CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “AKP Genel Başkanı Erdoğan kurtulmaya çalıştıkça, Bahçeli yeni bir siyasi manevrayla AKP’yi kendisine bağlıyor. Şu anda AKP’nin yaşam destek ünitesi MHP’dir” ifadesini kullandı.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü dolayısıyla TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP’li Barış Yarkadaş, güncel gelişmelere ilişkin görüşlerini paylaştı.  Yarkadaş, basın toplantısı öncesi, parlamento muhabirlerine karanfil de dağıttı.
“GAZETECİLER ÖZGÜR DEĞİL”
AKP döneminin özgür basın ve gazeteciler açısından son derece kötü olduğunu savunan Yarkadaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“AKP  iktidarları döneminde gazeteciler mesailerinin çoğunu adliye koridorlarında geçirmektedir. Bizler bu davaları izliyor, meslektaşlarımızın nasıl komik suçlamalarla yargılandıklarını görüyoruz. İktidar elinde tuttuğu olanaklarla muhalif basın organlarının yaşamasına da izin vermemektedir. Türkiye’de gazeteciler özgür değil, istediğini yazamıyor, yazdığı takdirde mahkemeye çıkarılabileceğini, bir sabah ansızın gözaltına alınabileceğini düşünüyor. Buradan AKP’ye sesleniyorum. gazetecilik suç değildir, gazeteciliği suç olarak görmekten vazgeçin.”
Toplantının başında çalışan, çalışamayan tüm gazetecilerin gününü kutlayan Yarkadaş, özgür basının önemine işaret etti.
“Cezaevlerinde 180’e yakın gazetecinin tutuklu olduğu bir ülkede, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamanın belki de pek bir anlamı yok” diyen Yarkadaş, hazırladığı basın özgürlüğü raporundaki 2017 yılına ilişkin verileri aktardı.
BERBEROĞLU DAVASINI HATIRLATTI
Raporu, partisinin cezaevinde bulunan kendisi de bir gazeteci olan İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na ithaf ettiğini vurgulayan Yarkadaş, Berberoğlu’nun biran önce özgürlüğüne kavuşması dileğinde bulundu. Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne yazık ki 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne çok da parlak bir tabloyla girmiyoruz. 2017’de tam 173 gazeteci gözaltına alınmıştır, 66 gazeteci tutuklanmıştır, 99 gazeteci hakkında soruşturma başlatılmıştır. 63 gazeteciye ise 76 yıl hapis cezası verilmiştir. 49 gazeteciye yine aynı yıl içinde dava açılmıştır. 28 gazeteci saldırıya uğramış, 28 gazeteci ise 250 bin TL para cezasına çarptırılmıştır. Enis Berberoğlu davası ise tipik bir basın özgürlüğü davasıdır. Berberoğlu, bir haberden dolayı hukuksuz bir biçimde tutuklanmıştır ve hala cezaevindedir. Berberoğlu Davası, Türkiye’de gazeteciliğin hangi koşullarda yapıldığını göstermesi açısından somut bir örnektir. Milletvekili arkadaşımız Enis Berberoğlu, derhal serbest bırakılmalı ve özgürlüğe kavuşmalıdır.”
“CUMHURİYET ÇALIŞANLARI NEDEN CEZAEVİNDE?”
AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın dün yaptığı konuşmayı da eleştiren Yarkadaş, “AKP iktidarı, gazetecilerin özgürlüğünü gasp etmiştir” dedi. Yarkadaş şöyle konuştu:
“AKP Genel Başkanı Erdoğan, gazetecilerin özgür olduğunu söylemiştir. Erdoğan’a şunu hatırlatmak gerekir! AKP iktidarı, gazetecileri özgürleştirmemiş, aksine özgürlüklerini gasp etmiştir. Cumhuriyet Gazetesi çalışanları Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Akın Atalay, yazdıkları yazılar, attıkları başlıklar ve yaptıkları yorumlar yüzünden cezaevindedir. İsimlerini sayamayacağımız onlarca gazeteci de AKP iktidarı döneminde cezaevine atılmıştır.”
