Sami Özçelik
Artvin

 

DSCN7512

Artvin’de Anıtlar Kurulu’na kayıt edilmiş Tescilli evler tehlike saçıyor. Koruma amacıyla tescil edilen ve bu tarihten sonra gerek ev sahipleri, gerekse Kültür Turizm İl Müdürlüğü orta bir noktada buluşup hızla deforme olan yıkılmaya başlayan evler için tek bir adım atabilmiş değil.  Artvin Atapark’ın arkasında bulunan iki konak her gün parçalar halinde yıkılıyor, çöküyor.

Bundan daha tehlikeli olan ise bu metruk binaların içine girenlerin alkol almaktan tutun, başka kötü alışkanlıklar ve sigara içmeleri tehlikeyi katlıyor. Civar sakinleri konuyu defalarca yetkililere aktarsa da bir çare bulunamıyor, ilgilenen olmuyor.

CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR

Atapark’ın hemen yanında bulunan Karslıoğlu konağı ile biraz daha yukarıda bulunan  Tarihi Bayramoğlu Konağı her geçen gün çöküyor, Çatıları ve duvarları çöken binaların her an bir faciaya neden olabileceğini belirten Mahalle sakinleri; “Artvin’de Anıtlar Kurulu’na tescil edilmiş bir çok bina var. Bizim mahallemizde de 2 tarihi bina var. Gerçekten mimarı açıdan çok güzel, Artvin Evleri çizgileri taşıyor,  Keşke bunlar için acilen bir plan hazırlansa da restorasyonu yapılıp Artvin kültürüne kazandırılsa, Turizm için pansiyon amaçlı kullanılabilir. Ama böyle hiçbir şey yapılmasa göz göre göre yok olacak.

DSCN7508

ARTVİN’DE TARİHİ EVLER ÇÖKMEYE YOK OLMAYA TERKEDİLMİŞ DURUMDA!

Ama bakıyoruz, bugüne kadar Artvin’de 3-4 tarihi evin restorasyonu yapılabilmiş. Kültürevi kazandırıldı, İl kültür Müdürlüğü binası restorasyonu yapıldı, bir de tekel sokaktaki eski tekel deposu olarak kullanılan bina.restore edildi ve Tügva’ya tahsisi edildi.  Başka varsa bize de söylesinler. Şimdi bizim evimiz burada, aracımıza, bize her zaman büyük tehlike saçan bu binaları bir an önce onarıma alsınlar. Şimdi işin kötü yanı, bu evlerin sahipleri de dokunamıyor. Kültür Müdürlüğü ilgilenmiyor. Analaşamıyorlar, Öylece bekleyen bina göz göre göre yok oluyor. Yazıktır, günahtır. O zaman Kültür Müdürlüğü ne diye var? Sorunlar varsa çözmek için ilgili kişi, kurumlarla konuşmalı, proje hazırlamalı.

 BU HASARLI BİNALARIN İÇİNE GİREN GENÇLER GÖRÜYORUZ!

Ayrıca bu binaların altına gençler giriyor, sigara içen çocuklar gizlenmek için giriyor. Ya o anda çökse altında kalsalar, bunun sorunlusu kim olacak. Başka bir şey daha, bu kadar tehlikeli ve yıkılmak üzere olan yapıların etrafında hiçbir bilgilendirme ve uyarı levhaları yer almıyor.  Bu büyük bir hata ve eksiklik olmakla birlikte suç da teşkil ediyor. Tüm ilgili yetkililerden gerek Artvin’dekiler gerek Ankara’da olan yetkililerden rica ediyoruz. Bir an önce bu binalarla ilgili somut bir çalışma başlatılsın. Gerçekten büyük tehlike ile karşı karşıyayız, sözlerine ver verdi. Daha önce gazetemizde yayınlanan haberle yetkilileri göreve davet etmiştik. O haberi de yeniden hatırlatıyoruz.

ARTVİN ESKİDEN SAFRANBOLU’YA BENZERDİ

“Artvin’e bakarsanız hep yeni ama plansız, düzensiz eğreti binalar yükseldi. Aslında çok kötü bir şehirleşme oldu. Artvin eskiden Safranbolu’ya çok benzerdi. Evleri özel mimariyle yapılmış, çok güzel yapılmıştı. Ne yazık ki eski evler bir bir kendiliğinden yıkıldı, yok oldu. Kalanlar devlet tarafından güya kayıt altına alındı. Bu kez daha büyük sorunlar yaşandı. Bu evlerin çoğu hisseli, Devlet restorasyon için çok az bir para veriyor. Ortaya çıkan sorun maalesef bu binalara zarar veriyor.

