Doğu Karadeniz’in Yaylalarını ve Doğal Yaşamı Adeta Katlederek Çalışmaları Sürdürülen Yol Çalışmaları Köylüleri ve Yaylacıları da Yayla ve Meralardan Koparıyor…

Ömer ŞAN

turpci-ailesi (1)Doğu Karadeniz’de, hidroelektrik santrallerinden (HES) sonra doğal yaşam alanlarını adeta katlederek, vadilerden sonra yaylaları da yağmaya açacağı kaydedilen ve bölgedeki 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacağı ileri sürülen yeşil yol çalışmaları, yöre insanını iyice mağdur etmeye başladı.

Samsun’dan başlayıp, Doğu Karadeniz illerinin yer-yer 2 bin 800 metre yükseklikteki yaylalarından geçen bir güzergâha sahip olan, Artvin’in Yusufeli ilçesi ile Sarp Sınır bölgesine kadar ulaşacağı kaydedilen 2 bin 600 kilometrelik yolda, kısa bölümlere ayrılmış yol çalışmaları devam ediyor.

Özellikle Rize’de çeşitli tepkilere neden olan, ‘yürütmeyi durdurma ve iptal’  davaları açılan ve adına, harita üzerindeki güzergâhı ‘yeşil kalemle’ çizildiği için ‘Yeşil Yol’ denilen yaylalardaki yol çalışmaları, HES’lerden sonra doğal yaşama en fazla zarar veren çalışmalar olarak gösteriliyor.

Bölgedeki illerin Özel İdare ve yerel yönetimleri tarafından parçalar halinde ihale edilerek çalışmaları yapınla yol için resmi bir proje olmadığı için topyekûn bir dava açılamıyor veya tamamen durdurulamıyor.

DOKAP tarafından 2001 yılında hazırlanan Doğu Karadeniz Turizm Mastır Planı çerçevesinde yapımı planlanan yolla birlikte ayrıca, bölgedeki turizm merkezlerini birbirine bağlaması planlanan, mor kalemle çizilmiş ‘Mor Yol’ ve yine yaylalardan bölge illerindeki deniz sahillerine ulaşmak için, mavi kalemle çizilmiş bir de ‘Mavi Yol’ yapılması planlanıyor.

Bu çalışmalarla birlikte meraların ve yaylaların imara açılması, yaylalardaki ‘imar affı’ uygulamasıyla başlayan yağmalar, bölgedeki yaylacıları ve hayvancılıkla uğraşan aileleri de mağdur ediyor.

Etraflarındaki çalışmalara ses çıkarmayan ve ‘Yeşil Yol’ güzergâhında hayvancılıkla uğraşan ailelerin ahırları aylar önce, ‘yenisi yapılacak’ denerek yıkılmasına karşın bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmadı. Yetkililerin sözüne güvenen ailelerin hayvanları soğuk ve yağışlı havalarda dışarıda kaldı.

Bölgede küçükbaş hayvancılıkla uğraşan, Rize Merkeze bağlı Küçükçayır (Andon) Köyünden Turgut Turpçi’nin ahırları da, yolun geçeceği güzergâha rastladığı için yıkıldı.

          turpci-ailesi1  Dere Kenarında Sürü

Yerine yenileri yapılacağına dair söz verilen ahırları, söz verildiği gibi bu süre zarfında yapılmayınca kış vaktinde yaşanan fırtınalı yağış, kar ve soğukta hayvanlar dışarıda kaldı.

Aylardır yayla yolu ile Askoroz Deresi arasındaki açık alanda bekleyen hayvanlar, karlı ve soğuk kış şartları altında yaşamak zorunda kaldı. Bu sırada, hamile olan koyunların doğumları da dışarıda yaptırılıyor. Yeni doğan kuzular ise üşümesin diye Turpçi Ailesi, çeşitli yöntemler geliştiriyor ve kuzuları, ısınmaları için soba yaktıkları ve ailece yaşadıkları eve getirmek zorunda kalıyor.

            Devletimiz Mağdur Etti!

Koyunlarının doğum yapma zamanı olduğu için kuzuların dışarıda doğduğunu ve gece doğan kuzuların soğuktan telef olduğunu anlatan sürü sahibi Turgut Turpçi, “Bizi devletimiz mağdur etti. Bizim burada kendi ahırlarımız vardı. Yeşil Yol çalışmalarına karşı gelmedik, devlet dedi diye ahırlarımızı kaldırdık. Bize ahırları yeniden yapacağız dediler, bizim yapma gücümüz yok. Hayvanlar şuan da dışarıda, her gece doğuran hayvanlar oluyor, kuzular doğuyor. Her gece 1-2 kuzu burada telef oluyor” diye konuştu.

            Devlet Destek Veriyor Ama…

Hayatlarını sürdürmek ve geçinebilmek için hayvancılıktan başka işleri olmadığını dile getiren Turpçi, “Bir taraftan devletimiz çiftçiye destek ve hibe veriyor, bir taraftan da bizi mağdur ediyor. Asıl işimiz bu. Bizim bundan başka bir gelir kaynağımız yok. Koyun bakıyoruz, keçi bakıyoruz, zaten burada başka bir iş de yapılamaz” ifadelerini kullandı.

Ahırları yıkıldığı için, kendilerine yapmayı düşündükleri ve karkas haldeki evi de hayvanlara tahsis ettiklerini ama bunun da yeterli gelmediğini anlatan Turpçi, “Ahır olmadığı için, kendimizin durması gereken eve hayvan koyduk. Biz 10 kişilik bir aileyiz, hayvanlar soğuktan etkilenmesin diye mecburen hayvanları eve koymak zorunda kaldık. Akşamları hasta babam, köpeklerle beraber sabaha kadar bekliyor. Gece kurt iniyor, burası dağın başı. İflastayız bu yıl. Bu gidişle sadece kuzuları değil, bütün hayvanları kaybedeceğiz” dedi.

İlgili ve yetkililerden en kısa zamanda kendilerine verilen sözleri yerine getirmelerini beklediklerini vurgulayan Turpçi. “Biz devletimize güveniyoruz. İnşallah gereken yapılacak diye tahmin ediyorum. Biz yola biz karşı çıkmadık, ahırları kaldırdık. Şimdi, bize verilen sözler tutulmadı diye yine biz mağduruz” şeklinde ifadeler kullandı.