Sami Özçelik

Oktay Ballı. Ardanuç-Gümüşhane Köyü’nden Evli 2 çocuk babası, Köyde yaşıyor, eşiyle birlikte hayvancılık yapıyor. Kendi sigortasını kendisi yatırıyor. Devletten hiçbir şey istemiyor. Şehirlerde asgari ücretle kendilerini asgari yaşama mahkûm edenlere derhal köye dönün mesajı veriyor. Şehre gerekmedikçe inmiyor.

Barajlardan zarar gören köyün bağlık denen çok önemli verimli arazileri ve yerleşim yerleri sular altında kalmış. Burası kışın köylünün yaşadığı, tarım yaptığı, hayvanlarını indirdiği yer imiş.

GÜMÜŞHANE ÜNLÜ ŞOVMEN BEYAZIT ÖZTÜRK’ÜN DE KÖYÜ

Gümüşhane Köyü Ünlü Şovmen ve TV program yapımcısı Beyazıt Öztürk’ün de köyü. Oktay Ballı, köyde yaşamı ve köyü anlatırken, şehirlerde yaşam mücadelesi veren gençleri köye dönmeye davet ediyor. Ballı; “ Ben 43 yaşındayım. Doğduğumdan beri, biz ailece hayvancılık yaparız. Eskiden hayvancılık daha çoktu. Herkesin büyükbaş olsun küçükbaş olsun hayvanları olurdu. Şimdi köyde kimse kalmadı kışın 10 hane ya var ya yok. Yazın 30 hane kadar oluyoruz.

HAYVANCILIK YAPIYORUM DEVLETE YÜK OLMUYORUM. KENDİ SİGORTAMI KENDİM YATIRIYORUM

Ben büyükbaş hayvancılık yapıyorum. 8-10 büyükbaş hayvanım var. Bunların 5’i sağılıyor. Hayvancılıktan geçiniyoruz. 2 çocuğum var. Onlar okula gidiyor. Eşimle birlikte hayvanlarımıza bakıyoruz. Allah’a şükür kimseye muhtaç değiliz. Kendi sigortamı kendim yatırmaktayım: sağlıklı besleniyorum. Yağ, süt, peynir, yoğurt satıyorum. Bunun yanında bağ bahçe işi de yapıyorum. Patates ekiyorum. Köyümüzde çok güzel patates yetişir. Köydeki otlakları kiralıyorum. Otu biçiyorum.

HAYVANCILIK ÇALIŞKAN İNSANLARIN İŞİDİR

Hayvancılık tembel olmayan insanların işlidir. Hayvanları seveceksin, çalışmayı seveceksin. Fedakarlık yapacaksın. Onlara ne kadar çok iyi bakarsan, onlar sana o kadar çok gelir getirirler. Köyümüz baraj yapıldıktan sonra ilçe merkezinden

uzaklaştı. Şimdi 26 km. oldu. Taksi tutsan dünya kadar para alıyorlar. Köy servisi yok.

KÖYÜMÜZ BARAJLARDAN, YÜKSEK GERİLİM HATLARINDAN MADEN ARAMA FAALİYETLERİNDEN OLUMSUZ ETKİLENDİ!…

Köyümüzün bağlığı vardı. Kışın oraya inerdik. O da baraj altında kaldı. Yetmedi, şimdi de yüksek gerilim hatları köyümüzün ortasından geçti. Buna karşı çıkalım dedim ama beni dinleyen olmadı. Köye zarar vermeden geçebilirlerdi. Ormana zara verdiler geçip gittiler. En az 10 yıldır madenciler köyümüzü delik deşik ettiler. Sürekli sondajlar yapıldı. Ne oldu sonuç bilmiyorum. Bütün bunlar arasında ben köyde yaşamaya ve hayvancılık yapmaya devam ediyorum, bundan sonra da edeceğim. Köyümü asla terk etmeyeceğim. Köyden büyük şehirlere göç edip sıkıntı yaşayanları köye dönmeye davet ediyorum. Çünkü ne varsa yine köylerde var. İnsanlık da bereket de , sağlık da..” dedi.