Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan, çağdaş – uygar gerçek devleti savundukları için,adına devlet denen dinci mafyatik yapılanma tarafından katledildiler.
Dönemin gudubet içişleri bakanı, Uğur Mumcu’nun eşine “Bir tuğla çekersek, devlet çöker” demişti. Çöksün ulan böyle devlet. Devletin temel direkleri yok edilirken; bir tuğlanın hesabını yapmak nasıl bir namussuzluktur.
Eey kendine özel anayasa yaptıran efendi, lafla peynir gemisi yürütmeyi bırak da yüreğin yetiyorsa çek şu lânet tuğlayı da çöken neymiş görelim.
Görelim, şu devlet çökerten tuğla hangi dinin, hangi mezhebin hangi tarikatın, hangi cemaatin kafasıyla yapılmış;bu kahrolası duvar, hangi usta tarafından örülmüş.
”Vurulduk ey halkım, unutma bizi” dedin de bu halk,kanına belenmiş iki çuval kömüre, emeğinden çalınmış iki paket makarnaya, Allah’ını bile unuttu, Sevgili Uğur Mumcu.
Biat kültüründen başka her şeyi unuttu. Haininden başka herkesi sattı bu halk. Bu halk öyle bir halk ki hurafe ezberinden gayri her doğruyu her gerçeği, her güzeli unutur.
Çerkes sıfatını, Ethem adının önüne koyar da Gaffar Okkan’ın Çerkes olduğunu unutur. Bizi bir kez daha öldürmek için hatırlar ancak. Bunlar “deveyi” kutsal bilir; sidiğinde şifa arar. Deveye diken bu halka s*ken yarar. Biz diken olamayız, öteki de fıtratımızda yok.
”Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi” bu halka rağmen; Onurlu mücadelenizi unutmayacak, unutturmayacak; yoz halkın unuttuğu soy insanlar.