CHP’li Ali Şeker Plan ve Bütçe Komisyonu’nda AKP’yi Uyardı:

Çocuklarımızı, Torunlarımızı Borçlandırma Üzerinden Yürüttüğünüz Bu Rant Düzenine Artık Bir Son Verin

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sabaha karşı görüşmeleri tamamlanan Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine bir konuşma yapan CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, Kanal İstanbul projesi ile ilgili olarak uyarılardan bulunarak “Yirmi seneye İstanbul ve Marmara çürük yumurta kokusundan yaşanılmaz hale gelecek!” dedi.

Yasa teklifinin görüşülme aşamasında üyesi olduğu Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nun tali komisyon olarak görüşünün alınmaması eleştiren Şeker, “Bu karışık yasa önerileri içerisinde sağlıkla ilgili, sağlık çalışanlarıyla ilgili çok ciddi düzenlemeler var ve bizim Komisyonumuza bunlar gelmedi, bu bir eksiklik, bunun orada da görüşülmesi gerekiyordu. Nasıl ki tali komisyon olarak Millî Savunma Komisyonunu belirlemişsiniz, niye Sağlık Komisyonunda bunlar görüşülmeden geldi?” sorusunu yöneltti.

Teklifte yer alan yıpranma payına ilişkin düzenlemenin incelenmeden yapılmış bir değişiklik olduğunu söyleyen Şeker, “Bu sağlıkla ilgili olarak yıpranmalarda bir cerrah ile bir biyokimya uzmanının yıpranması aynı değil. O açıdan, mutlaka detaylı bir inceleme yapıp buna göre belirlenmesi gerekiyor. Yoğun bakımda çalışan ile dâhiliye uzmanının durumu da aynı değil. O açıdan mutlaka buna göre de bir düzenleme yapılması gerekiyordu. Zaten eczacı ve veteriner hekimlerin yıpranma kapsamına alınması ile ilgili herkes hemfikir” dedi.

Yıpranma Hakkı Geçmişe Dönük Olmalı

Yıpranmaların geçmiş dönem çalışmalarına da işletilmesi gerektiğini savunan Şeker, “Geçmişe işletilmesi gerekiyor bu yıpranmaların. İnsanlar ömürleri boyunca bu meslekleri icra ettiler ve bu mesleklerin icrası sonucu bu yıpranmayı zaten yaşadılar. Onun için bu haklarını teslim etmek gerekiyor” diye konuştu.

Kanal İstanbul’dan Geçmeyen Gemiciğin Parasını Kastamonu’daki Köylümüz Neden Ödesin?

Şeker, Teklifin maddeleri arasında yer alan Kanal İstanbul Projesi ile ilgili düzenlemeye yönelik olarak da ciddi uyarılarda bulunarak, Kanal İstanbul’dan geçmeyen gemiciğin parasını Kastamonu’daki köylü vatandaş mı ödeyecek? Orada bir rant projesi olduğu açık ve Kanal İstanbul’la ilgili olan bu projenin hayata geçtiği durumda ama yirmi senede ama otuz senede Marmara Denizi’nde yaşam son bulacak ve çürük yumurta kokusundan dolayı İstanbul ve Marmara yaşanılmaz hâle gelecek. Bu rant projesini bir an önce durdurmak, ekonomiyi hafriyat düzeni üzerinden artık çıkarmak gerekiyor. 40 -50 milyar dolarımız varsa fabrika yapalım, yeni istihdam alanları yaratalım, tarımda kullanalım, hayvancılıkta kullanalım ama toprağı oradan oraya aktarmak için kullanmayalım” dedi.

Çocuklarımızı, Torunlarımızı Borçlandırmaya Son Verelim

Kanal İstanbul’un sadece çevre ve sağlık açısından değil ekonomi açısından da ciddi sakıncaları bulunduğunu söyleyen Şeker, “Montrö Sözleşmesi ortadayken oradan kimse yap-işlet-devret üzerinden gemiden geçen paralarla orayı karşılayamaz, yine oranın karşılanmayan parası aynı Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde olduğu gibi, Osmangazi Köprüsü’nde olduğu gibi yine yoksul vatandaşın sırtına bir kambur olarak gelecek. Boğaz Köprüsü 21 milyon dolara yapıldı, biz ayda 2 Boğaz Köprüsü kadar parayı taahhüt ettik Osmangazi için ayda 42 milyon dolar ödüyoruz. Bu yirmi iki yıl boyunca sürdüğünde 518 tane Boğaz Köprüsü parasını biz toplamda vermiş olacağız Osmangazi için. Bunun benzeri projeleri tekrar tekrar karşımıza çıkarıp çocuklarımızı, torunlarımızı daha fazla borçlandırmayalım” diyerek sözlerini tamamladı.