Karga Gak Demeden-15-11-2016

Ömer ŞAN

 

            Amca mısır satıyor, emekli bile değil, 65 yaştan 3 aylık 600 Lira maaşlı! Arabası 4 tekerli, ittirerek gidiyor, içinde kazanı, mısır haşlayıp veriyor Kuyumcular sokağının başından!

            Pazar ola, hayrola derken; kelli felli irili ufaklı esnaf ve işadamları da katılıyor sohbete…

            ‘Yaylalardan da yol geçecek, denizden geçtiği gibi’ deyip devam ediyor! Diğerlerinden daha hararetli, hatta altında 600 milyarlık arabası olandan da! ‘İstikrar’ diyor amca, istikrar!

            Dönüp müşterisine uzatacağı mısırı ‘şokaliye’ sarıp, inceden bir tuzluyor! Ve dayanıyor 4 bisiklet tekerlekli, ortasında mısır kazanı bulunan arabasını, yamuk-yumuk döşenmiş, aralarından su sıçrayan kaldırım taşlarının üzerinden… İstikrar adına yapılmış duble otoyolların, hız sınırı olmayan bölgelerinden geçer gibi…

            Amca mısır satıyor, 2 de torun okutuyor, okul masraflarının bir kısmını ‘devlet’ karşılıyor!

            Derken geçen hafta sonunda Ovit Tünellerinde, ‘Işık Göründü’ törenleri yapıldı. Başbakan geldi tören için… Işık göründü! Önce 60 yıllık dendi, sonra kimi 100 yıllık, kimi 132 yıllık dendi, sonunda 136 yılda karar kılındı!

            Ama nihayetinde ‘Işık Göründü’ törenleri yapıldı! Kim gördü ‘ışığı’ önce bilinmiyor! Ancak bu ‘ışık’ işi bir zamanlar ülkeyi mesken tutan ‘ışık evleri’ gibi sinyaller verdi!.. Hani şu ‘Fetöring’ veya ‘Fetötip’ dediğimizden!

            Lunaparklarda çocuklar eğlensin diye korku tünelleri var, bilirsiniz… İçine büyük bir heyecan ve coşkuyla giren çocukların çıkıştaki korkulu halleri gibi!

            Evet geçen hafta sonu Başbakan Yıldırım geldi Rize’ye… Rize-Erzurum arasını kısaltan Ovit Tüneli girişinde, ‘Işık Görme Töreni’ yaptı Başbakan! Daha doğrusu, ‘Başbakan için düzenlendi’ tören. Ne de olsa eski Bakan idi!

            Görünen o ki, Ovit Tüneli açılışına kadar bir kaç tören daha olur. Ancak, D.Karadeniz’i Doğu, İç ve G.Doğu Anadolu’ya bağlayacak bu yolu, ‘Potomya’yı Mezepotomya’ya bağlayan geçiş’ diye tanımlama manası ne? Ovit’in bu manasına uygun olsun diye de, bütün bu bölgelerden takviye Çevik Kuvvet ve Özel Harekat ekipleri getirmek ise dikkat çekiciydi!

            Tam da, Başbakan’ın ‘havalimanı’ müjdesine istinaden ‘havalanacaktık’ ki, Ovit’e karşılık Zigana’da daha büyük bir geçiş tüneli yapılacağı haberi geldi!

            Hemen onun arkasından ise 9 ay önce Meclis’te, Başbakan Bakan iken CHP’li Bekaroğlu tarafından, havalimanı hakkında verilen soru önergesine verilen yanıt geldi. Havalimanının ilk başta bin gün, yani 2 yıl 9 ayda biteceğini söyledikten sonra geçen ay Rize’de, ‘hayır, 4 yılda bitecek’ diyen aynı Bakan Aslan, bu kez yeniden bin gün yanıtını vermiş!

            Nasılsa, Başbakan’ın Bakanlığına, O’ndan sonra Bakan olmuş.

            Olmuş da ne olmuş? OHAL mi olmuş, KHK mı çıkmış? Ne olmuş? Bakın bir yanda terör alıyor genç-yaşlı, asker-kaymakam canları… Sanırsınız bitiyor terör, lanetlemekle. Geçiyor evlat, ana-baba acıları ‘başınız sağolsun’, ‘Allah rahmet etsin’ demekle! Bitmiyor, geçmiyor ulan, geçmiyor…

            Diğer yanda ülkenin geleceği çocuklara tecavüz ediliyor, işçiler ölüyor birer ikişer…

            İş cinayetinde ölen işçi cesedini çöpe atan; sokak köpeğini tutkala batıran; çocuklarına tecavüz edeni savunup, muhalefeti susturan memleket!.. İşte bu son halimiz.

            Yaşamınız, inşaat işçisi Veysel Karani Keleşoğlu’nun cesedini attığınız çöplükten daha beter olsun! Ve size bu cesareti verenlerin acısı da, anasının ahında boğulsun.

            Geçen hafta demişti ya köy kahvesindeki amca, ‘At da bizim, it de bizim’ diye… Yahu kimse merak etmesin ha… Bu memleketin iti de atı da tükenmez! Hepsi de bilir atın da itin de izini. Birbirine karışmaz!

            Bakın mesela ne diyor CHP’li Aykut Erdoğdu… “Bir taraftan AKP’liler… Diğer yandan PKK’lılar… Yetmiyor cemaatçiler… Hep birlikte CHP’ye saldırıyor… Bu memleketi birlikte yaktınız!”

            Yani sözün özü… “Cemaat devleti gasp etmeye çalışır… PKK bölmeye çalışır… AKP soymaya çalışır… Memleketi mahvederler… Sonra hepsi döner CHP’yi suçlar…”

            Aynı şekilde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da uyarıyor: “İki kanattan saldırı alıyoruz bir taraftan PKK bir taraftan AKP. İkisi de işbirliği yapıyor.”

            Bu kadar mı tesadüf olur!

            Ne oldu mesela… Boğaziçi Üniversitesinde yapılan rektör seçimlerinde yüzde 86 oy alan, YÖK tarafından tek isim olarak Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen  Prof.Dr.Gülay Barbarosoğlu yerine; seçimlere hiç girmeyen Eskişehir AKP milletvekilinin kardeşi Prof.Dr.Mehmed Özkan atanmış Rektör olarak!

            Atın, atayın, yerleştirin… Ondan sonra da demokrasi, hak-hukuk, din-iman ve kandırılmışlık.

            Sevgili Kazım Koyuncu’yu andık geçen hafta bir kez daha… Kazım, bu dünyadan geçmedi. Aksine bu dünyaya geçirdi… Kendini, yaşama sevincini, umudunu! Ve aşıladı yaşamın varlığını, dünyaya geçirip kendini!

            Hayal tünelleriydi bu dünya birileri için… Birileri için yaşamın ve varlığın ta kendisi! Hiç gitmeyecekmiş gibi bu dünyadan… Eser ve semer misali!