Artvin’in, Türkiye’nin en önemli davalarından birisi olan Cerattepe davaları 2 yılı aşkındır devam ediyor. onlarca davalarda Onlarca kişi 2 yılı aşkındır yargılanıyor, davalar sürekli erteleniyor.
En son yol kesme davasında yargılama devam etti. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, , Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Av. Bedrettin Kalın, Artvin barosu Başkanı Ali Uğur Çağal sanık olarak hakim karşısına çıktı. Duruşma 2019 Nisan ayına ertelendi. Bu davayı ilginç kılan ise Cerattepe Davası müdahil avukatları savunan değil, yargılanan oldu.
Cerattepe ile ilgili yüzlerce kişiye açılmış bir çok dava bulunuyor. Halkevleri Artvin Şubesi Başkanı Dursun Ali Koyuncu’da Cerattepe ile ilgili bir başka davada aynı gün yargılandı.
Öte yandan görevi kötüye kullandığı gerekçesiyle dönemin Valisi Kemal Cirit, dönemin emniyet müdürü Alaattin Akbaş, İl Emniyet Müdürvekili Serkan Yılmaz ve İl Jandarma Komutanı Osman kılıç hakkında 4483 Sayılı memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkındaki kanunun 6. Maddesi uyarınca soruşturma izninin verilmediği belirtilerek, yaklaşık 650 kişinin açtığı dava reddedilmiş oldu. Konuyla ilgili davacılara tebligatlar verilmeye başlandı.
Bir taraftan Cerattepe yargılamaları yanında Anayasa mahkemesine götürülmüş olan dava süreci devam ederken, diğer yandan maden şirketi çalışmaya devam ediyor. Oysa devlet, hukuki süreç bitene kadar Cerattepe’de hiçbir çalışma yapılmayacağı sözünü vermişti. Buna gerekçe olarak da Ankara’ya giden heyetin, bu süreç içinde geriye dönülmez, telafisi imkansız tahribatın olabileceği uyarısına istinaden dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun bu sözü verdiği biliniyor.
MADEN ŞİRKETİ ALMAN BANKALARINDAN YÜKLÜ KREDİ ALIYORDU! HAVUZ MEDYASI HEDEF SAPTIYORDU!..
Her ne kadar Cerattepe’de sadece Bakır madeni işletileceği dense de Havuz medyasının cerattepe olaylarının yaşandığı günlerde Şubat 2016 tarihli gazete sayfalarında çarşaf çarşaf asılsız, yalan,karalama, 25 yıllık yaşam alanı mücadelesine karşı algı operasyonuna yönelik haberlerinde Cerattepe’de asıl hedefin altın olduğu itirafı, bunu da Almanların çıkarttırmak istemediği bunun için Artvin Halkını maşa olarak kullandığı yalanı her şeyi anlatıyor. Oysa maden şirketi ihaleyi aldıktan sonra 2013 yılından bu tarafa Alman Bankalarından çok büyük krediler alıyordu. Buna hiçbir şekilde atıfta bulunulmuyordu!.
BAŞKAN KARAHAN VE YEŞİL ARTVİN DERNEĞİNE HAVUZ MEDYASI LİNCİ ARTVİN’DE İTİBAR GÖRMEDİ
Bu durumu öğrenen Yeşil Artvin Derneği, Artvin’in tüm siyasi, STK, ODA temsilcilerinin imzası, mührü ve onayı ile bu şirkete kredi veren Alman bankalarına neden kredi verdiğiyle ilgili yazı yazmıştı. Havuz medyası bazı işbirlikçiler, buldukları zarflardaki adresleri delil sayarak Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan ve Dernekle ilgili karalama ve linç kampanyası başlattı. (Yeşil Artvin Derneği’ne alternatif madenciliği savunan karşı dernek bile kuruldu. Bu dernek varlığını 1 yıl sürdürebildi ve kapatıldı!.)
