Dolgu Sahası İçin Defalarca Uyaran Yazıcı, Bir Kez Daha Tehlikeye Dikkat Çekti…

63479_21767_21122015171632_1

Rize’deki dolgu sahası için sürekli uyarılarda bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Rize Şube Başkanı Murat Yazıcı, Rize’de çatlaklar nedeniyle boşaltılan 8 katlı binayı ve dolgu sahasındaki problemli yapılar hakkında yine uyarılarda bulundu.

Yaptığı açıklamada,  “Rize’de inşallah 10 yıl içerisinde tek başına çöken binaları burada seyretmeyiz” diyen Yazıcı, yapılması gerekenleri de sıraladı.

Duvarları çatlamaya başlayınca tahliye edilen 8 katlı binada incelemeler başlamasının ardından uyarılarını yineleyen Yazıcı, boşaltılan 8 katlı binada fiziksel anlamda gözle görülebilir bir tehlike olmadığını, her şeyin laboratuar sonuçlarına bağlı olduğunu anlatarak, “Yeniköy Mahallesi’ndeki binaya baktığımda fiziki anlamda gözle görülebilir bir şey görmedim. Yapısal bir hata görmedim. Risk içerecek bir durum da yok. Lakin Çevre Şehircilik Müdürlüğü ve AFAD Müdürlüğü zeminde bir kontrol, inceleme ve analizler yapacaklar. Bu analizlerle beraber zemindeki durumu anladıktan sonra binanın durumuyla alakalı yorum yapmak lazım” dedi.

            Bunlara Dikkat Edin!

“Kapınız kapanmıyorsa, cam ve çerçevenizde kırıklar oluşmaya başlamışsa, camlarınız eğer kapanmıyorsa lütfen en yakın kuruma başvurun” uyarısında bulunan Yazıcı, “İstanbul’daki kötü olayların neticesi burada insanlarımızın ruh haline de etki etmiş herhalde. Binamızdaki ufak tefek sesleri, çatırtı çuturtuları da infial oluşturacak şekilde değerlendirmemek lazım. Binalar aslında kendi içinde yaşarlar. Bunu yaşarken de hareket ederler. Bu sağlam zemin ile ilgili, binanın yapısal anlamıyla ilgili. Yeniköy Mahallesi’ndeki eve geldiğimiz zaman bu binada çok riskli bir durum varsa o zaman oradakilere şunu söylememiz lazım. Kapınız kapanmıyorsa, cam ve çerçevenizde kırıklar oluşmaya başlamışsa, camlarınız eğer kapanmıyorsa lütfen en yakın kuruma başvurun. Binayı boşaltmaları, orada önlem almaları, daha çok risk yaratabilecek durumları ortadan kaldırmaları falan güzel” diye konuştu.

            Kentsel Dönüşüm Başlamalı!

Rize’de risk altında bulunan Ekrem Orhon Mahallesi için verilen kentsel dönüşüm kararının bir an önce uygulanması gerektiğini dile getiren Yazıcı, “Ekrem Orhon Mahallesi ile ilgili biz programlar yaptık. Bununla ilgili raporları da biz ilgili kurumlara sunduk. Devletimiz ciddiye aldı bu konuyu. Çevre ve Şehircilik Bakanı buraya gelerek inceleme yapıp yapısal bir risk olduğu ortaya çıktı ve kentsel dönüşüme aldılar bu alanı. Kentsel dönüşümün biran önce başlamasını ümit ediyoruz. Kentsel dönüşümünde vatandaşı mağdur etmeden, devleti zarara uğratmadan yapılabileceğine inanıyorum. 1960’larda başlayan dolgu planlarıyla beraber bu alanlarda yapılan planlarda herhangi bir izolasyon tedbiri yoktu. Denizi doldurduk, temelleri tuzlu su etkisi altında bırakarak binalar kurmaya başladık. İlk etapta baktığımızda 3-4 katlı binalardı ve belli bir mühendislik hesap ve ilkelerini içermiyorlardı. Zamanın siyasilerinin her gelişte buraya kat vererek kat sayılarını arttırmaları burada ki binaların hem mühendislik hesap, ilkeleri olmaması, hem tuzlu su etkisi altında olmaları, hem de taşıyıcı sistemi herhangi bir hesap ilkesine dayalı yapılmadığından dolayı kat arttıkça aşağıdaki riski daha da arttırdık. Zamanla deniz suyunu demir vasıtası ile 10’uncu kata kadar getirerek malzemeyi de deforme etmiş durumda. Bu risk sabahtan akşama kadar çökecek durumda mıdır, hayır. Binalar çökmeden önce ben çöküyorum, çökeceğim diye haber vermeye başlarlar. Haber vermenin bir örneği de Yeniköy Mahallesi’nde kısmen yaşanmış bir olaydır” dedi.

            Binalarda Tuzlu Su Etkisi!

Bir çok binanın tuzlu suyun etkisinde olduğunu ve bu nedenle tuzlu suya bağlı paslanmaların betona zarar verdiğini anlatan Yazıcı, “Tamamı öyledir diye bir iddiada bulunmak ütopik bir iddia olur ama bütün binalarımız aşağı yukarı tuzlu su etkisinde. Tuzlu su etkisiyle korozyonu hızlanmış, beton kalitesi düşmüş bir çok binamız var. Bir çok bina birbirine yaslandığı için, taban alanı çok geniş bir alana yayıldığı için deprem yükü dediğimiz bu yanal yükü aldıkları zaman dönme hareketini hep beraber yapmadıkları için şuan da ayakta duruyorlar. İnşallah 10 yıl içerisinde tek başına çöken binaları burada seyretmeyiz” ifadelerini kullandı.

            Eğik Binalara Direkli Destek!

Ayrıca, Engindere Mahallesinde, zemindeki kaymadan dolayı 4 binada eğim meydana geldiğini, bu eğimlerin her yıl biraz daha artarak binalarda çökme riski oluşturduğuna dikkat çeken Yazıcı, vatandaşların, bina balkonlarına zeminden başlayarak direk vasıtası ile destek yaptığını dikkat çekti.

Balkonlara dikilen direklerin bir çözüm olmadığına vurgu yapan Yazıcı, “Orada vatandaş balkona direk vererek kendi başına bir çözüm üretmiş zaten. Aslında Laz fıkrası gibi ama… Bina yan yattıkça siz yandan direk verin ayakta durur diye bir mantık yok. O bölgede binalar sağlam ama zeminde zemin sıvılaşması, kısmen oturma, altta balçık tabakasının alınmaması, zemini sağlamlaştırmadan yukarıya çıkılması ve bol toprağın üzerine binanın yapılması, binanın ağırlık merkezinin belli bir yöne kayarak basmasından kaynaklı bir sorun var orada. Vatandaşın dediği gibi iki tane direk vererek binayı kurtarır mantığı günü kurtarmaktır. Yapısal anlamda, can güvenliği anlamında, devlet-millet iş birliği ile o binaların biran önce boşaltılıp, yenilenmesi gerekmektedir” şeklinde uyarılarını tamamladı.