Bilal Kayabay Yazıları

KÖPEKLİ  KÖYÜN  KÖPEĞİ

Bir zamanlar çok güzel bir köyün varmış. Bir gün birileri, köyün ayak takımına bir köpek vermiş, bu sizin itiniz deyi. Getirip köyün başına bela etmişler, bizim itimiz, deyi.

Gece gündüz, olur olmaz zamanlarda sinir bozucu bir  biçimde ulur dururmuş,  köyün çat orasında pat burasında.

Köyün asıl sahibi huzur isteyen  insanlar, hoşt demeye bir taş atmaya kalkışsa sahiplenen çakal sürüsü hep birden saldırırmış.

İnsanların kimisi aymazlıktan, kimileri de korkudan, ite bulaşmaktansa çalıyı dolanmak hayırlıdır, der susamış.  Bundan cesaret alan mendebur, uludukça coşarmış.

Ahali, ulumaları uğursuzluk habercisi sayar, her ulumasına hep birlikte, inşallah başını yersin, diye homurdanırmış.

Giderek, komşu köylere de musallat olmuş, Onların da huzurunu bozmuş. Öyle ki köyün adı bile unutulmuş, Köpekli Köy diye anılır olmuş.

Sonraaa… Bir şıçrarsın çekirge iki sıçrarsın çekirge hikâyesi olmuş. Yarattığı huzursuz ortam kendi başını yemiş,  uluya uluya gebermiş.