SOYLU İLE KILIÇ’IN FOTOĞRAFI
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yarkadaş, partisinin Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın sosyal medya hesabından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğrafını paylaşması ve buna gelen tepkilerle ilgili soru üzerine, fotoğrafın uyuşturucu ile mücadele konusundaki bir toplantı sırasında çekildiğini bildirdi.
AKP’nin siyaseti bir kutuplaşma içine soktuğunu, bunun sonucu olarak da bir belediye başkanı ile içişleri bakanının aynı fotoğraf karesinde yer almasının bile tartışmaya yol açtığını kaydeden Yarkadaş, ülkenin bu ayrıştırıcı iklimden kurtulması gerektiğini belirtti.  Yarkadaş, “Bu fotoğrafın bu kadar tartışma yaratmasını doğru bulmadım. Belki fotoğrafın üzerine hangi toplantıda çekildiği yazılsaydı bu derece tartışma yaratmazdı. Başkanımız, Soylu ile özellikle fotoğraf çektirme gayretine girişmemiştir. Bu, toplantı çıkışı karşılaşılan üç-beş saniyelik bir an’ın fotoğrafıdır” diye konuştu.
“BAHÇELİ AKP’NİN EŞ GENEL BAŞKANIDIR VE AKP’Yİ YÖNETMEKTEDİR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 2019 yılı cumhurbaşkanı seçimine ilişkin aday açıklamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yarkadaş, şunları söyledi:
“Bahçeli, henüz AKP bile resmi olarak Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığını açıklamadan, AKP’den hızlı davranarak adayının Erdoğan olduğunu söylemiştir. Bahçeli, AKP’nin eş genel başkanıdır ve MHP’nin adayı da Erdoğan’dır. AKP’yi şu an Bahçeli yönlendirmekte ve yönetmektedir. Bugün de iki eş genel başkan sarayda görüşerek, 2019’a ilişkin perspektiflerini ortaya koyacaklardır. Aslında Erdoğan, Bahçeli’den kurtulmaya çalışmaktadır. Erdoğan kurtulmaya çalıştıkça Bahçeli yeni bir siyasi manevrayla AKP’yi kendisine bağlıyor. Şu anda AKP’nin yaşam destek ünitesi MHP’dir. Yaşam destek ünitesinin başında da Bahçeli bulunmaktadır. Bahçeli destek ünitesinin fişini çektiğinde, AKP’nin yaşamına devam etmesi mümkün değildir.”
“BAHÇELİ İSTİYOR, AKP YAPIYOR”
CHP’li vekil değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Bahçeli, başkanlık tartışmasını açarak Erdoğan’ı mindere çekmiş ve onu yüzde 50 artı 1’e mahkum etmiştir. AKP ve Erdoğan, yüzde 50 artı 1’e ulaşabilmek için Bahçeli’nin her dediğini yapmaktadır. Bahçeli AKP’nin gündemini belirlemekte, AKP ise Bahçeli’nin gündemine göre siyaset üretmektedir. Bahçeli’nin oyun planı 2019 sonrasına göre kurgulanmıştır. AKP, başkanlık referandumu sonrası, MHP’nin yüzde üç – dört oranındaki oyuna mahkum hale getirilmiştir. Öyle ki; TBMM İç Tüzüğü bile Bahçeli’nin isteğine göre değiştirilmiştir. Bahçeli’nin söylediği her şeyi yerine getirmek zorunda kalan bir AKP tablosuyla karşı karşıyayız. Bahçeli, AKP’nin Cumhurbaşkanı adayını AKP’lilerden önce açıklamıştır. AKP’nin bu tabloyu düşünmesi gerekir: Başka bir partinin genel başkanı,  CHP’nin adayını açıklayabilir miydi? Açıklasa bize acaba ne derlerdi? Bu tabloyu AKP’nin değerlendirmesi gerekir.”