HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Beştaş, şöyle konuştu:
Dün seçime 50 kala bir manifesto yayınlandı, herkes dikkatle televizyonlarının başına kuruldu. Tek bir televizyon yeterliydi gerçi bütün televizyonlar ilçe kongrelerine kadar canlı veriyor zaten. Aynı karelerle izlendi.
Manifesto manifesto özelliğine sahip değildi. Yeni bir şey duymadık. Kürtlere ve muhaliflere ölüm gözyaşı ve kan, temel mottolardan biriydi. Ayrıca sanırım anketleri çok kötü ve bu nedenle vaatler var. Türkiye’yi tekrar gündeme getirdiler yolsuzluklar yasaklar konusunda yeni vaatte bulundular.
Bir Y de biz veriyoruz size: Yalan
Sizin 16 yıllık iktidarınızın resmidir. Yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluk konusunda vaatte bulundular. Yasaklar hiç olmadığı kadar yürürlüktedir. Yoksulluk hiç olmadığı kadar artmıştır. Yolsuzluklar da Avrupa’ya ABD’ye ihraç edilmiştir. Bir Y de biz veriyoruz size: Yalan. Yalanda sınır tanımıyorsunuz.
Söyleyecek çok şey var. 16 yıldır iktidarda olan parti hiçbir şey yokmuş gibi yapamadıklarını yeni bir vaat olarak halkın önüne koyuyor. Hiç şunu düşünüyorlar mı vatandaş bize sorar: Madem yoksulluğu kaldıracaktın niye yıllardır yoksulluk çekiyorum? Yandaşlarının, bakanlarının yolsuzluklarına bir şey demediniz. Yasak derseniz siz her şeyi yasaklamaya devam ediyorsunuz.
2002’de devletin borcu 3 kattan fazla büyüdü, 876.5 milyar dolar oldu. 2017’de borç üç kattan fazla büyüdü, 876.5 milyor oldu. Dış ticaret açığı 966 milyon dolara fırladı. Karşılıksız çek arttı. 2002’de işsizlik yüzde 8.3’tü, şimdi 10.3.
Biz bunu yaşıyoruz. 80 milyon yurttaş yaşıyor. Birçok şey eklenebilir bu listeye. Kesilen zeytin ağaçları, HES’ler, nükleer, atanamayan öğretmenler, KHK mağdurları, Cizre bodrumları unutmadık. İndirilen Kürtçe tabelalar. Çocukların, kadınların zırhlı araçlarla yaşamlarını kaybetmesi.
AKP seçmenleri, size münafık diyenlere artık destek vermeyin
Düşmanlaştırma politikası da paralel bir şekilde devam ediyor. Manifestoda yeni olan neydi: Kendi seçmenine münafık dedi. Muhalefet partilerine terörist diyen iktidar garip bir telaş içinde Cumhurbaşkanlığı’nda oy verip parlamento seçimlerinde oy vermeyenleri münafık ilan etti. AKP seçmenleri, size münafık diyenlere artık destek vermeyin. Bugün münafıksınız yarın terörist.
16 yıl iktidarda olanlar 2002 manifestosunu önümüze koydu
Muhalefet lideri edasıyla açıklanan bu manifestoyu izleyenler 2002’deki seçim bildirgesini de hatırlasınlar. Bir kopyala yapıştır söz konusu. 16 yıl iktidarda olanlar 2002 manifestosunu önümüze koydu. Şaka mısınız? Kötü bir şakasınız. Sizin hafızanız olmayabilir. Halkı kandırdığını düşünebilirsiniz ama artık 24 Haziran sizin sonunuz olacak dün söyleyecek yeni bir sözünüz olmadığını ilan ettiniz.
Bir de diyor ki zulme karşı merhametten yana olduk. Hangi merhamet? Sizin Kürtlere Afrin’e çoluk çocuk demeden bomba yağdırdığınızı hala hissediyoruz. Daha koku burnumuzda, ses kulaklarımızda. Berkin Elvan’ın annesini yuhalatmasını kim unutturabilir? Bosna’da katliamlara karşıymış ama burada Roboski’nin de hesabını sormadınız. Kürtler olunca tabi ki “one minute” olmuyor. Bu çelişkiyi Türkiye yurttaşlarının görmesi gerekiyor.
Kürtlere ölüm vaat ediyor
F16’lardan söz ediyor. Kürt meselesini çözmeyen iktidar Kürtlere ölüm vaat ediyor. “Ben sizi öldürmeye devam edeceğim, F16’larla tepenize bineceğim ama siz yine bana oy vereceksiniz” diyor.
