Karga Gak Demeden
Ömer ŞAN

            Kayıp ilanı verebilir misiniz kaybettiğiniz yıllara, zamana, günlere veya aylara… Bir tek saniye için! Verdiğinizi varsayıp, yenisini oluşturabilir veya alabilir misiniz? Sadece bir salisenizi kaybettiğinizde geri alabilir veya yenisini oluşturabilir misiniz?

            Bu ülke, bu topraklar çok şeylerini kaybetti… Yıllarını, doğal varlıklarını, zenginliklerini, doğasını, yeşilini, sularını, tarım ürünlerini, ormanlarını, denizlerini… Ve hepsinden önemlisi çocuklarını, kadınlarını, gençlerini, insanlarını kaybetti bu ülke! Yaşama sevincini, umudunu, gelecek beklentisini!..

            Geri kazanabilir misiniz? Alabilir misiniz geriye bombalara, teröre, iktidar hırsına, ranta ve puştluklara verdiğiniz canları, anları ve yılları geriye?

            Bakın önünüze, sıralayın bakalım neler kalacak elinizde! Uzatmıyoruz ve gündeme dalıyoruz!

            Temize çıkma ve durumu düzeltme algılarında son perde Rize RTEÜ’de yaşandı. Geçen hafta öğrencilerin yemekten zehirlenmesine ilişkin sürdürülen soruşturma kapsamında alındığı iddia edilen numuneler temiz çıkmış ve firma buna karşı doğal olarak kendini savunmuş! Ancaaakkk…

            Zehirlenen 485 öğrenci hastanelere akın ederken başlatılan soruşturmada, akşamki yemekten alınması gereken örneklerin aslında pişirildiği saatte, ilgili birimlere gönderilen numuneler olduğu dikkatten kaçtı! Meğer soruşturma için, öğrencileri zehirleyen yemek kalmamış! Doğal olarak, akşam yenenden değil de sabah pişen yemekten alınan örnekler temiz çıkar ve çıktı.
Kaldı ki zehirlenme, öğlen yenen değil, yemekhanede bekletilen aynı yemeğin akşam da yenmesi sonucu ortaya çıkmıştı. Şimdi,bu durumda yorum nedir? Sonuçta ortada 3-5 değil, 485 öğrenciyi etkileyen bir yemek var ve numune bu yemekten alınmamış! Yani doktora giden hasta yerine doktorun, yanındaki kişiden kan alarak, tahlilleri hasta adına yorumlaması durumu var burada!

            Ayrıca, yemekten zehirlenme sonrası durdurulan, yemek alımının, temiz çıkan sabahki yemek numunelerine karşın yine de iptal edildiği bilgisi geldi. Sonuçta, üniversite yönetimi de sabahki yemek numuneleri ile akşamki yemeğin ayrımına varmış!

            Olayın en ince ayrıntısı ise, öğrencilere yazılan reçetelerdeki ilaçlara 35₺’lik bir ücret ödemek zorunda kalması ve yemek alımının durdurulması sonrası, öğrencilerin günlerdir kampusta yemek yiyememesi ve adeta aç kalması oldu.

            Daha da ilginç olan ise RTEÜ’nün geçen yıl sonunda, 9.75₺’den açtığı ihaleyi 6.87₺’ye alan ACB firmasının, bu yemek için Astuğ firmasıyla anlaşması ve yemeklerin de Ardeşen MYO’da pişirilerek üniversite kampusundaki öğrenci yemekhanesine taşınması değil midir?

            Son not… Her iki firmanın da sözleşmesi yıl sonunda bitiyor ve 2018 için Eylül ayında yapılan ihaleyi de, ‘Altın Tat’ isimli başka bir firmanın aldığı ve iki firmanın bağlantılı olduğu ileri sürüldü. Yemek fiyatını henüz öğrenemedik.

            Yahu arkadaş… RTEÜ’de öğrencilerin yemekten zehirlenme olayı sonrası geçen hafta başı da Kışlada Askerlere yedirilen tonlarca ‘At Eti’ çıktı ortaya. Hadi ‘kindarlığı’ bırakın, manyak ettiniz milleti. Yeter da! Üstelik bu etlerin veya atların sağlıklı mı, hastalıklı mı olduğu da hala belli değilken!

            Birilerinin keyfini getiren Diyanet, yeni yıl fetvası vermiş, “İçki ve kumar şeytan işi birer pisliktir” diye! Hükümet derhal, içkiden ve Diyanet’in ‘kumar’ diye nitelediği piyango türü çekiliş ve oyunlardan alınan vergileri en aza indirerek, Diyanet’e pay aktarmayı durdursun! Diyanet de böylece şeytan işi pisliklerden temizlenmiş olur! Aksi taktirde Diyanet yöneticileri de ‘ifade ettikleri’ gibidir!

            “Hükümet bu kanunu neden Meclis’e götürmedi de KHK ile yasalaştırdı” diyerek son KHK’nın ülkede ‘iç savaşı körükleyeceği’ uyarısı yapan Murat Ağırel, “BAE Dış İşleri Bakanı Zayed’in Fahrettin Paşa ve Cumhurbaşkanı’nı hedef alan açıklaması ne kadar alçakça ise, Yunanistan Savunma Bakanı Kemmenos’un Kılıçdaroğlu’na yönelik yaptığı ‘Sıkıysa gelin alın’ açıklaması da o kadar alçakçadır. Her iki ülke en yüksek tonda protesto edilmelidir” ifadelerini aynen alıyoruz ancak…. Kim edecek? Hadi… Etrafımızdaki bu alçaklıklara da bir el atın siz de!

            Ülkemizin 2. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve CHP’nin 2.Genel Başkanı, Lozan Fatihi, Çay’ı Rize’ye getiren ve devlet politikasına dönüştürüp çay tarımının Rize ve bölgede gelişmesini sağlayan, ilk çay fabrikasını kuran İsmet Paşa’yı (İnönü) saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.

            Ve Sarıkamış’ta vatan uğruna, hiç düşünmeden canlarını ortaya koyan şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz.

            Rize’mizin güzel insanlarından, üretken ve çalışkan, zeki ve bir o kadar da bilge… Şafak Morgül ile Mahiye Morgül’ün ağabeyleri, güzel dost, yoldaş ve arkadaşımız Şenol Morgül’ün babası Aydemir Morgül ağabeyi kaybettik. Ailesi ve dostlarının başı sağolsun.
Kübalı doktor Camilo Rodriguez, akciğer kanser aşısını bularak binlerce kanser hastası insanın umudu oldu ve “Bu aşı tüm dünyada ya bedava yapılacak ya da maksimum 1 dolara satılacak” dedi. Bu komünistler batıracaklar emperyalizmin rantiyecilerini!

            Oğul tadında bir yaşam verebilirsek sana,/ Yaşama oğul salmışlığa sayacağız. / Ve her geçen gün, ay ve sene,/ Çiy tanelerinden oluşan dere./ Yere, göğe ve fezaya/ Bir kıvılcım,/ Can,/ Ömür Çağlar Şan./ Aralık 24’te 6 yaşına girdi.   Ülkemiz ve yaşam alanlarımızın içerisindeki zor koşulların sorumluluğu ve bilinciyle, CHP Parti Meclisi için aday olma kararı aldım. Nitekim sevgili dostlar, mücadele arkadaşlarım ve omuzdaşlarım… Bu süreçte desteğinizi bekliyorum! Bir yürek dolusu sevgi yeter hepimize, mücadelemize!