Özer Topçu
13 Ocak 2017

#

Birisi ehliyetsiz, diğeri cahil.

Otobüse insanları doldurup çıktılar yola…
Yolculardan kimisi ehliyet sordu, o “var endişe etmeyin” dedi…
Yolcuların yarısı o ehliyet sorana öfkelendiler, bağırdılar, çağırdılar ve susturdular. Yolda trafik polisi çevirdi, sahte ehliyet gösterdi. Trafik polisi geç dedi.
Oysa poliste biliyordu o ehliyetin sahte olduğunu ama “amaaaan doğruluk bana mı düştü” diyerek görevini kötüye kullanmayı tercih etti.
Yolculardan ciddi tepki geldi, şoförlük yapamazsın dediler. Orada yolcuların tanıdığı ehliyetli birisi vardı. Ona verelim o kullansın dediler hepsi bir ağızdan. Sonra seçim yapalım dediler. Seçim yaptılar aynı kişi seçimi tekrar kazandı. Kendi içlerinde homurdandılar, oylar çalındı diye ama ses cılız çıkınca kimsede takmadı.
Yolda bir çok kaza yapmasına rağmen direksiyonu bir başkasına vermedi. Hatta bütün kazaların suçunu meslektaşı olan cahil şoföre yıktı ve o şoförden de çıt çıkmadı. Şimdi de arkadaşını terörist olarak ilan etti.
Yolda mola vermiyor. Yolcular aç ve susuz. Karınlarını restaurantta doyuracak bir kaç kişi ancak çıkar koca otobüste… Zaten de öyle oluyor, kaptan o zenginlerle oturup yiyor, ehliyet soranlara tepki gösterenlere de çubuk kraker, badem kraker gibi yiyecekler atıyor, seçimlerde kendisine oy vermeyenlere de zırnık koklatmıyor.
Yolda kendisine bir muavvin aldı, bir müddet sonra onu attı yenisini aldı.
Şimdi de o yenisini de istemiyor.
“Ben her şeye yeterim” diyor peşinden…
Muavvin de ne derse onaylıyor.
Muavvinin tek derdi o oldu. Yolcuların onayını alarak onu tek başına kaptan yapacak.
Bu arada otobüste para suyunu çekmeye başladı. Daha gidilecek çok yol var ama yol çıkını yok…
Yanından hızla geçen son model otobüs şoförlerine el kol hareketi yaparak paldır küldür yola devam ediyor.
Para işlerine bakan adamı da yanına çağırdı elindeki paraları alarak “para işine de ben bakacağım bundan böyle” diyerek bir de tokadı yapıştırdı.
Bir kaç Bodyguard aldı yanına. Sesini yükselteni onlara dövdürüyor.
Sonunda otobüsü duvara çarptı ve otobüsün ne kaskosu vaaaar ne de trafik sigortası…
İşin ilginç yanı suçu yıkacak kimse de kalmadı. Kalmadı çünkü her şeye o bakıyordu.
Günlerce düşündü suçu kime atayım diye salladı parmağını başladı sövmeye “eyyyyy dış mihrak siz nasıl benim yanımdan o hızda geçersiniz, bak sen öyle geçtin TL değer kaybettiiii, dolar zirve yaptıııı”…
Bir diğerine “bana baaaaak banaaaaa sen kim oluyorsun da bana sellektör yapıyorsuuun” “haddini billl, sen bilmezsen ben gösteririm sanaaaa” diyerek raconunu kesti.
Hemen yanıbaşlarında ki otobüsün şoförü ” şu Bodyguardlarına söyle benim otobüsümün içine etmesinler, çıksınlar otobüsüm den” deyiverdi. “Çıkmayacaklar ulannnn, çıkmayacaklarrrrrr erkeksen sen çıkart” diye bağırıverdi.
Yolcu bitap, otobüs harap.
Çık çıkabilirsen işin içinden.
Kaptan kendi kendine konuşmaya başladı.
“Atatürk’ü hakir gördüm”
“Sarhoş dedim, ayyaş dedim”
“Affet beni ne olur”
“anladım ki tavuk tavuk yumurtası, kaz kaz yumurtası yumurtlar”
“İşe bak “o” taaa o zaman içti içti ben şimdi sarhoş oldum”
Tutmayın lan padişah geliyor!