DÜNDEN NE FARKI VAR GÜNÜN
6 Eylül 1955. Saat yarım. ADNAN MENDERES, metresine harcadığı enerjisini toplamak için Abdullah Efendi Lokantası’nda öğlen yemeği yiyor.
-Bir başbakan düşünün ki Emniyet Müdürünün karısıyla oynaşıyor. İstanbul’a geliyor; kadın herife “Beyefendi geliyor eve gelme diyor; Emniyet Müdürü de bir yerlerde boynuz sallayıp dolaşıyor. Ar namus tertemiz.-
Biri gelir “Efendim, Selanik’te Atatürk’ün Evi’nde bomba patladı” haberini verir. Başbakan “Haber, Radyodan bütün Türkiye’ye önemle duyurulsun.” buyurur.
Türkiye’nin değişik yerlerinden önceden getirilen çapulcular, kazma kürek, balta satır işbaşı yapar. İstanbul yakılır,yıkılır, yağmalanır; insan avına çıkılır.
BOMBACI OKTAY ENGİN Türkiye’ye kaçar. Yunanistan, 3 yıl 6 aylık cezasını çekmesi için geri ister; Şimdilerde demokrasi Şehidi diye kakalanan Menderes vermez. Çankaya Kaymakamı yapar.
Çankaya Kaymakamı iken, Emniyet Genel Müdürü HAYRETTİN NAKİPOĞLU tarafından Emniyette çalışmak üzere davet edilir. Emniyet Genel Müdürlüğü Siyasi İşler Müdürü yapılır. Sonra, Nevşehir Valisi. vs…vs…
NAKİPOĞLU, 6-7 Eylül olaylarının en yoğun olarak yaşandığı bölge olan BEYOĞLU’nun kaymakamıdır. Ardından İstanbul Emniyet Müdürü, sonra valilikler, mebbusluklar falan filan. Dünden ne farkı var günün. İnsan olun oturun ve düşünün…