AKP’Lİ MUHAMMET BALTA O KİŞİNİN EREN ERDEM OLMADIĞINI İTİRAF ETTİ!

 

Anayasa görüşmeleri esnasında çıkan tartışmada bacağının ısırıldığını iddia eden AKP’li Muhammet Balta’nın Genel Kurul’da “Isıran kişi kesinlikle Eren Erdem değildi” itirafının ardından CHP’li Eren Erdem sert açıklama yaptı.

 

Isırılma tartışması dün AKP’li Şamil Tayyar’ın “Bir şerefsiz, Trabzon Milletvekilimiz Muhammet Balta’yı ayağından ısırdı. Bunu da gördük.” sözleri ile genel kurula taşındı. CHP’li vekillerin AKP’li Balta’nın bacağını ısırdığını iddia eden Tayyar’a CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel “Tayyar bunu ispatlarsa, gelip beni ısırabilir” dedi.

 

Ardından Meclis’te basın toplantısı düzenleyen CHP’li Erdem, “Epitel doku testi yaptıralım yaptırmazsa yalancıdır iftiracıdır o sonuçta ben çıkarsam istifa etmeye namusum şerefim üzerine söz veririm ama ben çıkmazsam onların istifa etmesi gerekir” dedi. Kamera kayıtlarını da Meclis Başkanlığı’ndan istediğini belirten Erdem, AK Partili vekilin bacağındaki yaranın iki gün önce de var olduğunu savundu.

 

AKP’Lİ MUHAMMET BALTA: ISIRAN KİŞİ KESİNLİKLE EREN ERDEM DEĞİLDİR!

 

Meclis Genel Kurulu’nun dünkü birleşiminde söz alarak şahsına iftira atıldığını ifade eden CHP’li Erdem, vekillerin birbirine iftira atmasının Meclis itibarına zarar verdiğini ve AKP’li Balta’nın bu konuya ilişkin açıklama yapması gerektiğini belirtti. Bunun üzerine bacağının ısırıldığının kesin olduğunu belirterek söz alan AKP’li Balta, “Aldığım İslami terbiye, yüce Meclis altında ettiğim yemin, aile terbiyem ve teşkilat terbiyem gereği özellikle insanlara asla iftira atmadım ve asla da yalan konuşmadım. Kesinlikle akşam gelişen bu talihsiz olayda, kesinlikle Eren Erdem burada önümüzde değildi, ısıran kişi kesinlikle Eren Erdem değildir.” dedi.

EREN ERDEM: İKİNCİ KABATAŞ PALAVRASI BU AÇIKLAMAYLA ÇÖKMÜŞ OLDU!

 

Dün düzenlediği basın toplantısında, Meclis Başkanlığına olay anının kamera kayıtları ve epitel doku testi için başvurduğunu belirten Erdem, Balta’nın bu açıklamasının ardından şunları söyledi:

 

“Ülkemizin geleceği adına çok önemli görüşmelerin gerçekleştirildiği Meclis’te ne yazık ki ikinci bir Kabataş vakasıyla karşı karşıya kaldık. Tam bir gün boyunca bir yandan gerek Meclis Genel Kurulu’nda, gerek basın toplantılarında bazı vekiller adımı zikrederek türlü türlü küfürler yağdırırken; diğer yandan TV kanallarında, gazete köşelerinde ve sosyal medyada birtakım aktroll tetikçisi şahsıma ağza alınmayacak hakaretler yağdırdı. Ben ilk dakikadan itibaren açıkça söyledim: Test yaptıralım, eğer ben çıkarsam istifa ederim ama çıkmazsam siz istifa edecek misiniz dedim. Hemen ardından benim olmadığıma dair açıklamalar yapıldı. Aldığı İslami terbiye gereği olayı yapan kişinin şahsım olmadığımı söyleyen vekilin, o terbiye gereği, şahsıma yönelik tüm gün boyunca süren linç girişimine sessiz kalmayıp, olayın ilk dakikasında çıkıp gerçeği söylemesini beklerdim. Bu olay, en başta bir insanın itibarıyla oynamanın ne kadar kolay olduğunun göstergesi oldu; daha sonra havuz medyasının ne kadar sahtekâr ve iftiracı olduğunu gözler önüne serdi.  Şahsıma iftira atan tüm vekiller, köşe yazarları ve aktroll zırvaları hakkında hukuki süreci başlatıp ivedilikle dava açacağım.” dedi.

 

METİN UCA:  ONU PAVLOV’UN KÖPEĞİ GİBİ OY KULLANIP BAŞKASINI SUÇLAYANLARA TERCİH EDERİM!

 

Meclis’te açılan pankartlara ilişkin Erdem, “Herkes kendi ruh halini yansıtan pankartlar taşır. Ben ömrüm boyunca hep anti-kapitalist pankartlar taşıdım. İnsanlara nefret saikiyle linç girişiminde bulunma amacıyla bir döviz taşımadım. O pankart o arkadaşların ruh halini yansıtıyor.” dedi. Konuya ilişkin sosyal medyada Metin Uca da bu pankartlara tepkisini bir örnekle açıkladı. Geçtiğimiz günlerde İzmir’deki hain saldırıda şehit verdiğimiz Fethi Sekin’in beslediği köpeğin, Sekin’in öldüğü yerde nöbet tuttuğu fotoğrafı paylaşarak “Ben şehit polisimiz Fethi Sekin için yas tutan vefalı köpeği, Pavlov’un şartlı refleksi gibi oy kullanıp başkasını suçlayana tercih ederim” dedi.