Sami Özçelik / Artvin

aaa

Siirt’in Şirvan İlçesi Bakır Madeni sahasında 17 kasım’da meydana gelen göçük sonucu 16 işçi yaşamını yitirdi. Olay ilk anda basına aşırı yağışlar olarak geçti. Ancak daha sonra burada ihmallerin var olduğu ile ilgili iddialar ortaya çıkmaya başladı. Kazanın ardından Artvinliler , “ya bu kaza tepemizde olsaydı?” sorusunu sorup irkildi.. Çünkü yer yer %80’lere çıkan eğim ve 1. Derecede heyelan durumu olası bir kazayı dehşet boyutlara çıkabilirdi.

Peki, Şirvan bakır maden sahasında ne yaşandı? Kazanın muhtemel sebepleri neler? Bundan sonra ne yapılacak?

Kazanın olduğu Madenköy’ü ziyaret eden Sosyal Haklar Derneği (SHD) Başkanı Melda Onur, gazetecilerin sorularını yanıtladı ve 25 Temmuz’da da aynı sahada benzer bir olay olduğunu söyledi. Onur, “Bu kaza geliyorum demiş” dedi.

Toprak altında kalan işçilerin aileleriyle de görüşen Onur, işçilerin annelerine sık sık “toprak kayıyor” dediğini aktarıyor.

‘KURTARMA ÇALIŞMASI YAPILAMAYAN YERDE NASIL ÜRETİM YAPILDI?’

Ciner Holding’e ait Park Elektrik tarafından işletilen maden sahası bir açık ocak. Yani, maden cevheri, yer altına tünel kazılarak değil, madenin üzerindeki toprak örtüsü kaldırılarak, kademeli bir şekilde kazılarak çıkarılıyor.

Yoğun yağışın ardından meydana gelen toprak kaymasından sonra arama kurtarma çalışmalarının, buna katılacak personelin güvenliği nedeniyle hemen başlamadığını söyleyen Onur şu soruyu gündeme getiriyor:

“Kurtarma çalışmalarına başlamak için toprağın ıslaklığının kurumasını bekleyecek kadar kötü bir durum varsa, öncesinde işçilere o çalışma neden yaptırıldı? Bunu anlamak mümkün değil. Sen kurtarma çalışmasını başlatamayacağın toprakta nasıl iş yaptırıyorsun?”

SHD aynı zamanda bugün bir basın toplantısı yaptı ve çalışma koşullarına dikkat çekti. Açıklamada, gerek Park Elektrik bünyesinde gerek taşeron şirkette iş güvenliği önlemlerinin yeterli olmadığının gözlendiği belirtiliyor.

İşçilere bir saatlik iş güvenliği eğitimi verildiğini aktaran SHD, taşeron işçilerin sendikaya üye olmadığını ve günde 10-12 saat arası çalıştıklarını aktarıyor.

CHP: ŞİRKETİN KÂR HIRSI KAZAYA NEDEN OLDU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdikleri araştırma komisyonu kurulması teklifinde, maden sahasındaki şev adı verilen basamaklarda çatlaklar oluşmasına rağmen üretime devam edildiğini iddia etti.

Köyü ziyaret ederek tekliflerini hazırlayan CHP’li milletvekilleri, Türkiye’de maden facialarının büyüklüğüne ve sıklığına dikkat çekti.

Araştırma Komisyonu teklifinde ihmallerin incelenmesi ve yaşanan ölümlerin sorumluları ile kazanın nedenlerinin araştırılması, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için kalıcı çözümlerin bulunması, kamusal yaptırım ve denetimlerin yeterliliğinin ölçülmesi istendi.

CHP ayrıca şirketin “kâr hırsıyla” tehlikeli koşullarda işçilerin çalıştırılmaya devam ettirildiğini iddia etti.

artvin_cerattepe_direnic59f_12

BU KAZA ASLINDA ARTVİN’E ARTVİN HALKINA UYARIDIR!

