Karga Gak Demeden-03-01-2017
Ömer ŞAN

Daha ilk saatinde yeni olmayacağını gösterdi bu yıl da… Sadece rakamlarının sonu 7 olarak değişti, 2017 oldu!.. Yani kısacası, nasıl diyordu şair…
“Düzen aynı düzen, şeklen değişik/ Göbek aynı göbek, etler değişik/ Koltuk aynı koltuk, götler değişik…”
Bakın mesela… Bu da, İkinci Meşrutiyetten kalma bir üçlük idi… Yani hani şu bir kısım ‘zevatı muhterem’in ‘reklam arasına’ girmeden önce dizilmiş aralarına!
Biz uydurmadık bunu ha… Ama nasıl da uydu şu ‘yeni’ dedikleri yıla?
Son bir ayda 3 ayrı terör saldırısı. Açıklamalara göre 112 can kaybı-şehit ve 300’ün üzerinde yaralı! Beşiktaş, Kayseri ve Ortaköy! Hepsinden kötüsü her katliam sonrası, saldırıyı üstlenen terör örgütleri yandaşlarının aynı ifadelerle, kendilerine haklılık çıkarması… Oysa hep bizim insanımızdı toprağa gidenler!
Metin Akpınar, 17 Aralık’ta günün sözü olarak aktarmıştı: “Şahadet şerbeti diye bir içecek var, zenginler pek tercih etmese de, gariban sofralarının vazgeçilmezi son zamanlarda.”
Zengini de bu memleketin evladı ama kendini bu memleketin evlatlığından ayıranlar var ya hani, ‘kendilerini Allah’ın koruduğunu’ söyleyip zırvalayan siyaset yavşakları gibi! Hele bir de ‘yağmur yağıyorsa AKP’nin yüzü suyu hürmetine’ diyen zevat var, Güneydoğu dolaylarından. Siz bilmezsiniz!
Bakın örneğin, Y.Şafak gazetesi, Ortaköy saldırısından 2 gün önce, yurt dışında yayın yapan STv dizisindeki, ‘Noel Baba kılığına giren katil senaryosunu’ haber yapmış. Biraz tuhaf değil mi? Çok tuhaf… Tuhaflıklar ve hatta çok tesadüfler ülkesi!
Yetti mi? Yetmez! Hemen sonrasında İçişleri Bakanı S.Soylu ile Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ çeşitli açıklamalar yaptı… En ilginci Kurtulmuş’un açıklaması geldi, “Teröre yönelik başarılı çalışmalar yaptık” dedi. Haksız değil! Son 1 ayda 3 terör saldırısı; 300 yaralı ve 100 üzerinde ölüm!
Hele bir dönem, ‘devlet büyükleri ve yöneticilerine’ hakaretvari suçlamalar yağdırıp, şimdi devlet makamlarında olanların hala ‘omurgadan’ konuşuyor olmasını dikkate bile almıyoruz!
Oysa ki, “Yurttaşlarını terörden koruyamayan bir ülkede, Allah’ın yarattığı canları ve yaşamı katletmeyi kendisine hak ve görev sayanların dini-imanı tartışılmaz!”
Buna da bakın mesela… Nobel Ödüllü İngiliz filozof Bertrand Russell, insan türünün bu gezegende bir arada yaşayabilmesinin sırrını 1959 yılında vermiş: “Biri entelektüel, biri ahlaki 2 şey söylemek isterim. Entelektüel açıdan söylemek istediğim şudur: Herhangi bir konuyu incelerken veya felsefesini düşünürken, kendine sadece gerçeklerin ne olduğunu sor! Ve bu gerçeklerin ne anlama geldiğini… İnanmak istediklerinin yada inanılsaydı topluma faydalı olacağını düşündüğün şeylerin seni önlendirmesine izin verme! Sadece gerçeklere bak.
Ahlaki açıdan söylemek istediğim şey çok basit. Sevgi bilgeliktir. Nefret aptallıktır. Her gün daha fazla karşılıklı bağımlı olan bu dünyada birbirimize toleranslı olmaya alışmalıyız. Bazı insanların, bizim hoşlanmayacağımız şeyleri söyleyebileceğine alışmalıyız. Sadece bu şekilde birlikte yaşayabiliriz. Eğer birlikte yaşayacak ve birlikte ölmeyeceksek vermeyi ve tolerans göstermeyi öğrenmeliyiz. Bu, insan türünün bu gezegende yaşayabilmesi için hayati önemdedir!”
Ve Emperyalizm ve Kapitalizm, sırf bu yüzden hedefine koymuştu Russel’i…Nobel almış olsa bile. Gerisi hikaye… Sevgi bilgelik, nefret aptallık!
Rize Belediye Başkanı Kasap’ın, özellikle de Atatürk Anıtı’nın geçici olarak valilik önüne taşınması sonrası, Rize’nin kurtuluşuna ilişkin söylediği, ‘Bizi Atatürk kurtarmadı’ içerikli açıklamalarına, şehitlerin bedenleri toprakla buluşmadan düzenlenen ‘hamsi festivallerine’ değinmiyoruz dahi. Hele bir de siyasilerin kalkıp, şehit ailesinin evine giderek, ‘şehit haklarını’ tebliğ etmesine de söz yok!
Sevgili Metin Kuk, bu aradan kapak yapmış yandaşlığa… “Yağdanlık, içine yağ koymayınca boş bir el aletidir; yağı doldurunca, dili de yağlar dişi de!”
Unutmayın ki, “Türkiye’nin 2016 ilk çeyrek itibarıyla toplam dış borcu 411.5 milyar dolar oldu. AKP iktidara geldikten sonra 2003’te, bu borç 124 milyar dolardı. Yani her doğan çocuk 5.137 dolar borçla dünyaya geliyor!”
Ve son haber olarak, Rize’de 2 erkek çocuğa cinsel istismardan tutuklanan, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu eski Müdürüne, ‘nitelikli cinsel istismar’ gibi suçlamalardan 24 yıl 2 ay hapis cezası verildi! İlginç olan, bu şahısın daha önce Kızılay ve Ensar Başkanlığı da yapmış olması ve İl Genel Sekreter Yardımcılığı görevi sonrası tutuklanmasıydı!
Hemen ardına başka bir fena haber daha geliyordu… TOKİ’nin girmeyi planladığı Ayder Yaylasının komple yıkılıp, doğaya uygun dönüşümle yeniden yapılacağı kaydedildi! Rantın boyu ‘cehennem yoluyla’ aşılmaya çalışılan Kaçkarlara uzanacak bildiğiniz üzere!
Onurunu satmadan, yoksulluk içinde yaşamını tamamlamadan önce hepimize İstiklal Marşını bırakan ve bu kısacık arada, “İnsanlık da, Müslümanlık da, Milliyetçilik de Türkiye’de. Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal’e versin” diyen Mehmet Akif’i ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz bir kez daha…
Can Yücel’in dediği gibi… “Kursak, diye bir yer var. Heveslerim… Hayallerim… Sevdiklerim… Hepsi orada.” Umudun umutsuzluğa kapılmadığı… Yaşamın varsıllığında nice güzel günler görecek çocukların gözlerindeki ışıltı gibi bir yıl dileğiyle…