ZARFI HABER YAPANLAR ZARFIN İÇİNDE NE OLDUĞUNU BİLMİYORDU. YALAN HABERLERİ ELLERİNDE PATLADI!..
Ancak zarfı haber yapanlar zarfın içinde ne olduğunu bilmedikleri için bu haber ellerinde patlamıştı. Bu haberle iftira ettiklerinin aksine, Yeşil Artvin Derneğinin bırakın her ay 143 bin avro para almayı, tek kuruş para almadıkları, asıl büyük krediyi maden şirketinin aldığı gerçeğini de bu sayede öğrendiler!. Ama bununla ilgili tek bir satır haber yapmadılar!.
MESELE AYAĞIMA YER EDEM MESELESİDİR!
Maden şirketinin Cerattepe’de yeraltı kapalı galeri yöntemiyle sadece bakır çıkaracağı söyleminin Artvin diliyle, “AYAĞIMA YER EDEM GÖR SANA NELAR EDEM” anlamına geldiğini ise Orman Mühendisleri Odası’nın hazırladığı raporda yer alıyor. Bu raporda da Altın işletmeciliğinin yapılacağı açıkça belirtiliyor. Havuz medyası sürekli milyarlarca dolar değerinde altından söz ediyor!.. Maden şirketi ise bunun olmayacağını söylüyor. Peki kim doğruyu söylüyor?
Prof. Dr. Cantürk Gümüş’ başkanlığında hazırlanan 17 sayfalık raporun özetinde neler var?
VAHİM RAPOR Orman Mühendisleri Odası, Cerattepe ve Genya Dağı ormanlarında planlanan madencilik faaliyetlerinin doğal kaynaklar üzerine etkilerini araştırdı. Odanın Prof. Dr. Cantürk Gümüş başkanlığındaki 6 öğretim üyesinden oluşan heyete hazırlattığı 17 sayfalık raporda vahim saptamalar yapılarak, “Artvin Cerattepe ve Genya ormanlarında madencilik yapılmasın” denildi.
TELEFERİK SİSTEMİ: Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “İşletmede kapalı galeri uygulaması olacak. Çıkarılacak maden yerinde işletilmeyecek, teleferikle taşınacak. Cerattepe’nin rengarenk ağaçlarının zarar görmesine özen gösterilecek” sözleri doğru çıkmadı. Oda Başkanı Ali Küçükaydın,183 kişinin çalışacağı yerde istihdam yaratılamayacağını savunarak “Teleferik sisteminin geçeceği güzergahta binlerce ağaç kesilmek zorunda kalacak. O bölge ağaç ve bitki örtüsü açısından yaşanılmaz olmaktan çıkar, Artvin mahvolur” dedi.
SİYANÜR KAÇINILMAZ: Bilimsel raporda, her iki maden sahasının etki alanında Artvin kent merkezi, önemli koruma alanları ve turizm merkezleri bulunduğuna işaret edildi. Cerattepe’de planlanan madencilik sahasının 250 hektardan 4 bin 406 hektarlık bir alana yayılmasının sağlandığı belirtilerek, “Altın ve bakır madenciliği bu alanda atık havuzlarının ve siyanür kullanımının kaçınılmaz olduğunu göstermektedir” denildi.
ZEHİRLİ ATIKLAR: Raporda, yandaş işadamına verilen maden işletme ruhsatının Artvin’de yaratacağı tahribatlar şöyle açıklandı: Şehrin içme suyu kaynakları madencilik sınırları içinde. İşletme yapıldığı takdirde oluşacak ağır metaller ve diğer zehirli atıklar yüzeyden veya yeraltından bu kaynaklara rahatlıkla karışabilir. Şirketin hazırladığı proje ve ÇET raporundan Cerattepe ve Genya Dağı birleştirilmiş ve alanın tümü; altın, bakır, çinko ve gümüş madenciliğine açılmıştır. Maden sahasında kurulacak atık su havuzları şehrin su kaynaklarını kirletecek ve insanlar için ciddi tehlike oluşturacak. Şehrin çatısında yapılan sondaj faaliyetleri ve küçük patlatmaların bile yüzey ve yeraltı sularının yer değiştirmesine yol açacağı noktasında halktan şikayetler geldi. Bu sonuç kaçınılmazdır.
