Özer Topçu
Gezi’ye Giden Yol kitabından…

“BEN”DEN “BİZ”E

Küçük ”ben”lerden ”biz” olma yolunda ilerleyen, bu yolculuk esnasında tüm riskleri göze alan öncü olanları şükran ve hürmetle anarken, onların canları pahasına küçük ”ben” lerden ”biz” yapma mücadelelerinin esasında kartopu gibi büyüdüğünden bihaber kitlelerinde varlığını bilmekteyiz. Ancak gerçeklerin korkuları da beraberinde getirdiği bilincimiz bize o korkuların mutlaka tükeneceğinin müjdecileridir. Çünkü korkular sonsuzluğun ürünü ve sonsuzluk esasında korkularında inkarıdır. İnsan beyni biz istesek de istemesek de bu sonsuzlukta hep ilerlemekte ve her adımında ”ben”den uzaklaşıp ”biz”e yaklaşmakta.


Her ”ben”den uzaklaşma esasında kötüden kaçıştır. Kaçmak korkudan kaynaklıdır. İşte bizi de şimdiye kadar öğrendiklerimiz korkutuyor ve biz kaçıyoruz, istesek de istemesek de. Kardeşliğe dostluğa, insanca yaşamaya, tüm canlıların yaşama hakkına saygıya ve onlarla dostluğa koşuyoruz. Sınırlardan, sınıflardan, savaşlardan, ölümlerden kaçıyoruz. İnsanlığın yolculuğu tüm bu tutsak yaşamdan kaçmaktır, esasında. ”Ben”den kaçıp, gezegenin hiç kimseye ait olmadığı bilincinin çiçek tarlasının kollarına atıyoruz esasında. Bu yolculuk sen istesen de istemesen de, ben istesem de istemesem de olmak zorunda ve bu esasında doğa kanunu…
Tıpkı depremleri durduramadığımız gibi, ”ben”den ”biz”e giden kaçışı da durduramayacağız… İşte o bilinçle tutacağız bir birimizin elinden. ”Ben” ”sen” ayrımını yaşayan bilinci lanetleyip, ”biz” olmamızın mutluluğunu yaşayacağız. Diğerleri yoksa ”biz”de yokuz bilinciyle yaşamı yeniden yaşanır yapacağız, ”biz” olmakla… Ne kadar aşağılayıcı gözlerle bakacağız RTE’nin Hopa çıkartmasına, ne kadar aşağılayacağız savaşa gider gibi ODTÜ’ye giden RTE’yi… Eskortlarla şehir trafiğini allak bullak eden haydutların varlığını düşündükçe kahkahalara boğulacağız. Sınırların, sınıfların varlığının anlamsızlığını gördükçe kendimize ne çok kızacağız…

”Her yeni yıl diğerinin aynısıdır” diyen görüşe atfen yazılmış bir yazıdır. Değişiyoruz, diyalektik her kuralı ile işliyor. Değişmeyen şeyin sadece kendisi olduğunu öğrendiysek, ”biz” olma yolundayız. ”Biz” olma yolunda olmayı istesek de istemesek de, doğa gereği, diyalektik gereğidir ”biz”olmamız…

Diyalektiğin kervanının önüne takoz koyanlar esasında kendi beyinlerine koymakta o takozu. Tüm devlet sistemleri şu an onu yapıyor. Onlar ne kadar ürürse ürüsün kervan son gaz yürüyor…
Gezegenimizde yaşayan tüm varlıkların yeni yıllarını kutluyorum. Saygı ile…

1010599_711216168957115_4491173098262608397_n