49236537_263852577616448_4740919144822603776_n

’Odayı saran odun kokusu,
Dışarıda çiseleyen bir yağmur,
Sıcak bir çay…
Aklımda çocukluğumdan kalma bir masal.’’. . .
Nazım Hikmet

Griye çalan bu soğuk havalarda çoğumuz bilgisayarlarımıza, televizyona, kitaplara sığınırız. Çalışanlar işlerinde güçlerinde koştururken biz emekliler de kendimize yeni meşgaleler buluruz. En çokta gündemi takip eder, yaşanılan adaletsizlikler, haksızlıklar, acı kayıplar yüreklerimizi titretir, huysuz ve çekilmez insanlar yapar bizi.

2018 yılının bitmesine iki gün kala düşündüm de bireysel mutluluklarım hariç, ülke için, yarınlar için mutlu olacak, taktir edecek ,umudumuzu yeşertecek hiçbir şey bulamadım. Belkide bu yüzdendir bitsin gitsin bu uğursuz yıl diyorum.

Uzaklarda kalmış çocukluğumun kış günleri geliyor aklıma. O küçücük ilçemizde çok kar yağardı. Babam memur olduğu için sabah kahvaltısı önemliydi. Erken kalkılır büyük bir telaşla kahvaltı yapılır ve yollara düşülürdü. ‘’Düşülürdü’’ demem  isabet oldu çünkü düşe kalka giderdik okula. Bahçede kartopu oynamak yetmezdi bize. Kış kıyamet demez okul çıkışı mahallenin çocukları toplanır kardanadam yapardık. Üzerinde evden aşırdığımız giysiler , elinde süpürge, burnunda kocaman havuç, ağız burun kömürden olurdu. O kardan adam bitinceye kadar arı gibi çalışırdık.

Bu ve buna benzeyen oyunlar bize ‘’işbirliği’’ yapmayı öğretmişti farkında olmadan. Sonra sıcacık bir sobanın dibinde bulurduk kendimizi. Sobanın üzerinde karanfil ve tarçın kokulu ıhlamur, fırınında ise ortadan kesilip tuzlanmış patates. Annemizin o gün için belirlediği başka yemekler…..Ama beni en çok ıhlamur ve patates mutlu ederdi.

Yılbaşının gelmesi ayrı bir heyecandı çocukken. En çokta bir yaş büyümek hoşuma giderdi. Ne acelem vardı bilmem ki….. Uzakta yaşayan akrabalarımızdan gelen, özlem kokan o kartpostallar. Simli…beyaz kar manzaralı olanlara dakikalarca baktığımı hatırlıyorum. Sonra rüyalarımda oralarda gezinir, Noel babaya rastlamayı hayal ederdim. Hayallerimiz uçsuz bucaksızdı. Doğanın koynundan büyümek böyle bir şeydi işte…

Çocukken kaydettiklerimiz gelecekte rotamız olur. Anılardan bahsederken kalemimiz bizi oralara sürükler. Aynen şu an benim yaşadıklarım gibi. Unuttuğumuzu sandığımız şeyler saklandıkları kuytulardan bize gülümserler. Yeni bir yıla girerken; Heyecan sıfır Umut sıfır (derken yine de bir milli piyango biletim var J) Gelen yeni yıldan beklentim yine sıfır. Belki yerel seçimlerde bir şeyler değişir kimbilir…?

Neyse….Gelen yıl gideni aratmasın. Kar beyaz günler diliyorum yüreğinde iyilik güzellik barındıran herkese.