2. Dünya savaşından hemen sonra İngiltere savaştan mağlup ayrılınca, fevkalede sendelemişti ki, ABD’ye “Türkiye ile sen ilgilen” demişti.
Çünkü İngiltere’nin bir eli hep Türkiye’nin içinde idi. Yeni kurulan cumhuriyet inanılmaz ve de kimsenin tahmin edemeyeceği ölçüde yol kat ediyordu. Ekonomik model olarak kapitalizm ile sosyalizmin harmanlanmasıyla yeni bir model olmuştu. Burjuvasi ve işçi sınıfı olmadığından bu sınıflar adeta devlet eliyle şekillenerek gelişmişti.
Türkiye fazla olmuştu.
Türkiye dizginlenmeliydi.
İşte bu telaş ile artık görev ABD’nin idi. Kapitalizmin babası İngiltere velet oğlu ABD’ye ülkemizi havale etmişti.
Derhal içeride bir hain bulundu.
O hainin adı, bu gün AKP başkanının “o bizim idolumuz” dediği Adnan Menderes’ten başkası değildi.
Durdurulamayan Türkiye, içeriden bu işbirlikçi hain tarafından durdurulacaktı.
Parti programına cumhuriyetin kazanımlarına yönelik yaptırımlar uygulanacağı yazılıydı. İlk seçim programına da Köy Enstitülerinin kapatılacağı vardı. Köy enstitüleri ülkenin aydınlanması için adeta meşale olmuştu. Karşı devrim onların kapatılmasıyla başlatılacaktı.
Peşinden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri ile arasının açılması sağlanarak NATO’ya üye yapılacaktı.
NATO’ya üye yapılmasının asıl amacı ordumuzu denetim altında tutmak ve hatta onu yönetmekti… Netice itibarıyla ülke bağımsızlığı, ordunun NATO’ya katılmasıyla adeta bitti. Kısacası NATO, ordu eliyle ülkeye adeta çöktü.
Kim sağladı bu imkanları?
Tabi ki Erdoğan’ın öve öve bitiremedikleri Adnan Menderes…
Çünkü aynı yolun yolcularıydı.
İkisi de islamiyeti ve Türkçülüğü kullanarak kendilerine önemli ölçüde taraftar kitlesi yaratmışlardı.
Ülkeyi bir deniz kabul edelim. Adnan Menderes o denize akan en büyük nehirleri kuruttu. Ordu ve Milli Eğitim…
Süleyman Demirel finansal olarak ülkeyi ABD’nin istediği şekilde dizayn etti. Denize akan önemli nehirleri de o kuruttu.
Onu 12 Eylül faşizmi ve Turgut Özal takip etti. Ülkeye dair ne varsa satma kararı bu süreçle verildi. Hıyanet Kenan Evren ve Turgut Özal ile devam etti. Denize artık su akmaz olmuştu. Ama koca deniz bir çınar misali ayakta öylece duruyordu.
Ve Yahudi locası karar verdi.
AKP kurulacaktı.
Fethullah görevlendirildi.
Deniz boşaltılacaktı.
Dört bir yandan hortumlar dizildi ülkem etrafında ve haince su boşaltılmaya başlandı. Kimi ayakkabı kutularında yabancı paralar olarak, kimi bir kurumun satışında ihale masasında dönen dolarlar, avrolar olarak, kimi İsviçre Bankalarında çok gizli hesap olarak, kimi de uçaklarla başka ülkelere kaçırılan altın olarak tezahür etti.
Denizin suyu hızla boşaltılmaya devam ediyor.
Bu gün akıllarınca Cumhuriyeti yıktıklarını ilan ettiler. Ama tereddütlüler.
Hala ürkekler.
Hala korkuyorlar.
Hala bir zafer ilan etmiş değiller. 2023’ü hedeflemişler ama 2023 hedeflerinin geri tepeceği inancıyla tüm ülke halkını sivil itaatsizliğe ve direnişe davet ediyorum.
Anayasanın 1, 2, 3 ve 4. maddelerine dokunmaya cüret ettikleri an ayağa kalkıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün heykellerine saldıranları linç etmek bu ülke halkının bir numaralı şerefi olmalıdır.
Bütün şerefli insanları bu asli göreve davet ediyorum.
Cumhuriyetin yıkıldığını, yerine çete devletinin kurulduğunu kimse kabul etmesin.
Mustafa Kemal’in bizlere armağan ettiği cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır.
Unutma!
Ordunun üst rütbelileri gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler ama inanıyoruz ki, Mustafa Kemal ruhu hala ordumuzun ezici çoğunluğunda dimdik ayaktadır.
AKP bir iktidardır. CIA ile el ele, omuz omuza vererek büyük tahribat vermiştir, ancak, 1923 Ruhu hala ülkenin tek milli gücüdür.
AKP, en çok ülke halkını ikiye böler. Atatürkçüler ve ABD’ciler olarak.
Sen de safını tut artık.
Ya cumhuriyet düşmanısın, ya da ABD düşmanı…
Karar ver!
CIA ile omuz omuza vererek ülkeyi yok edenlerle mi, Atatürk ile mi berabersin?
Ava giderken avlananları göreceğiz.
Bu halk ABD’nin Yahudi localarında kurulan AKP’ye bu ülkeyi  teslim etmeyecek!
Siz kendi kendinize gelin güveği olun durun!
Çok uzak değil!
ilk kurulduğu gün gibi, yeniden yelkenleri rüzgara vereceğiz…
Karartma sakın yüreğini!
Çanakkale’den giremeyenlere kaleyi içeriden de fethettirmeyeceğiz!
Cumhuriyet ilelebet payidar olacak!
Gözümüz sende ülkem!