HDP’nin seçim çalışmaları engellemelere rağmen devam ediyor. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin katıldığı Ceylanpınar halk buluşmasında keyfi polis müdahalesiyle sonuçlanan bir bürokrasi skandalı yaşandı. 
001
 
Halk buluşması için Ceylanpınar’a gelen HDP heyeti ilçenin girişinden itibaren zırhlı araçlarla takip edildi. Yol boyunca tüm araçlar durduruldu, arandı. HDP seçim otobüsünü selamlayan herkes kameralarla kayıt altına alındı. HDP seçim otobüsü programın yapılacağı adrese geldiğinde, tüm izinler öncesinde alınmış olmasına rağmen polis, etkinliğin yapılamayacağını söyledi. Bunun üzerine valilikle ve kaymakamlıkla görüşüldü. Ancak valilik de, kaymakamlık da böyle bir engelden haberdar olmadıklarını, polisin inisiyatif aldığını söyledi. Görüşmeler sonucunda HDP’nin sadece 15 dakikalık bir program yapmasına izin verildi. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli konuşma yaparken çevik kuvvetler, uzun namlulu silahlı polisler, tomalar ve zırhlı araçlar alanda beklediler. Programın sonunda polis, vali ve kaymakam etkinlik için onay vermiş olmasına rağmen kitleye keyfi bir şekilde müdahale etti. 2 kişi gözaltına alındı. HDP’nin milletvekili adayları gözaltılara engel olmaya çalışılınca vekil adayları tartaklandı, kitleye biber gazıyla sert bir şekilde saldırıldı.
 
Saldırı öncesi kısa bir konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Kamu görevlilerine sesleniyorum; halka hizmet etmek için maaşınızı alıyorsunuz, engel olmak için değil” ifadesini kullandı. 
Temelli, şöyle konuştu: 
 
Bu ülkenin barışa, huzura ihtiyacı var. Bu ülkeni  demokrasiye ihtiyacı var. Şimdi demokrasi zamanı. Barışı demokrasiyi getiremeyenler gider, bunlar da gidecekler. Hepsini tarihin çöplüğüne atacağız.
HDP - 2
 
Hiç barış dediklerini duydunuz mu?
 
“Bu ülkede demokrasi istiyorsanız, Kürt sorununu çözeceksiniz” dedik. Çözemezseniz sorun olursunuz. 24 Haziran’da sandığa gideceğiz, oyumuzu kullanacağız. 80 değil 180 vekil olarak Ankara’ya geleceğiz. Korkuları bundandır. O yüzden yalan söylüyorlar, şiddete başvuruyorlar. Ağızlarından savaştan başka bir şey çıkmıyor. Hiç barış dediklerini duydunuz mu? Varsa yoksa savaş. Ama bu ülkeye barış gelecek. Ne Türk anneleri,ne Kürt anneleri ağlayacak. Onların inadına bir arada yaşayacağız. Kendi kimliğimizle yaşayacağız, ne diz çökeceğiz ne boyun eğeceğiz. Farklıklar bize güç katar. Bu güzel ülkenin sahibi biziz. Ortak vatanda demokratik cumhuriyeti kurana kadar çalışacağız. 
 
Sanıyorlar ki Demirtaş içeride susacak 
 
Cumhurbaşkanı adayımızı tutsak etmişler sanıyorlar ki, Demirtaş içeride olunca susacak, boyun eğecek. Dışarıda neyse içeride de o. Onun sesi her yerde, bir suçu olduğu için değil, bir sevdası olduğu için tutsak. 
 
Kamu görevlilerine sesleniyorum; halka hizmet etmek için maaşınızı alıyorsunuz, engel olmak için değil
 
Bütün kamu kurumları, bütün kamu görevlileri iktidarın emrinde seçim kampanyası yapıyor. Buradan tüm kamu görevlilerine sesleniyorum, YSK’ya; Anayasa Mahkemesi’ne, emniyet güçlerine sesleniyorum. Bu ülkenin onurlu yurttaşları vergi veriyor. Sizin vazifeniz halka hizmettir. Halka hizmet etmek için maaşınızı alıyorsunuz, engel olmak için değil. Serbest seçimlerin yapılmasına engel olursanız, suç işlerseniz. Suç barındıran talimata uymayın. Halka zulüm değil halka hizmet için varsınız, maaşınızı da bunun için veriyoruz. 
 
24 Haziran’da Selahattin de, Figen de, Sebahat de tüm tutsak arkadaşlarımız özgür kalacak. O yüzden sandığımıza sahip çıkacağız. Sandığı nereye götürürlerse götürsünler, oyumuzu kullanacağız. 24 Haziran’da dost da düşman da bilsin ki, mutlaka kazanacağız. Çetin Altan’ın bir sözü vardır; “enseyi karartmak yok”. Yarınlar bizim, umut bizim, biz umudun yolcularıyız.