BÜYÜK HEYELAN RİSKİ: MTA’nın raporunda, Kafkasör-Cerattepe’den Çoruh Nehri kıyılarına kadar olan tüm şehrin önemli bir bölümünün yüksek heyelan riski taşıdığı belirtilmiştir. Maden çıkartılması sırasında yapılacak patlatmalar su kaynaklarını tahrip edeceği gibi büyük heyelanlara yol açma riski yüzünden kent için ciddi tehdit unsurudur.
SİYANÜR TEHDİDİ: Madenciliğin açık işletme olarak yapılması ve çıkartılan rezervin aynı yerde zenginleştirilmesi durumunda kurulacak olan tesislerden açığa zehirli bazı gazlar ve azot oksitler çıkacaktır. Böyle olursa “asit yağmurları” oluşur. Asit yağmurları sadece su kaynakları, bitki örtüsü ve balık vb. tüm sucul canlıları olumsuz etkilemez. Maden sahaları şehir merkezine çok yakın olduğu için insanlar üzerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek etkiler doğurur. Bu sorunları hala yaşayan Murgul ilçesi buna örnektir.
AĞAÇ KATLİAMI: Madencilikte yol inşası, şantiyelerin kurulması, galerilerin açılması, rezervin depo edileceği pasa sahası, atık havuzlarının yapımı için geniş alanlara ihtiyaç duyulur. Bu amaçla da on binlerce ağacın kesilmesi, yüzlerce hektarlık ormanlık alanın tıraşlanması zorunlu olacaktır. Bu da heyelanları tetiklemesi anlamına gelir.
Cerattepe ve civarından 2 yıl içinde inanılmaz ağaç kesimi yapıldı ve her gün kamyonlar sürekli genç kütük taşıdı.Taşımaya da devam ediyor.
DEVASA ÇUKUR: Artvin’in tam üzerinde devası bir çukur oluşacak. Oluşacak zararlı ve zehirli tozlar kentin üzerine yağacak. Düşük istihdam ve katma değer tatmin edici bir kamu yararı sağlamaz. Kaynakları talan etmek gibi bir tasarrufun gelecekte en başta bizleri olumsuz etkileyeceği açıktır. Çevreye verilen zarar aslında tüm canlılara ve insanlığa verilen zarardır.
MADENCİLİK YAPILMASIN: Madencilik için yapılacak olan ağaç kesimi, yol yapımı, oluşacak toz bulutları, pasa yığınları, cevher stokları, zenginleştirme tesisinde kullanılacak kimyasallar, kirlenen yüzey ve yeraltı suyu, atık barajı, asit maden drenajı, patlatma ve heyelanlar yaşam destek sistemlerini bozan, sağlıklı bir yaşama dair ne varsa yok edecek unsurlardır.
Rapor bu şekilde. Aynı şekilde Artvin Belediye Başkanının Bursa’daki bir gazetenin ziyaretinde yaptığı söyleşide 25 yıllık süreç içinde bir çok rapor olmasına rağmen ve hep aynı şeylerin yazılmış olmasına rağmen;”Cerattepe ile ilgili tek bilimsel rapor bizim elimizdedir, biz yaptırdık!” dediği Artvin Belediyesinin de yaptırdığı raporda benzer ifadeler yer alıyor. Cerattepe davası yıllarca süreceğe benziyor. tercihnoktasında “”Ya Artvin ya maden” tespitine karşın. Artvin Halkı,tercini “YA ARTVİN YA ARTVİN”olarak kullanıyor. Çünkü başka Artvin yok. Eşli benzeri yok..
HABER: SAMİ ÖZÇELİK
