HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı.

Sayın Uca’nın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü   ve kadınların mücadelesine ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

Dünya Emekçi Kadınlar Günü, tüm kadınların 8 Mart’ını kutluyorum. Figen Yüksekdağ başta olmak üzere cezaevinde bulunan kadın vekillerimiz Gülseren Yıldırım, Burcu Çelik, Çağlar Demirel, Selma Irmak’ı emek ve özgürlük mücadelesi yürüten kadın yoldaşlarımızı selamlıyorum.
Türkiye’de hala 8 Mart resmi bayram sayılmış değil
8 Mart kadınların uzun süreli mücadelesi sonucu kazanılmış kadın özgürlük mücadelesinde önemli bir gündür. Bugün Brezilya, İtalya, Rusya ve Çin gibi pek çok ülkede resmi tatil günlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Ne yazık ki Türkiye’de hala 8 Mart resmi bayram sayılmış değildir.
Türkiye ve Kürdistan’da yıllardır farklı etnisite ve inançlardan kadınların verdikleri çok yönlü mücadeleyle önemli kazanımlar elde edilmiştir. Medeni Kanun, Ceza Kanunu gibi kanunlarda ve yasal alanda birçok ayrımcı düzenlemenin kaldırılmasına kadınlar öncülük etmiştir. Kürt kadınları yıllardır yürüttükleri mücadele sonucu siyasal katılımda kota, eş başkanlık ve eşit katılım uygulamalarını hayata geçirmiştir.
Kadın özgürlüğü perspektifiyle, DBP belediyelerinin hepsinin yönetim kademelerinde eş başkanlık sistemi uygulanmıştır. Benzer şekilde, bugün Kürt kadınları, cinsiyetçi bilimi ciddi bir sorgu ve eleştiriye tabi tutarak, kadın özgürlüğü için önemli bir adım olan Jineoloji’yi geliştirmiştir.
Afrin’de yaşayan Êzidî kadın ve çocuklar katliamla karşı karşıya
Bildiğiniz gibi 3 Ağustos 2014 Şengal’de IŞİD’in soykırımına maruz kalan 7 ’den 70’e kadar 5 bin ile 7 bin arasında çocuk ve kadın IŞİD tarafından zorla alıkonuldu. Êzidî kadın ile çocuklar Rakka, Musul ve Telafer gibi kentlerin pazarlarında satıldı. Hala yaklaşık 3 bin kadın İŞİD’in elinde bulunmaktadır. Bugün Afrin’de yaşayan Êzidî kadın ve çocuklar benzer bir katliamla karşı karşıyadır.
Cinsiyet ayrımcılığı kadının toplumda ve iş hayatında karşılaştığı en temel engeldir. Türkiye’de kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, çocuk yaşta zorla evlilikler, işsizlik ve mobing kadınların karşı karşıya kaldığı temel sorunlardır. Ne yazık ki hala her gün kadınların erkekler tarafından sokak ortasında öldürülmelerine tanık oluyoruz.
Türkiye’de son üç yılda özellikle kadın mücadelesinin üyesi kadınlar, yaşam haklarını doğrudan hedef alan saldırılarla karşı karşıya kalmıştır. Siyasette kadın eşitliğini esas alan ve eşbaşkanlık sistemini yürürlüğe koyan tek parti olan HDP üzerinde ciddi baskılar oluşmuştur. HDP’nin binlerce kadın üyesi rehin alınarak cezaevine konulmuş; beş kadın vekilimizin milletvekilliği hukuksuz bir biçimde düşürülmüştür.
Kadınlar şiddetin hedefi 
OHAL’le beraber Türkiye’de kadınlar büyük oranda şiddetin hedefi haline gelmiş, bu dönem binlerce kadın KHK ile ihraç edilmiştir. Kadınların hakları gasp edilmiş, binlerce kadın işten çıkarılmış ve çok sayıda kadın kurumu kapatılmıştır. Onlarca kadın gazeteci bugün cezaevindedir. 78 yaşındaki hasta tutuklu Sisê Bingöl’ün sağlık sorunları her geçen gün ağırlaştığı halde hala cezaevinde olması bu ülke için utanç vericidir.
Diyarbakır KesKeSor aktivisti Diren Coşkun örneğinde basına yansıdığı gibi cezaevlerinde LGBTİ bireyleri ciddi bir şekilde kötü muameleyle karşı karşıyadır.
Kadınların yerlerde sürüklenmesi hangi iktidarın talimatıyla gerçekleşti?
Cumhurbaşkanı üç ay önce “kadınlar gerçek özgürlüklerine bizim iktidarımız döneminde kavuştu” demişti. Buradan kendisine sormak istiyorum, geçtiğimiz pazar günü Ankara ve Çorlu’da 8 Mart’ı kutlamak için alanlara çıkan kadınların polis tarafından darp edilerek yerlerde sürüklenmesi hangi iktidarın talimatıyla gerçekleşmiştir?
Kadınlardan neden bu kadar korkuyorsunuz? 
Diyarbakır’da yapmak istediğimiz bisiklet turu bile büyük bir güçle engellendi. Kadınlardan neden bu kadar korkuyorsunuz?
Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sabahat Tuncel, Ayla Akat, Leyla Güven ve Sisê Ana şahsında cezaevlerinde rehin tutulan kadınlar başta olmak üzere bütün kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum.
Yine bugün Şengal başta olmak üzere Kürdistan’da IŞİD ve diğer kadın düşmanı çetelere karşı mücadele yürüten bütün kadınları selamlıyorum. Kadın özgürlüğü mücadelesi için direnen ve bu yolda hayatını kaybeden o onurlu kadınları saygıyla anıyorum.