Haber: Sami Öztürk / Artvin
24 Kasım Öğretmenler günü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Türkiye genelinde yapılan kutlamalarda öğretmenler ve toplumsal önemi anlatılıyor. Artvin’de ise çok farklı bir kutlamayı 30 yıldır emekli öğretmenler kendi aralarında yapıyor.
Emekli öğretmenler Naime Genç, Nilgün Çağal, Mümine Keleş, Fatma Yazan, Türkan Öztürk, Saime Ural, Sahavet Saraç, Şengül Genç, Saadet Yerlikaya, Cemile Yılmaz, Bedriye Ay, Mihriban Özçelik, Zerrin Görücü, Sevim Önen, Sebile Soysal bir araya geliyor. Sayının daha çok olduğunu, ancak bazı arkadaşlarının çeşitli mazeretleri nedeniyle gelemediğini belirten öğretmenler, emekli olduktan sonra sürekli iletişim halinde olduklarını dile getiriyor.
Emekli Öğretmen Naime Genç tarafından başlatılan ve gelenek haline getirilen 24 Kasım günleri toplantılarında önce etkinlik programı okunuyor. Bu program çerçevesinde konuşmalar yapılıyor.
SAYGI DURUŞU İSTİKLAL MARŞI ÖĞRETMEN MARŞI VE FATİHA OKUDULAR
İlk olarak 1986 yılında başlatılan, programlı olarak 1989 yılından beri devam eden etkinliğin 30. Yılı kutlama program her zaman olduğu gibi Saygı duruşu, istiklal marşı ile başladı. Daha sonra Başöğretmen Atatürk, ahrete intikal etmiş öğretmenler ve görevleri başında şehit olmuş öğretmenlerin ruhu için Fatiha okundu. Ardından hep bir ağızdan öğretmen marşı okundu.
Açılış konuşması yapan Emekli Öğretmen Naime Genç, öğretmenliğin çok kutsi bir görev olduğunu, öğretmenin emeklisinin olamayacağını, her zaman yaşamıyla, varlığıyla topluma ışık tutmaya devam ettiğini söyledi. Genç; “Değerli arkadaşlar, hepiniz hoş geldiniz. Bir kere daha bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 1986 yılında başlatılan ve 1989 yılından beri geleneksel hale dönüştürdüğümüz 24 Kasım buluşmamızı 2016 yılında da gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Allah sağlık verdiği sürece devam edeceğiz.
BİZ HAYATIMIZI ÖĞRENCİLERİMİZE ADAMIŞ İNSANLARIZ. ZENGİNLİĞİMİZ ONLARDIR
Biz öğretmenler, hayatımızı ülkemiz için, yarınlarımız olan fidanlarımız çocuklarımız için adamış insanlarız. Birlikte çalıştık. Emekli olduktan sonra da hiç ayrılmadık. Her 24 Kasım günleri bir araya geliyoruz. Ne yazık ki Milli Eğitim Müdürlüğü bizi maalesef bilmiyor, hiçbir zaman programlarından haberimiz olmuyor.
CUMHURİYETİ, BUGÜNLERİ BAŞÖĞRETMENİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E BORÇLUYUZ
Biz kendimiz bir araya gelerek kutlamalarımızı yapıyoruz. Program dâhilinde ne yapacağımızı yazılı olarak belirliyoruz. Bu program çerçevesinde konuşmalarımız oluyor, anılarımızı anlatıyoruz. Güncel konuları konuşuyoruz. Eğer bugün burada isek, bunu Başöğretmenimiz Atatürk’e borçluyuz. Biz Ömrümüzün sonuna kadar bu geleneğimizi yaşatacağız.
TELEFONLARIMIZ SUSMAK BİLMİYOR
Milli Eğitim hatırlamasa da bizi sevgili öğrencilerimizi hiç unutmuyor. Telefonlarımız susmak bilmiyor. Bakın beni bu sabah 66 yaşında olan bir öğrencim aradı. İşte bizim hayat boyu kazandığımız zenginliğimiz budur. Burada benim okuttuğum ve emekli olan öğrencim de var. Evimiz gün boyu ziyaretçilerden dolup taşıyor. Bu bizim için inanılmaz bir Mutluluktur. Burada bulunan arkadaşlarım adına bizi unutmayıp arayan, günümüzü kutlatan, öğrencilerimize, herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi.
KÖY ENSTİTÜLERİNİN ARDINDAN KÖY OKULLARININ KAPATILMASI BÜYÜK HATAYDI!
Bu geleneği yaşatan emekli öğretmenlerden Bedriye Ay, köy okullarının kapatılmasının büyük hata olduğunu, köyde öğretmenlik yapmamış öğretmenlerin ülkenin, hayatın gerçeğini hiçbir zaman anlayamayacağını savunarak; “ Önce Köy Enstitüleri kapatıldı.
Orada yetişen öğretmen her şeyi biliyordu. Tarımı, hayvancılığı, sağlığı, köyde ne yağılması gerekiyorsa pratik olarak biliyordu. Sonra Köylerde okulların kapatılması daha büyük hata olmuştur. Köyde öğretmenlik yapmayanlar birçok gerçeği asla öğrenemeyecek.
İnsanlar çocukları için şehre indi. Köyler sahipsiz kaldı. Şehirlerde varoşlar oluştu Bu çok yanlış bir uygulama oldu.”dedi. Diğer emekli öğretmenlerde tek tek düşüncelerini dile getirdiler. Gelecek yıl ise daha farklı bir program yapmak için fikir birliğine vardılar. Ancak içerik belirtmediler.
