaya başladı. Nasıl olmasın ki, geçmişi geleceği yok olacağı artık bilimsel araştırmalarla çok net anlaşılıyordu. Bu eğimde, böyle bir yapıya sahip şehrin tepesinde madencilik!.. Ve zarar vermeyeceklerini söyleyen eli bıçaklı maden kasapları!.

DSC_6312

Kurban Artvin. Madenci kasap efendi Artvin’in başını kesecek ama buna karşın canını acıtmayacağını söylüyordu!. Ne yazık ki buna inanan ve peşinden giden tek tükler(!) ortaya çıkmaya başladı. Başımız gidecek ama para kazanacağız olsundu peh!..

Buna dünyada stockholm sendromu deniyor.(1) Ülkemizde ise kasabının peşinden salhaneye koşarak giden koyunlar deyimi ile anlatılmaktadır.

Cerattepe ile ilgili ilk ciddi ve önemli toplantı 1995 yılında yapıldı. Artvin ve Artvin dışında bulunan, Vakıf, dernek Oda, Kooperatifler tüm STK’lar bu toplantıya eksiksiz katılmışlardı. Henüz yeşil Artvin derneği kurulmuş değil.. Madenciler yukarıda nasıl bir çalışma yapacaklarını, neler kazandıracaklarını,

Artvin’e nasıl fayda sağlayacaklarını ballandıra ballandıra anlatmaktaydılar. Onlar anlattıkça salonda bulunanların iştahı daha da artıyordu. Çünkü adamlar cennet vaat ediyordu. Ama buradaki cenneti cehenneme çevirerek!. Henüz kimse bunun farkında değildi.

iki_maden_sahası_resim_formatı_10şubat2012_alternatif_başlık

Artvin’in yetiştirdiği önemli değerlerimizden biri olan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, bu sahte bal pardon mal yani maden pazarlayıcıların ipini pazara çıkardı. Sorduğu sorular bu sahtekarları fin hamamına girmiş gibi terletti. Ardından yaptığı yorumlarla son noktayı koymuştu, o zaman henü 25 yaşlarında olan Genç Kurdoğlu..

Yalanlar deşifre olunca bu büyük toplantı onlar için fiyaskoya dönmüştü. 22 yıl önce Artvin Halkı direnmeye karar verdi.

Bu dünya tarihinde global sömürgeci emperyal maden şirketlerine karşı yapılmış en uzun soluklu mücadele olarak tüm dünyanın dikkatini çekti. Bugün bu dava AİHM’e gitmek üzeredir. Anayasa Mahkemesi bir türlü karar vermedi ki sıra oraya gelebilsin.

AİHM’de bitecek bir dava da olmayacak bu! BM, Nasıl ki Trump’un saçmalıklarına, tehditlerine “rest çekti aynı şekilde bir şehrin yok olmasına, bir doğa alanının talanına da “dur” diyeceğine inanıyorum. Çünkü bu davanın BM’ Çevre Komisyonunda yer aldığını da biliyorum. Cerattepe Mücadelesi BM’nin de gündeminde yer almaktadır. Çünkü dünya tek vücuttur. Nasıl ki Kuzey Kore nükleer deneme yapınca dünya tepki koyuyor, nasıl ki Trump saçmalayınca hest Dur, çüşşş deniyorsa, bir şehrin bu şekilde yok edilmesine de dur denecektir!.

Unutmayın Amazon’da bir ağaç kesildiğinde hepimizi etkiler, Cerattepe yok olduğunda da dünyayı olumsuz bir şekilde etkilenir.

Bugün dünyada en çok, çevre tahribatlarından dolayı ölen, heyelan altında kalan, kanser olan, göç eden, mülteci durumuna düşen haberleri okursunuz!..

Cerattepe 3

“Cerattepe Geçilmez, Artvin halkı yenilmez.” Artvinli bu slogan ile Cerattepe’yi Çanakkale ile özdeşleştirdi. Çünkü Cerattepe geçildiğinde Artvin’deki ve Türkiye’deki hesapsızca verilmiş 63 bin olduğu belirtilen diğer maden ruhsatları bir bir hayata geçecek. Bu maden ruhsatlarının sahipleri ise Çanakkale’yi geçemeyenlerin torunlarına ait olduğunu bir kere daha hatırlatmak isterim!. Eğer yerli isim öne çıkarılıyorsa bilin ki işbirlikçi minia ortaktır! Asıl sahipleri global yabancı maden şirketleridir.

Bu ruhsatların toplamının 325 civarında olduğu belirtiliyor. Dönemin valilerinden Kemal Cirit, 325 ruhsatın ancak 30’unun faaliyete geçebileceğini söylemiştir!.

Artvin Halkı aynı yıl Yeşil Artvin Derneği’ni Kurdu. Kurucu Başkan Erdoğan Gazihan’dı. Dernek Cerattepe’de yapılacak madenciliğe karşı kurulmuş “Yeşil Artvin’i” korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için kurulmuştu. Çünkü dünyadaki tüm madenciler, doğanın yeşiline, oksijenine, yaşam alanlarına düşman doların yeşiline dosttur!..

DSC_0098

Bu derneğin kurulması gerektiğini ise dönemin Valisi, saygıyla yad ediyorum Selahattin Onur söylemişti. Hatta bu çok değerli valimiz bir de bilim heyetine Cerattepe raporunu hazırlattı. Bu raporda Cerattepe’nin asla maden alanı olamayacağı açık, seçik ve net bir şekilde bilimsel gerekçelerle anlatılmış ve daha önemlisi Resmi gazetede yayınlanmıştı. Bakın bir Artvin Valisi bunu yapıyor(!) Şimdi düşünüyorum da!..

(Devam edecek…)

(1) STOCKHOLM SENDROMU: Bu sendroma adını veren olay 1973 yılında stockholm’deki başarısız bir soygun girişimi sonucu ortaya çıkmıştır. kreditbanken isimli bir bankayı soymaya kalkan soyguncular kuşatılınca bankada bulunan 4 kişiyi rehin almışlar ve altı gün boyunca direnmişlerdir.

Altı günü sonunda polis operasyonu sırasında rehineler kurtarılmaya aktif olarak direnmişlerdir. Daha sonra ise soyguncular aleyhine tanıklık etmeye de yanaşmamışlardır