Talan varsa bunu yapan sizsiniz
Bu seçime milliyetçilik yarışı ortamında gittiğimizi biliyoruz. Gezi kalkışmasını hedef almış Gezi ile şehirlerimizi talan ettiler diyor. Talan varsa bunu yapan sizsiniz. Ankara’ya 9 dakikada yağan yağmurla semt talan oldu. Sen Gökçek’i emirle görevden aldın ama Ankara’nın talanının hesabını sormadın. Ama Gültan Kışanak’ı, Bekir Kaya’yı cezaevinde tutmaya devam ediyorsun. Talan budur. İstanbul inşaattan geçilmiyor. Taksim beton yığını. Asıl talan İstanbul’daki üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı değil mi? Gezi direnişi tüm bunlara karşı durmanın adıdır. Gezi’ye yönelik söylemlerin sadece popülist söylemler.
15 Temmuz var tabi ki;  yediler yediler bitiremediler ganimetini. Biz darbeye ortak bildirgeyle karşı çıktık. 15 Temmuz’u fırsat bilip lütuf kabul edip bize karşı silah olarak kullanıyorlar. Demirtaş ve diğer arkadaşlarımız bu yüzden tutuklu.
Vatandaşa diyor ki “öldürmüyorum ama sürünerek yaşam vaat ediyorum.”
Milli gelir lafları var. AKP sosyal yardımlarla sürdürülebilir bir yoksulluk politikası güdüyor. Vatandaşa diyor ki “öldürmüyorum ama sürünerek yaşam vaat ediyorum.”
Şaka bölümlerinden biri de vesayet. En büyük vesayet makamı sizsiniz. Tek adam rejimi derken tam da vesayeti söylüyor. Bakanlar, Başbakan bile söz hakkına sahip değil. Siz vesayeti kendi cisminizde somutlaştırdınız.
Vatandaş her gün vatandaş psikolojik şiddet görüyor
Afra tafra yapmayacağız dedi. Bunu derken tam da afra tafra yapıyordu. Uyku saatleri dışında sürekli bir parmak var. Vatandaşı tehdit eden bir dil var sürekli. Her gün vatandaş psikolojik şiddet görüyor. Bu psikolojik şiddettir.  Afra tafra tam da budur.
2002’yi tekrar ettiler yeni bir şey söylemediler
Manifestoya ilişkin son söz: Bu artık teslim bayrağını çekmektir. 2002’yi tekrar ettiler, yeni bir şey söylemediler. Bizim tanıdığımız AKP bu AKP ise sizin söyledikleriniz nedir?
Üniversiteler özerk olmalıdır
Toplumu bölen onlar, Türk’le Kürdü ayıran onlar. Alevi, Sünniyi ayıran onlar. Biz ise birliktelikten yanayız. Üniversiteleri bölmek de bunun bir parçası, her ilde tabela üniversitesi kurdular. Kadro yok, eğitim yok. Şimdi de kendi iktidar sahasını büyütmek için bölelim diyor. Üniversitelerdeki çözüm akademik başarı, yatırım ve özerkliğin sağlanmasıdır. Üniversiteler özerk olmadır. Özgür üniversiteleri destekliyoruz. Çözüm bölmek değil bilimsel desteği artırmak ve özgür düşüncedir.
Toplumu dizayn edeceğiz derken parça parça ediyorlar
Memurlara ilişkin başka bir gündem var. Şirket gibi yönetiyorlar ülkeyi. Toplum mühendisliği yapıyorlar. Toplumu dizayn edeceğiz derken parça parça ediyorlar. Türkiye’de 3.8 milyon memur var. Efendim tembellik yapıyorlarmış diye kadro güvencesini kaldırıp hepsini sözleşmeli yapacaklarmış. Bütün memurlar buna karşı çıkmalıdır. Çünkü var olan güvenceleri ortadan kaldırılıyor. Bunun en önemli tarafı Erdoğan-AKP hükumetinin seçim sonrasında güvencesiz iş vaat etmesidir.
Torpil ve mülakat AKP iktidarının işe almadaki en önemli göstergesidir. Liyakatı sıfıra indirdiler. Varsa bir tembellik sebebi onlardır. Hiçbir bilimsel yaklaşım söz konusu değil. Tümüyle kendi çıkarları öncelenmektedir. Bir projeleri var; vurgun.
Vatandaşa rüşvet veriyorlar
Önümüzdeki hafta meclise bir torba yasa geliyor. Geçen hafta komisyondan geçti ve bu hafta gelecek. Bu yasa ne? Seçim rüşveti. Vatandaşa rüşvet veriyor. 16 yıllık iktidarında emekliye ikramiye vermeyen iktidar seçime 50 kala bütün emeklilere bin lira verdi. Emeklilerden 50 kişi aradı dünden beri HDP’ye bağışlayacağız dediler. HDP’ye yönelik öyle bir baskı var ki dayanışma nişanıdır bu.
Torba yasada kendi yandaşları için, patronlar için vergi afları var. Hazineye tabi ki bir katkısı yok. AKP döneminde çok sayıda vergi affı çıktı. 16 yılda çıkardığı sayısız torba da yatırımı teşvik adı altında çıktı. Yatırımı teşvik ne demek? Vergi ödemek istemeyen sermaye kesimlerine muafiyet sağlamak, teşvik sağlamak demek. Vatandaş yanlış anlamasın. Kendisine bile değil yine sermayeye rüşvet söz konusu.
