CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Darbecileri yargılamakla övünen AKP, darbe karşıtı, insan hakları savunucusu Celalettin Can’ı 12 Eylül karşıtı söylemlerinden dolayı cezaevine koydurtarak tarihe geçti” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Silivri Cezaevi’nde bulunan Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve Muhabir Ahmet Şık ile Demokrasi Gazetesi Yazarı, HDP PM Üyesi Celalettin Can’ı ziyaret etti.
“CUMHURİYET ÇALIŞANLARININ TEK KAYGISI VAR”
Cumhuriyet Gazetesi mensupları Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ın sağlığı ve morallerinin iyi olduğunu belirten Yarkadaş, “Tek dertleri Türkiye’nin kötü gidişatı… Diyebilirim ki; 24 saatlerini Türkiye’yi düşünerek geçiriyorlar” ifadesini kullandı.
Cumhuriyet çalışanlarının 9 Mart günü bir kez daha hakim karşısına çıkacaklarını belirten Yarkadaş, “O gün, Atalay ve Sabuncu’nun cezaevindeki 17, Ahmet Şık’ın ise 15. ayı dolmuş olacak. Ve o gün herkes, Türkiye’deki adaletsizliğin hangi boyutlara ulaştığını bir kez daha görecek” dedi. Yarkadaş, demokratik kamuoyunu 9 Mart’ta Silivri’de yapılacak olan duruşmaya katılmaya çağırdı.
TRAJİ KOMİK BİR TUTUKLAMA
Demokrasi Gazetesi Yazarı, 78’liler Girişimi Sözcüsü ve HDP PM Üyesi Celalettin Can’la yaptığı görüşmeye ilişkin izlenimlerini de aktaran CHP’li Yarkadaş, “Neresinden tutsanız elinizde kalan bir soruşturma bu” dedi. CHP’li vekil, “Celalettin Can’ın tutuklanmasının hukukla hiçbir ilgisinin olmadığı görülüyor. Traji komik bir dava ve traji komik bir tutuklama” ifadesini kullandı.
Celalettin Can’ın 12 Eylül faşist darbesinin ardından generallerin kurduğu düzen sonrası 19 yıl tutuklu kaldığını hatırlatan Yarkadaş, “Can şimdi ironi yapılırcasına 19. Koğuş’a konulmuş” dedi.
“CAN, AKİL İNSANLAR HEYETİ’NDEYDİ”
Can’ın AKP tarafından oluşturulan “Akil İnsanlar” oluşumunda yer almasına rağmen bugün cezaevinde olmasının iktidarın politik zikzaklarının somut bir örneği olduğunu belirten Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Celalettin Can, 2000’li yılların başında, 12 Eylül darbesi mağdurlarını bir araya getirebilmek ve darbecilerden hesap sorabilmek için 78’liler Vakfı Girişimi’ni örgütledi. Hatta bir de dergi çıkardı. Yıllardır, darbecilerden hesap sormak için uğraşıyor. Ancak ne yazık ki; şimdi tüm bu uğraşları önüne ‘suç isnadı’ olarak konuluyor. Can’ın 12 Eylül karşıtı tüm eylem ve söylemleri, fezlekede ‘devleti yıpratma faaliyeti’ olarak yer alıyor. Ve böylece, 12 Eylül’ü eleştirmek de suç kapsamına girmiş oluyor.”
12 EYLÜL KARŞITI OLMAK DA SUÇ!
CHP’li Yarkadaş, Can’ın 12 Eylül karşıtı faaliyetlerinin “örgüt üyeliğinin kanıtı” olarak fezlekede yer bulduğuna dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Celalettin Can, yaptığımız görüşmede ‘Bunlar eğer suçsa, AKP’nin yaptığına ne demeli?’ sorusunu yöneltti. Ardından da ‘AKP darbecileri koruyan geçici 15. maddeyi bizim isteğimiz üzerine kaldırdı’ hatırlatmasını yaptı. Bunu savcıya da söylemiş Can… AKP, muhalifleri tutuklamak için akıl sınırlarını zorluyor.”
GAZETE ÖNÜNDEKİ AÇIKLAMA DA FEZLEKEDE
Can’a yöneltilen birçok suçlama olduğunu belirten Yarkadaş, “Örneğin, Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik operasyon sonrası gazete binasının önüne gelmesi ve burada açıklama yapması da örgüt üyeliğine kanıt olarak gösterilmiş. Demokratik bir hakkı kullanmak, artık yasadışı örgüt üyeliğiyle eşdeğer hale getiriliyor. Hukuk bunun neresinde?” tepkisini gösterdi.
Can’ın terörizm ve şiddetle arasında kalın bir çizgi olduğunu belirten Yarkadaş, “Kendisi şu an Akil İnsanlar’da yer alan tutuklu tek kişi… Can madem teröristse, niye Akil İnsanlar Heyeti’ne aldınız?” sorusunu yöneltti. Yarkadaş, “Can, Akil İnsanlar Heyeti’ne girdikten sonra HDP ile yakınlaşıyor ve üye oluyor. Kürt sorununun çözümü için barışçıl bir çaba göstermek istiyor. Şimdi ise HDP’li olduğu için tutuklanıyor” dedi.
“SAĞLIK SORUNU YAŞIYOR”
Can’ın çok ciddi iki sağlık sorunu olduğu ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini de belirten Yarkadaş, “Raporlarını Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül’e de ilettim. Can’ın bu koşullarda cezaevinde kalabilmesi mümkün değil. Gözaltına alındığı gün, zaten hastaneye yatacakmış” diye konuştu.
Can’ın yaptıkları görüşmede “Beni niye tutuklandıklarını biliyorum; terbiye etmek ve çizgiye çekmek istiyorlar” ifadesini kullandığını belirten Yarkadaş, “Soruşturmanın hukuki bir yanının olmadığı zaten suçlama konularından da belli” dedi.
DEMİRTAŞ PROTESTOSU DA SUÇ SAYILMIŞ
Can’ın HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın tutuklanmasını protestosunun da suç unsuru sayıldığını belirten Yarkadaş, “Bu suçlamalar dünya hukuk tarihine geçer” ifadesini kullandı.
BUZDOLABI SORUSU
Yarkadaş, HDP PM üyesi Can’ın görüşmede gülerek anlattığı bir suçlama örneğini de şöyle aktardı:
“Celalettin Can, partisinin Rojava’daki çocuklar için başlattığı battaniye kampanyası için yardım istemiş. Hem bu, hem de Suriye’de yaşananlara ilişkin düzenlediği toplantı suç sayılmış. Ancak gülerek anlattığı başka bir konu var… Terör örgütünün dağdaki elemanlarına buzdolabı gönderip göndermediği sorulmuş… Can bu soruya ‘Dağa niye buzdolabı göndereyim? Dağ zaten soğuktur… Ne yapacaklar buzdolabını?’ demiş. Can bunu savcılıkta söylerken gülmüş… Bana da gülerek anlattı. Ancak kaygı duyduğu noktanın da altını çizdi. İddianamelerinin bir an önce hazırlanması gerektiğini söyledi. Zira iddianame geciktikçe, mağduriyetler de artıyor. Can, kamuoyunun bu bağlamda duyarlı olmasını istediğini ifade etti.”