Sami Özçelik / Artvin

CHP Artvin İl Kadın Kolları Başkanı Gülşen Kurul “Mecliste yaşanan şiddet görüntüleri başkanlık sisteminin ayak sesleridir” dedi.

Yeni Anayasa görüşmeleri sırasında CHP Milletvekili Aylin Nazlı Aka’nın yaptığı eylem sonrası bazı kadın milletvekillerinin saldırısına uğraması ve bu esnada bazı kadın milletvekillerinin darp edilmesi dolayısıyla; olayı kınamak adına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP )Kadın Kolları Türkiye Genelinde eş zamanlı olarak bir basın açıklaması yaptı.

Bu çerçevede CHP Artvin İl Kadın Kolları Başkanlığı CHP İl Binasında bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına CHP Artvin İl Kadın Kolları Başkanı Gülşen Kurul, CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt, Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin, CHP Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Halit Yılmaz ve çok sayıda partili katıldı.

Basın açıklamasında ilk olarak kısa bir konuşma yapan İl Başkanı Ali Yücel Kurt Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaklaşık 3 haftadır devam eden Yeni Anayasa Görüşmelerinin ülkeyi dikta rejimine götürdüğünü söyledi.

“BUNUN ADI BAL GİBİ DİKTATÖRLÜKTÜR”

Parlamenter sistemlerde yasama, yürütme ve yargıdan oluşan erkler ayrılığı olduğunu dile getiren Kurt “Milletvekilleri halktan aldığı yetkiyle mecliste yasma görevini yerine getiriyor. Bu yüzdendir ki ‘Hâkimiyet Milletindir’ diyoruz. Yeni Anayasa ile başbakanlık kalkıyor. Başbakanlık kalktığında rejim değişmiş oluyor. Rejim değiştiği zaman her şey bir kişiye bağlanmış oluyoruz. Bu kesin ve kesinlikle Recep Tayip Erdoğan ile ilgili bir konu değildir. Bu demokrasi ile ve Cumhuriyetle ilgilidir. Dolayısı ile rejimle ilgilidir. Bizler o yüzden diyoruz ki bunun adı bal gibi diktatörlüktür. Bu nedenle bu ülkeyi seven tüm kesimlere” diye konuştu.

İl Başkanı Ali Yücel Kurt’tan sonra bir konuşma yapan CHP Artvin Kadın Kolları Başkanı Gülşen Kurul “Mecliste yaşanan şiddet görüntüleri başkanlık sisteminin ayak sesleridir” dedi Kurul yaptığı konuşmada başkanlık çıkmazına giden yolda, gözünü hiçbir şeyden sakınmayan biatçi anlayışın, farklı düşünene karşı her türlü şiddeti uygulamayı da göze aldığını, meclis görüşmeleri sırasında, günlerdir üzüntüyle kaygıyla izlediklerini söyledi.

19 OCAK’TA DEMOKRASİ DARP EDİLDİ

Kurul konuşmasında “Ne yazık ki, 19 Ocak Perşembe günü Meclis görüşmeleri esnasında, iktidara mensup bir kadın milletvekili, bu konuda partisinin erkek milletvekillerinden geri kalmadığını göstermiştir. İktidarın yıllardır siyaset yapma biçimi olarak tercih ettiği kin ve nefret dilinin,

Her kesimde yarattığı derin yarıştırma, ötekileştirme, Şuanda dayatmaya çalıştığı rejim değişikliğinde, meclis çatısı altında sürdürdüğü farklı düşüncelere tahammülsüzlüğü, demokrasiden, adaletten uzak anlayışı, maalesef ülkeyi doludizgin geri dönülmez bir yıkıma doğru sürüklemektedir.

Bu ateşi harlayanlar ne yazık ki siyasi varlık nedenlerini demokrasimize ve parlamenter rejime borçlu olduklarını unutacak kadar gaflet ve delalet içerisindedirler. Bizler böyle bilir ve inanırız ki, biz kadınlar, barışı, sevgiyi, hoşgörüyü, adalet duygusunu doğamızdan, yaradılışımızdan alırız” dedi.

