CHP DOĞA HAKLARINDAN SORUMLU GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GÜLİZAR BİÇER KARACA’DAN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MURAT KURUM’A SALDA GÖLÜ TEPKİSİ: GÖLGE ETME BAŞKA İHSAN İSTEMEZ!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Salda Gölü’ne millet bahçesi yapılması kararını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a “Gölge etme, başka ihsan istemez” diye seslendi. Millet bahçeleri projesini “betonu ve yandaşlara rantı, halka yutturma projesi” diye nitelendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı, özel koruma bölgesi olan Uzungöl’ün içler acısı hali ortadayken, Salda’da “doğal yapıyı bozmayacağız” iddiasının gerçeği yansıtmadığına dikkat çekti.
ERDOĞAN’IN ÇEVRECİ MAKYAJI SALDA GÖLÜ’NDE BOZULDU
Erdoğan’ın merkezine çevreyi alan seçim bildirgesini ilan ettiği günden bir gün sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı Salda Köyü’nün kenarında karşımıza çıktı ve ayakkabıyla bile basılmaması gereken Salda Gölü’nün etrafına beton dökeceklerini ilan etti. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Salda Gölü ve çevresi bir laboratuvar gibi “Türkiye’nin Maldivleri” olarak adlandırılıyor. Bu beyazlıklar çok hassas ekosistemler, Bakan bizzat dile getirdi; 61 familyaya ait 301 sucul ve karasal bitki türü yaşıyor orada ve tam da bu yüzden koruma altına alınması gerekiyor. Ancak Ak Parti ne yapıyor? Otopark, festival alanı, tuvalet, mescit, kafeterya, bungalovlar, çeşitli tesisler ve göl çevresine bisiklet yolu!
Gösterdiğimiz tepkiler ve kamuoyunun “Salda’ya dokunma” isyanı üzerine Bakan Bey bir açıklama daha yapmak zorunda kaldı. Sıkı önlemler alınacağından, doğal yapının korunacağından bahsetti. Biz Ak Parti’nin bu çevreci makyajının altında ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bugüne kadar Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen yerlerin durumu ortada. Bunların başında da Trabzon Çaykara’daki Uzungöl geliyor.
UZUNGÖL’ÜN HALİ ORTADA: BETON ORMANI HALİNE GELDİ Çok zengin bir yaşamı içinde barındıran Uzungöl, Ak Parti’nin beton politikalarıyla bugün ciddi bir yapılaşma ve nüfus baskısı ile beton ormanı haline geldi. Salda Gölü için de aynı plan devrede. Ak Parti 31 Mart seçimlerine kadar çevrecilik oynayacak sonra buralarda yine en iyi bildiği işi yapacak, beton ve rantı egemen kılacak.
BETONU VE RANTI MİLLETE “BAHÇE” DİYE YUTTURMAYA ÇALIŞIYORLAR
Salda Gölü’ne yapılacak 300 bin metrekarelik sözde millet bahçesi, saydığım örneklerden çok daha vahim sonuçlar doğurabilir. Salda Gölü biyoçeşitlilik araştırmalarının merkezi olması, kısıtlı kullanımına özen gösterilmesi gereken bir yer. Geçen yaz ayında Salda’da yapılmak istenen bir festival de bu sebeplerle doğa savunucularının çabalarıyla iptal ettirilmişti.
BİZİM SALDA’YA BAKINCA GÖRDÜĞÜMÜZ GÖL, AK PARTİ’NİN KUPON ARAZİLER
Bölgenin giderek adını duyurup popüler hale geldiğini gören Ak Parti harekete geçti. Daha fazla gökdelen, rezidans, AVM yapsa da satamayacağını gören Ak Parti, çöken beton ekonomisini kurtarmak için millet bahçesi lafını ortaya attı. Buralarda yurttaşlarımıza dinlenme sosyalleşme alanları yapmak bahanesiyle önce orada inşaatlar yapacak sonra da tesislerin işletmelerini yandaşlarına peşkeş çekecek.
16 YILDIR DAYATTIKLARI BETON EKONOMİSİNİN CENAZESİNİ MİLLET BAHÇELERİYLE KALDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Millet Bahçesi projeleri; konut satışlarının tüm devlet desteğine rağmen durma noktasına geldiği, ekonomik krizin altında insanımızın ezildiği bugünlerde, seçmene şirin gözükme aynı zamanda da yandaş şirketlerine para aktarma projeleri olarak karşımıza çıktı.
SALDA GÖLÜ’NE YAPACAKLARINIZA MİLYONLARCA İNSANIMIZIN GÖNLÜ RAZI DEĞİL
Kentlerimizi, ormanlarımızı ve kıyılarımızı 16 yıllık Ak Parti iktidarının getirdiği durum ortada. Kendi neden oldukları ekonomik kriz nedeniyle oylarının düştüğünü gören Ak Parti çevreciliğe sığındı. Oy kaybettiklerini görünce, dikey mimarinin en büyük temsilcisi olanlar bugün yatay mimari savunmaya, ülkemizin arazilerini parsel parsel ranta açanlar çevreye saygılı şehirler demeye başladılar. Bizim bu yalanlara karnımız tok, Ak Parti’den tek ricamız giderken arkalarında bırakacakları enkaza Salda Gölü’nü de eklemesinler. Esas olan gönüllülükse bu milletin gönlü Salda Gölü’nü Uzungöl’e çevirmelerine razı değil.
