Bir gider bin geliriz demedik mi biz size?
Geliriz çünkü acıyı bal eyleyenlerdeniz. Yarınlar düşlerimizde mas mavi ve güneş sıcaklığında. Toprağa başak başak düşer ve yıldızlaşırız gök kubbede… Bizi vurmak kurtuluş mu?
“Hoca efendimiz” şimdi oldu FETÖ…
Oyunun adı “tavşan kaç tazı tut”…
Yalnız oyun kuran kainatın efendisi. Bir gün, üç gün, beş gün birsini tazı yapıyor, bir başka zaman diliminde diğerini. Hatta hatta günü birlik bile karakter değişikliği yapabiliyor.
“Şimdiiiii sen tavşansın, tavşaaaan kaç” diyor, diğer gün “şimdiiiii sen tazısın, tazııı tut” diyor. Kafaları karıştıran nokta da burası.
FETÖ’nün yaratıcısı ABD… AKP’nin yaratıcısı da ABD destekli FETÖ… Hikaye bundan ibaret.
Beri taraf diyor ki FETÖ’yü çıkart aradan. Ben “tavşan kaç tazı tut” oyunundan yoruldum. ya da FETÖ hep tavşan olsun. İşte tam da o gündeyiz. FETÖ artık hep tavşan.
FETÖ şimdi kaçıyor. Kaçacakta.

          Kabaca dönen dolabın mizansen tanımı bu…
Daha önceleri ABD ülkemiz üzerine muazzam kurgular kurmuş diyerek çeşitli örnekler vermiştim. Örneğin sol kitlenin bilinçli olduğunu bildiği için bütün kurguları onları bertaraf etmek üzerinedir.
FETÖ ile RTE arasında sorun çıkartarak şimdiye kadar olan sağ-sol, laik-antilaik karşıtları yerine bu ikisi arasında tercihe zorlamıştır halkımızı. Bunu yaparken hedefine solu almıştır. Solu yok hükmünde göstermek istemiştir, ülke ve dünya kamuoyuna…
Oysa bu ülkenin muazzam bir sol potansiyeli vardır. O sol potansiyeli 12 Mart, 12 Eylül darbeleriyle üzerinden buldozer gibi geçmesine rağmen, 12 Eylül ile birlikte yaşama hakkı bile tanımayan politikalara rağmen hala milyonlar GEZİ direnişiyle tarihteki yerini alıyor. Bu ülke daha kaç GEZİ’ye gebe…

          Temmuz seçimini AKP kaybetti. ABD’nin stratejisiyle seçimler iptal edildi. Kasım seçimleri katliamlar üzerinenden kentlerin silüetini bozan gökdelenler gibi yükseld. Ve seçim alındı. FETÖ, ABD’nin elindeydi. AKP ile de köprüleri yıkmışt. kasım seçimlerinde FETÖ isteseydi bir parti kurar ve AKP’ye seçimi kaybettirirdi. Daha olmadı FETÖ isteseydi AKP’den milletvekili çalarak grup kurardı. Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın FETÖ’ye daha yakın olduğu bilinen gerçek… FETÖ bunların hiç birisini yapmadı. Bu bize gösteriyor ki ahtapot tektir, hedef soldur.

Gazetecileri içeri atmakla işe başladılar. Televizyonlar, radyolar bir bir kapatılmaya başlandı. Nereye kadar gideceği muamma… Ama bildiğimiz tek şey gideceğini bilmektir.
Bu süreçte bizde tren seyreder gibi olanları seyretmeyecektik elbet.
Yolcu yolunda gerek dedik ve “Yolcu Haber” i kurduk. Entellektüel gevezelikten değil, ihtiyaçtan kurduk.
        Yolcu Haber medyayı bloke eden hükümetin kirli politikalarını deşifre etmek, kamuyla gerçekleri paylaşmak adına kurulmuştur. Çok kısa sürede evilen halk kesimlerinin kabulünü görecek ve onlara rehber oldukça da kitleselleşecek. Ülkenin her sokağında biz olacağız. yolsuzluğa bulaşan, görevini kötüye kullanan imamından, meclis üyesine, belediye başkanından kaymakamına, valisine, bakanına, başbakanına, cumhurbaşkanına kadar teşir edeceğiz..
Derdimiz susturulan basınımızın yerini doldurmak, tek sesli basın, tek tip halk, faşist bir iktidar olgusunu ortadan kaldırmak, özgür basın, modern, çağdaş halk, demokratik ve laik bir ülke yaratmaktır… Saygıyla