-Sadece Kadın Vekilleri Değil Meclis Çatısı Altından Bir Kez Daha Demokrasiyi Darp Ettiniz

KADINLIK BİLİNCİNDEN NASIL BU KADAR UZAK DÜŞTÜNÜZ?” HELE HELE, KENDİ ÇOCUKLARINIZIN, TORUNLARINIZIN GELECEĞİNE NEDEN BÖYLE ŞUURSUZCA KIYMAKTASINIZ? NE UĞRUNA?

Başkan Gülşen Kurul konuşmasının devamında da şu ifadelere yer verdi. “Anayasa değişiklik paketini destekleyen kadın milletvekilleri bu uğurda kadına şiddet uygulayacak kadar gözü dönmüş kadın vekil, bu şiddete sesini çıkarmayan kadın vekiller, “Kadınlık bilincinden nasıl bu kadar uzak düştünüz?” Hele hele, kendi çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğine neden böyle şuursuzca kıymaktasınız? Ne uğruna?

Bizler anlamakta zorlanıyoruz, Çünkü; akla ve vicdana vurmak mümkün değil.

Sizler ki, çağdaşlaşmanın ve yurttaş olmanın en üst kazanımı olan temsil yetkisini Cumhuriyetle elde etmiş milli egemenliği en üst çatısı olan mecliste milletvekili olma hakkını elde etmişsiniz. Cumhuriyetle birlikte kul olmaktan çıkıp birey olan, kadınlar,

Ulu önder, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında kadına seçme ve seçilme hakkı vermesiyle milletvekili olan kadınlar Atatürk bu hakkı, kadın güçlensin, kadın özgür olsun, toplum güçlensin diye vermiştir. TBMM’nin, kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği meclisten, kadın vekile söz hakkı verilmeyen, kadın vekillere şiddet uygulayan bir meclise doğru sürüklediniz.

Unutmayın, sadece kadın vekilleri değil meclis çatısı altından bir kez daha demokrasiyi darp ettiniz. Sizleri izleyen milyonlarca insanın Türkiye Büyük Millet Meclisine olan inancını, umudunu zedelediniz.

Hangi siyasi partiden olursa olsun kadının ortak paydası, barış olmalı, sevgi olmalı, hoşgörü olmalıdır. Siyasi iktidarın kadın vekillerin biat etmeyi, kulluğu seçmeyi bırakın…! Erkek hegemonyasının talimatlarıyla değil vicdanınızla, aklınızla, adaletinizle hareket edin.

Emeğinizi, enerjinizi çocuk tecavüzlerinin, kadına şiddetin önlenmesi için harcayın. Kız çocuklarımız cayır cayır yanıyor sesinizi çıkarın, bu ülkede yaşayan kadınlar olarak, anneler olarak sizden beklentimiz budur.

TOPLUMDA BARIŞIN VE HUZURUN TOHUMU SEVGİDİR

İnsanın insanı sevmesi ile başlar bütün güzellikler, toplumda barışın ve huzurun tohumu sevgidir. Sevgi tohumu ekerseniz huzuru barışı biçersiniz. Şiddet ve kin tohumu ekerseniz, savaşı kaosu kutuplaşmayı biçersiniz. Meclis çatısı altında izlediğimiz bu tablo, gelecek adına kaygılarımızı arttırıyor.

Ancak, şiddet görüntülerinin yanında gördüğümüz kadın dayanışması bize umutların tükenilmediğini bir kez daha gösteriyor.

Gelin sizde umudun bir parçası olun barışın, huzurun elinden sizde tutun. Birileri değil; Türkiye Kazansın” Konuşmaların ardından basın açıklamasına katılan partililer hazırladıkları dövizlerle yeni anayasa teklifi ile getirilmesi planlanan cumhurbaşkanlığı sistemini ve bu görüşmeler esnasında CHP’li Kadın Milletvekillerine yönelik saldırıyı protesto ettiler.