“Dêrsim’de bizi engellemeye çalışanlar aslında suçlarını örtmeye çalışıyorlar”

Dersim’deki yangın alanlarını giden HDP grubunun yolları polis tarafından kesildi ve girişleri engellendi.

HDP  Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen’nin  konuyla ilgili basın açıklaması şöyle:

Grup Başkanvekilimiz Ayhan Bilgen başkanlığında milletvekilleri ve il yöneticilerimizden oluşan heyetimiz Dêrsim’deki yangın alanlarına girişlerinin engellenmesinin ardından bir açıklama yaptı. Heyet adına konuşan Bilgen şu ifadeleri kullandı:

Dêrsim son derece özgür ve güvenli, her şey yolunda gidiyormuş da sadece bizim buraya gelmemiz sorunmuş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Önce yangın yerine en yakın noktadan geçmeye çalıştık, engellendik, sonra Çiçekli bölgesinden geçmeye çalıştık, yine engellendik. Hiçbir talimat ve somut bir karar olmamasına rağmen girişimizi engellediler. Sonra Çemişgezek yolunu da denedik. Biz buraya kanaatimizi paylaşmak için değil, olanı dünyaya göstermek için geldik.

Karşılaştığımız bu tablo en az yangın kadar vahim. Bu şehrin yönetiminde Evren Anayasasını bile önemsemeyen bir anlayış olduğunu gördük. Önce heyetin girişine izin verildi, sonra Hozat Kaymakamı kendisine verilen sözlü talimatla buradaki güvenlik güçlerine talimat verdi. Biz kendisi ile görüştük, görüşmeler yapıp bize döneceğini söyledi, ancak dönmedi. Yazılı bir talimat olmadığını gördük. Bu şehirde her şeyin keyfi olduğunu, hukuka ve Anayasa’ya göre işlemediğini göstermiş oldular.

Gezi eylemcilerinin meşhur bir söylemi vardı; “Hâlâ anlamadınız mı?” Bu mesele sadece bir orman ve ağaç meselesi değil. İnsanlık savaşta bile müdahale edilmeyecek alanları tarif eder: Çocuklar, inançlar, ormanlar savaş ortamlarında bile müdahale edilmeyecek yerlerdir. Siz taşın ve ağacın altında ne olduğunu biliyor musunuz da yakıyorsunuz. Uzun süredir “ya benden yanasınız ya düşmansınız” anlayışına sahipler. Bu anlayış her şeyi düşman olarak görüyor. Bu anlayış inançlara ve toplumlara düşmanlık yapmakla kalmıyor, aynı zamanda ormanlar ve yangınlar arasında bile ayrımcılık yapıyor.

Dêrsim yangınları Orman Bakanlığı’nın sitesinde bile yok. Bu suçu örtmektir, gizlemektir. Eğer bir suçunuz yoksa niye gitmemize izin vermiyorsunuz? Bir buçuk ay önce Meclis kapanmadan önce bu konuyu gündeme getirdik Grup Başkanvekilleri yangın olmadığını operasyonlar olduğunu söylediler. İki kezdir buraya gelen duyarlı arkadaşlarımız kendi imkanlarıyla o yangını söndürmeye çalıştılar.

Sorun elbette sadece yangın sorunu değil, güvenlik anlayışı, insansızlaştırma hukuku askıya alma sorunudur. Bu ülkedeki ve Orta Doğu’daki büyük yangını söndürmeden, Dêrsim ve yüreklerimizdeki yangını da söndürmek mümkün olmaz.

İnsanları ortaklaşmaya ve birlikte olmaya davet ediyoruz. Biz üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız. Bugün bizi engelleyenler, yarın Ankara’da sesimizi yükseltmemize engel olmaya çalışacaklar, biz de bunu herkese anlatmaya çalışacağız. Bu coğrafya hep tercihini onurlu olandan yana yaptı. İnsana ait olana, doğaya ait olana savaş açılmasına izin vermeyin. Basın emekçilerine de teşekkür ederiz, bizimle bütün bu olan biteni çektiler.

Ankara’da yarın bu konuda duyarlı olan derneklerin buluşması olacak, buna biz de katılacağız. İstanbul’da da benzer bir buluşma olacak, ona da katılacağız. Buradaki yangın da kabul edilemez. 10 milletvekilinin girişimini engellemek de kabul edilemez. Bize demokrasi dersi vermeye çalışanlara şunu soruyoruz. Bugün biz ne yaptık? Hiçbir şey demeden gelip yangını söndürmeye çalıştık. Onlar ise bizi engellemeye çalıştılar, demek ki suçlarını örtmeye çalıştılar.