Biz yurttaşın lehine olan hiçbir düzenlemeye karşı çıkmayacağız. Ama işsizlik fonunun patronlara kullandırıldığı anlayıştan halka bir şey gelmez. Topluma fayda getirmiyor.
OHAL eliyle yaptığı tüm baskılara medyanın AKP propagandasına rağmen anketler kötü gidiyor. Çok paniklemişler. Nasıl yöntemler kullanacaklar hep birlikte göreceğiz.
HDP’nin yönetim anlayışında asla vergi affı yoktur. Zira yurttaşlar ödeyemeyecekleri vergiye mükellef edilmeyeceklerdir. Adil bir vergi sistemi savunulacaktır. Devlet zenginden vergisini toplarken halka yeni vergiler indirilmeyecek. Şunu unutmayın vergiyi zenginler, sermayedarlar değil halk ödüyor.
Çözümün demokratik siyaset olduğunu bir kez daha ilan etmiştir Demirtaş
Demirtaş’ın durumuna ilişkin de birkaç söz söylemek isterim. Adayımızın başvurusunu yaptık ama adayımız içeride, rehin tutulmaya devam ediyor. Demirtaş’ın adaylığı çok değerli. Bu demokratik siyasette ısrarın yansımasıdır. 1 buçuk yıldır keyfi bir şekilde rakibi tarafından cezaevinde tutulurken kendisi çözümün demokratik siyaset olduğunu bir kez daha ilan etmiştir Demirtaş.
İkinci turda yarışa Demirtaş’la devam edeceğiz
Bu seçim ilk turda bitmeyecek. İkinci turda yarışa Demirtaş’la devam edeceğiz. AKP MHP koalisyonu HDP’yi sandığa gömün derken her türlü hukuksuzluk meşrudur demek istiyor. Ama HDP halkın ta kendisidir. Onlar devletin tüm gücüne güvensin hiçbir güç halkın gücünün üstünde değildir. Halk Demirtaş ve HDP’yi en iyi yere getirecektir.
HDP’nin baraj altında kalması AKP – MHP koalisyonuna 70-75 vekil hediye etmektir
HDP baraj altında bırakılırsa bunun AKP – MHP koalisyonuna 70-75 vekil hediye etmek demektir. Bu nedenle demokrasiden yana olan Türkiye’de yaşayan herkesin eşit ve özgür birlikteliğinde olanların yeri HDP’dir.
Demirtaş’ın serbest kalması için başvurularımızı yapacağız
Biz son hızla çalışıyoruz. Demirtaş’ın özgür olması gerekiyor. Biz hem YSK’ya hem yargılandığı yerel mahkemeye hem AİHM’e hem de AYM’ye en kısa sürede serbest kalması için başvurularımızı yapacağız. Bir aday içeride 4 duvar arasında diğer aday bütün kanallarda. İşte adil seçimin fotoğrafı. Böyle bir seçimle 24 Haziran’a gidemeyiz. Demirtaş bırakın televizyona çıkmayı fotoğraf gönderebilmek için bile bir çok bürokratik yolu aşmak zorunda.
Soru: Demirtaş’ın serbest kalması için atacağınız adımlar neler? 
Demirtaş’ın kampanyayı bizzat yürütmesi için serbest kalması için AYM’ye, AİHM’e, yargılandığı mahkemeye başvuracağız, talepte bulunacağız. YSK’ya da seçimin adil özgür koşullarda yapılması için taleplerimizi sunacağız.
Soru: Muharrem İnce, Demirtaş’ı ziyaret edeceğini söyledi. Bazı milletvekilleriniz samimiyetsiz bulduklarını açıkladılar. Nasıl değerlendirirsiniz?  
Sayın Muharrem İnce’nin Demirtaş’ı ziyaretini anlamlı ve değerli buluyoruz. Takıldığımız başka bir nokta var, Demirtaş’ın da iade – i ziyarette bulunması lazım, geleneklerimizde böyledir. Demokratik bir ortamda, eşit yarış yürütmelerinden yanayız. Milletvekillerimizin de kişisel twitter paylaşımlarıdır. Bu tartışmalar bitmelidir. Asıl hedef AKP – MHP faşist koalisyonudur. Bu düzen değişmelidir. Temel yaklaşımımız yerinden yönetimin güçlendiği bir parlamenter sistemdir.
Soru: Bahçeli’nin, seçmenin FETÖ ayağı çıkışına ilişkin değerlendirmeniz nedir?
Dileyen tüm vatandaşların başvurabilmesinden yanayız. Demokratik bir haktır. Bahçeli’nin söylediklerini kabul etmek mümkün değil. Halkı yine ötekileştiren suçlu gibi gösteren bir yaklaşımdır. 100 bin imza listesine imza vermek demokratik bir haktır. Vatandaşın imza vermesi değerlidir, önemlidir.