Bakmayın öyle umarsız görünüşüme
yüzümde patlayan kahkahalarıma
yüküm ağırdır benim
Katar katar kervanlarım var beynimde
vagon vagon yük
her vagonda bir milyon ton yük
her katar bir milyon vagon…
adım yolcuya çıkalı bilcümle vazifem olmuş
yüküm ağırdır benim
katar katar vagon, yolum dolambaç
sırtlanmışım milyonlarca acıyı, kederi
kırılmış, örselenmiş onurları toplarım
ayaklar altından…
taşırım dört mevsim, üç yüz altmış beş gün
taciz edilmiş, tecavüz edilmiş kadınların
çocukların
küçük gelinlerin kınalı ellerinin utancıdır yüküm…
faşizme inat halkının derdini haykıran
onurlu devrimcidir
Onun haykırışıdır, direncidir yüküm katar katar
alın teridir, emektir, haktır
adalettir yüküm benim…
işçi sınıfının yarınıdır, güneşli günlerdir ve mavi gök…
bombalanan kentlerdir
tutsaklardır, zindanların aydınlığı dır
toprak anadır, bir uçtan bir uca Anadolu’mun
derdini toprakla karan çiftçinin kederidir yüküm
türküler yakılan Kızılırmak’dır
kelepçeli elleriyle Çoruh…
büyük kurtuluş savaşına tanıklık etmiş Sakarya Nehri’dir…
acıların nehirleri Fırat ve Dicle’nin ezgilerini yüklenmişim
olup bitene öfkeli gözleriyle sessizce bakan Ağrı Dağı’dır
yüküm ağırdır benim
katar katar vagon, yolum dolambaç
sırtlanmışım milyonlarca acıyı kederi
her vagonda bir milyon ton yük
her katar bir milyon vagon…
taşırım onca acıyla karılmış yükü
onca asırlardır, onca acıyı
gömerim mavi göğün derinliklerine
saklarım asırlarca gülüşlerim de
bir de sevdan buram buram…

03 OCAK 2018

Özer Topçu