Bütün bunlar Artvin Cerattepe’de yapılmak istenen Madenciliğin Artvin’e nasıl bir tehlike yarattığının bir yansıması olarak gören Artvin Halkı, “Siirt’te meydana gelen maden kazası aslında Artvin’e bir uyarıdır!. Kaldı ki Artvin’in durumu gerçekten vahim. Her yanı heyelan alanı olan yerde altında 25-30 bin kişinin yaşadığı şehir var iken ister kapalı ister açık olsun yapılacak madencilik hepimizi yok eder. Bizim anlamadığımız ve bilimsel açıklaması da olmayan şu; teknoloji gelişti. Zarar vermeyeceğiz. Demeleri o kadar büyük ve kötü bir yalan ki!.. Bakın Siirt’te de teknolojik makineler kullanılıyor. O kadar güçlü makinalar var ki, o kadar çok patlatma yapılıyor ki, 40 bin ton olan üretim 100 bin tona çıkarılmış. Ne demek bu daha çok patlatma, daha çok sarsıntı, daha çok para kazanma hırsı. Bunu teknolojisi gelişmiş makineler aracılığı ile yapıyor. Özel şirketler doğanın bağrını, orada çalışan ve yaşayanın kahrını, halkını asla düşünmez ki!. O maden uğruna her şeyi yok ederi, mahveder ve çeker gider bu kadar!..

CERATTEEPE’DE YAPILACAK MADENCİLİK BÜYÜK BİR CİNAYETTİR!

Maden şirketinin sahibi buraya gelmez, ailesi burada yaşamaz. Onun için Cerattepe’de yapılacak madencilik cinayettir. Doğayı, katletmektir, yaşam alanlarını yok etmektir. Sularımızı kirletmek, zehirlemektir, Bilimsel raporlar aslında her harfini doğru şekilde yazmıştır. Bunu sahte kopyala kes yapıştır ÇED’leriyle değiştirmeniz mümkün değil. Ya Artvin Ya maden. Bunun dışında ne söyleniyorsa koca bir yalandır.

CERATTEPE, KAFKASÖR MEVKİİ’NDE AÇIK ALTIN İŞLETMECİLİĞİ

SÖZ VERDİLER AMA BAŞVURULARINI HENÜZ İPTAL ETMEDİLER!

Ve şunu da çok iyi biliyoruz ki, Orada kapalı alan madenciliği yapılmayacak. Yüzeyde bulunan altın madenini almak için açık alan maden çıkacak.

Başvuruları bu yönde olmuştu. İptal edileceği söylenen bu başvurunun iptal edildiğini duymadık. Bu yönde bir haber çıkmadı. Hedef aslında çok net ve kesin. Altın maden. Bununla ilgili yerel gazetelerde haberleri daha önce okumuştuk. Bir maden koskaca bir doğa, altındaki şehir. Geçmiş ve gelecek yok edilmeye değer mi? Sizin hiç insafınız yok mu?

MİLLİ EKONOMİYE KATKIYMIŞ O DA AMBALAJLANMIŞ YALAN

TÜRKİYE’DE ÇIKARIŞANN MADENİN %98’İ ŞİRKETLERE AİTTİR!..

Altın aslında zenginliğin metalik sembolüdür. Para ile birlikte ekonomik egemenliğin diğer ayağıdır altın. Peki, kimi yâda kimleri, hangi ülkeleri zengin ediyor? Çıkarılan bölgeyi, ülkeyi mi, çıkaran maden şirketlerini mi? Hele hele bizde %2’si bile kalmıyor. Üstelik bu yasada yazıyor. Buna rağmen nasıl tepki konmuyor o da ayrı bir soru işareti? Afrika’ya kara kıta, yoksul kıta diyenler, en çok elmas, altın

ve madenler bu kıtada çıkar. Ama en çok açlıktan ve susuzluktan ölen insan burada yaşar!. Neden acaba? Bu soruyu kendinize sordunuz mu? Altın borsası nerede işliyor!. Fiyatlarını kim nasıl belirliyor? Maden zarar vermeyecek, milli ekonomiye büyük katkı sunacak diyen arkadaşlarımız bu yanını düşünsünler lütfen.”şeklinde konuşuyor.

BAKAN MÜEZZİNOĞLU: NEREDE BAŞIBOŞLUK VARSA ÇÖZECEĞİZ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise iki gün önce, Siirt Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptığı açıklamada, “Burada bir ihmal, vaka veya başıboşluk varsa, orada da sorunları çözmek bizim görevimizdir. Kimin hatası, eksiği olursa olsun, burada gideni geri getiremeyiz ama biz tedbir almakla sorumluyuz. Rabbim bana tedbirlerin en güçlüsünü alabildin mi diye soracak” dedi.

Maden sahasını ziyaret eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın bir ihmal olmadığını değerlendirdiğini söylemesi ise tepki çekmişti.