DSC_0534

BİZ HERKESİ ARIYORUZ. YETKİLİLERİ GAZETELERİ, GAZETECİLERİ ARIYOR, DERDİMİZİ ANLATMAYA, DUYURMAYA ÇALIŞIYORUZ

Biz herkesi arıyoruz. Yetkilileri gazeteleri, gazetecileri arıyor, derdimizi anlatmaya, duyurmaya çalışıyoruz. Artvin’in gerçekten sahibi yoktur. Bu kadar da olmaz ki. Şimdi bu bina için bakalım ne yapacaklar? Ne zaman harekete geçecekler? Kendi hizmet binalarının üstüne çökecek. BU yüzden belki hızlı bir çözüm üretirler. Yoksa umudumuz yok.” Şeklinde konuşuyor.

HER YIL BİR TANE TARİHİ YAPI RESTORE EDİLEBİLİRDİ

Konuyu her zaman mutlaka gündeme taşıdığını ve yaptığı haberleri  zaman zaman tekrar yaptığını ve hatırlattığını belirten  gazeteci Sami Özçelik, “Ne yazık ki Artvin’de bir çok ev dokunulamadan, kendiliğinden bu şekilde yıkılmayı, çökmeyi, yok olmayı bekliyor. Oysa her yıl bir tane ev restore edilir, geleceğe kazandırılabilirdi.. Bunun için istenirse orta bir yol bulunabilirdi. Maalesef Artvin’de bulunan tarihi yapılar bu şekilde yok olacak gibi görünüyor.

Orta Mahalle’deki Aksakaloğlu tarihi konak da çökeceği günü bekliyor. Her geçen gün ayakta durmakta zorlanıyor. Buna karşın o ev ile ilgili ben bir tek satır kelime duymuş değilim. Tek bildiğim. Tarihi ev diye tescilli olduğudur ve sahiplerinin tek bir çivi bile çakamadığı, eli kolu bağlı olduğudur!.  Bir başka tarihi ev, Çakmakçılar Fırınının yanında bulunan üç katlı muhteşem mimarisiyle ayakta durmaya çalışan konak. O konak da aynı şekilde her an yıkılabilecek durumunda.

ATAPARK ÜSTÜNDE İKİ TARİHİ KONAK ÇÖKMEK ÜZERE!

Bir başka tarihi yapı ise Atapark’ın üstünde Kars ailesine ait konak ve hemen onun yakınındaki Bayramoğlu konağı da çökmek üzere. Gerçekten bu binaların hali içler acısı. O zaman insan ister istemez, böyle bir bakanlığın neden kurulduğunu, böyle bir müdürlüklerin illerde neden tesis edildiğini sorgulamak zorunda kalıyor.

DSC_0218

“DOKUNMAM” “DOKUNDURTMAM” ANLAYIŞIYLA BÜTÜN TARİHİ ESERLERİMİZİ BİR BİR KAYBEDİYORUZ.

Vatandaşlar bizi arıyor. Bunu dile getirin, yazın, burası duymazsa, bölge, bölge duymazsa belki Ankara duyar diyor.. Anlamadığımız şey, madem devlet bu eserlere, yapılara sahip çıkamayacaktı, ne diye kayıt etti. Bu sefer de kimse dokunamaz hale geldi. Dokunmam dokundurtmam anlayışıyla bütün tarihi eserlerimizi bir bir kaybediyoruz. Sizin prosedürünüz, kriterleriniz, yasalarınız, bu yapılardan daha mı önemli? Bunlar yıkılıp yok olduktan sonra ne anlamı kalır ki?

BU BİNALARIN ALTINDAN, YAKININDAN GEÇENLERDE TEHLİKE ALTINDA

Sabit Osman Avcı Caddesi girişindeki tarihi ev bu şekilde çöktü, sadece dört duvarı kaldı. Belediye oranın yan tarafına çocuk parkı yaptı, Duvarların etrafını Artvin manzaralı afişlerle kapattı. Duvarların içine çöp atılıyordu. Belediye pencere ve kapı girişlerini tahtalarla çakarak kapattı da ancak bu çöp atma rezaletinden kurtarabildi. Ama bu nereye kadar bu şekilde devam eder? Vatandaşlar tarihi evden eserden çoktan vazgeçmiş vaziyetteler. Bari can güvenliği sağlansın. Tehlikeli olanlara bir an önce müdahale edilsin. Diyor.

BİZE YAKALANDIĞINIZ FIRTINALARDAN DEĞİL, GEMİYİ LİMANA GETİRİP GEÇİRMEDİĞİNİZDEN SÖZ EDİN

Biz görevimizi yapalım. Günah bizden gitsin. Bundan sonrası ilgili kurum ve yetkililere aittir. Bize yakalandığınız fırtınaları anlatmaktan vazgeçin. Bu gemiyi limana getirin. Bu binalar çöktükten sonra söze hiç gerek yok, Bakanlığa, il müdürlüklerine de gerek yok.”dedi.