Karga Gak Demeden
26-02-2019
Ömer ŞAN

Ağzı Olan Konuşuyor!

Mesela bu ülkenin Tarım Bakanı, “Tarımda ve hayvan sayısında Avrupa birincisiyiz” dedi… Daha Kurban Bayramında Meksika’dan gelen başta şarbon olmak üzere hastalıklı hayvanlar gündemden düşmemişken…

Mesela, patates ekimi yasaklanmış ülkemizde! Peki nasıl oluyor da tarımda dünya 3.’sü oluyoruz? Anladınız mı?

Sizce de artık 17 senedir ülke yönetiminde olan CHP istifa etmeli midir?

Mesela yine bu hükümetin ‘Hazine’ arazilerini büyük şirketlere peşkeş çekme ihaleleri ilk olarak Ovacık’tan başlatılmış! Bilir misiniz Ovacık’ı ve neden Ovacık… Hane ‘komenis’ başkan var idi ya…

Çünkü, organik tarıma ve bu arazilerin devletin olmasına tahammülleri yok! Siz bakmayın çaydaki uygulamalara, HES’leri, ıslahları, renkli yolları biliyorsunuz!

Kısadan kısaya birkaç bilgi… Benzin başta akaryakıt ve ürünlerine son 3 haftada 3 kez zam geldi, yenisi yolda.

E, doğal olarak vatandaş soruyor, sosyal medyada, ötede, beride…Sebze-meyve fiyatını yükseltenler ‘terörist’ ise akaryakıt, elektrik, doğalgaz fiyatını yükseltenler evliya mı?

Hadi buyurun…

İstanbul’a Belediye Başkan Adayı olan Binali Yıldırım’ın istifasıyla boşalan TBMM Başkanlığına, bir zamanlar, “FETÖ neyse AKP odur” diyen AKP Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop seçildi. Yorum yok!

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, lafını esirgemedi… “Zillet demek, Oslo’da pkk ile cıvık-cıvık pazarlık yapmaktır” dedi, kimseden ses çıkmadı!

Unutulmasın ki, atanmış olarak birilerinin, seçilmişler başta olmak üzere hiç kimseye iftira atmaya, kamuoyunu ve toplumu yanıltmaya hakkı yoktur!

Hani birileri, bakanı, danışmanı, yardımcısı yavşakça ifadeler kullanıyor ya… Hepsini, kendi namıma kendilerine iade ediyorum… Bütün kem dedikleri kendine aittir! Bunu bir iadeyi itibar olarak algılayabilirsiniz!..
Sultan Hoca, aldı sazı eline ve vurdu teline… “Bazı kavramlar deneye tabi değildir… İspatı yoktur! Ancak iman edilir… Örneğin, ‘Allah vardır’ veya ‘dış güçler…” dedi çekildi kenara!

Ha, bir de bu arada, Muhtar maaşları da ekonomik sıkıntılar nedeniyle kaldırılıyormuş. Seçimden sonrası için gönüllülük esası getiriliyormuş!.. Seçimden sonra gündemde. Hani, bilinsin diye yazdık!

Çaykur denetmenliğinden emekli, güzel insan Nurettin Ekşi, biraz umutsuz gibi konuştu… Diyor ki:

‘Google’i Abdülhamit buldu’ diyen Profesörün; ‘hırsızlık yapanın eli kesilsin’ diyen Hukuk Doçentinin; ‘Obama Amerika’yı bizim liderimizin modeliyle krizden çıkardı’ diyen Belediye Başkan Adayının; ‘okumuşa değil de cahilin ferasetine güvenirim’ diyen bilim insanının(!)… cirit attığı bir ortamda gelecekten fazla umudunuz olmasın…

Durum  bu kadar kötü mü sizce de?

Türkiye, 140 ülkelik ‘Bağımsız Yargı’ sıralamasında 111. oldu! Haberiniz oldu mu?

Şair-Yazar İbrahim Karaca, yine ince noktaya temas etmiş… “Erdoğan demiş ki; “Şehir hastanesine gelen hasta gitmek istemiyor, 3-4 gün daha kalmak istiyor…”

“Sebep? a-) bir türlü iyileşemiyor, üç dört gün daha kalırsa belki mucize eseri iyileşeceğini düşünüyor! b-) hastanenin masaj salonu süper, ayrıca kaplıca suyu ile çalışan jakuzili sauna süper ötesi!.. Bir insan hastanede sağlığına kavuştuysa hangi sebeple evine gitmek yerine biraz daha kalmak ister? Hangisi?”

Peki ya sizce? Karaca’dan kopya çekmek yok ha…

Şimdi bir ince bilgi daha… Aykırı gazeteci arkadaşımız Musa Ağacık not düşmüş… “ADD Başkanı Prof. Süheyl Batum’un, ‘seçimlerin eşit olmayan koşullarda yapılmasına karşı’ AYM’ne, 100 bin kişilik itiraz dilekçesi sunma aşamasında, ‘iç darbeyle’ istifa etmesi, kime yarıyor?” Gazeteci bu ya, soruyor!

Mesela bu yurdum insanını, yani ‘rencide’ olan kadını kim deşifre etti? Ve daha bir çok ayrıntılı, kahrolası bağzı şeyler! Yine algı yönetimine geldik! Kadının yüzü yok, boyu-posu yok, kimliği yok, kim ve ne olduğu belli değil!

Konu; bir kadın-erkek veya çocuğun, her ne şekil ve koşulda olursa olsun, çöpten ekmek-yemek, giysi vs toplamasıdır! Bu ülkenin yurttaşlarının o duruma düşürülmesi, sosyal ve kültürel adaletsizliktir konu.
Ya birilerince açıkça deşifre edilen kadının senaryolaştırılarak kamuoyuna servis edilmiş olması nedir! Ve ayrıca buna benzer onlarca görsel, fotoğraf vardır bu memlekette! Yok mu?

Meralardaki kaçak yapılarla ilgili imar barışında yeni düzenleme geliyormuş… Meralar kimsenin tapulu malı veya yapı alanı değildir! Devletin de değil, kamu alanıdır ve halkın/yurttaşların, hayvanların ve kısacası bütün canlıların ortak kullanım alanlarıdır! Hiç kimse buralarda özel tasarruf hakkına sahip değildir!.. Olmamalıdır!

Bir dönem Rize’de birlikte hoş sohbetlerimiz olan, radyo ve televizyonlarda kendi entelektüalitesine uygun programlar yapan sevgili Barış Adem Düzenli’yi ani bir kalp krizi sonrası kaybetmişiz… Afyon Kocatepe’nin toprağına verildi naşı… Ruhu şad olsun, Allah rahmet etsin!

Bir de özel sitem gelsin son noktaya… Belki çok sıradan ve beynelmilel olacak ama… Son zamanların revaçta söylemiyle… Kurt bu kışı atlatıyor ama yediği ayazı, uğradığı puştlukları unutmayacak ha… Demedi, denmesin diye!

Cumhurbaşkanı, “Tarihi eserler Katar-Türkiye işbirliği ile yıkılıp aslına uygun inşa edilecek. Bitince bambaşka olacak” demiş… Haklı, ‘bambaşka’ olur çünkü…

Tarihi eser yıkılmaz… Yıkılsa da yerine yenisi yapılamaz! Kimse kendini miladın başına koymasın! Katar, bir şey biliyorsa yanı başındaki Yemen’e, açlıktan ölen çocuklara baksın!..