Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selin Sayek Böke, bugün açıklanan işsizlik istatistikleri ile ilgili yazılı basın açıklaması şöyle:

“Bugün açıklanan işsizlik istatistikleri 6,5 milyon insanın her gün yaşadığı karanlığı, umutsuzluğu bir kez daha hepimizin gözleri önüne serdi. Kendi yandaşlarının ekonomisini ve kendi siyasi geleceğini her şeyden daha önemli gören Saray düzeninin vatandaşı nasıl da yok saydığını gösteren gerçekler rakamlarla bir kez daha ortaya kondu.

80 milyona bu iktidar anlayışının dayattığı ekonomik düzen 6,5 milyon kişinin işsizliğinin sorumlusu. Yaşanan işsizlik, yandaşlarının batık projelerini vatandaşa istihdam yaratacak ve çağı yakalayan üretim ekonomisinden daha önemli gören bu Saray düzeninin çöküşünün de ispatı.

Türkiye 16 Nisan’da bir tercih yapacak. Ya bu çöken düzenle devam etmeye karar verecek, ya da bu düzeni değiştirmeye ve kalkınan, istihdam yaratan, üreten ve adil bölüşen yeni bir Türkiye hikayesini yazmaya başlayacak. Milletimize 16 Nisan’da sorulacak soru ‘’bu düzen devam etsin mi?’’ sorusu olacak. Yanıtı aşikar. Hayır. 6,5 milyon kişiyi işsiz bırakan bu düzen devam etmesin, etmeyecek de.

Bugün TÜİK’in açıkladığı 2016 yılı Kasım ayı İş Gücü İstatistikleri, resmi işsizlik oranının Kasım ayında son 7 yılın zirvesine çıkarak yüzde 12,1’e ulaştığını ortaya koydu. Şu anda resmi rakamlara göre 3 milyon 715 bin kişi işsiz. Umudunu kaybetmiş, çalışmaya hazır vatandaşlarımız ve zamana bağlı eksik istihdam edilenler de dahil edildiğinde gerçek işsizlik yüzde 20’ye, gerçek işsiz sayısı da 6 milyon 508 bine ulaşmış durumda.

Yani şu anda 6.5 milyon vatandaşımız işsiz, mutsuz, umutsuz ve evine ekmek götüremiyor. Bu, 6.5 milyon hanenin karanlığı demek.

Bu korkutucu gerçekler, Türkiye’nin 2,5 yıldır yaşıyor olduğu Saray düzeninin devam etmesi durumunda hepimizi nasıl bir geleceğin beklediğini de gösteriyor. Bu anayasa değişikliği fiilen yaşanıyor olan bu Saray düzeninin devam edip etmeyeceğini soruyor vatandaşa. Hayır diyeceğimiz işte bu fiili başkanlığın hepimize dayattığı işsizlik, yokluk, yoksulluk ve karanlık.

“Fiili Başkanlıkta” İşsizlik 2 Puan Arttı

Veriler fiili başkanlık döneminde yani 2014 Ağustos’tan beri işsizlik bilançosunun gittikçe ağırlaştığını gösteriyor. Ağustos 2014’te yüzde 10,1 işsizlik oranıyla başladığımız fiili başkanlık döneminde, işsizlik oranı 2 puan artışla yüzde 12,1’e ulaşmış durumda. Ağustos 2014’ten 2016 yılının Kasım ayına kadarlık 2 yıl 3 aylık sürede, işsiz sayısı 771 bin kişi arttı.  Bu işsizlik oranı 2008-2009 ekonomik krizinden sonra yaşanan en yüksek işsizlik oranı, ve neredeyse o kriz dönemine de hızla yaklaşıyor.

Fiili Başkanlık Kadını ve Genci yok sayıyor

Bu ekonomik düzenin faturasını en çok gençler ve kadınlar ödüyor. Kasım ayı istatistiklerine göre her 4 gencimizden birisi ne eğitim görüyor ne de iş bulabiliyor. Bu gerçekler genç kadınlar için daha da karamsar. Her 2 genç kadından birisi ne eğitim görüyor ne de iş bulabiliyor.

Yol Ayrımındayız: Düzenin devamı mı yoksa değişim mi?

Bütün bu korkutucu gelişmeler şunu gösteriyor: Türkiye geleceğiyle ilgili bir yol ayrımında. Düzenin devam ettiği, yoksulluk ve yokluğun yaygın kitlelerde yaşandığı karanlık bir Türkiye mi, yoksa düzeni değiştirecek özgüveni olan, kalkınan, büyüyen, refahını adaletli, eşit bir biçimde paylaşan bir Türkiye mi?

Bu tercih, bir gelecek tercihidir. Bu tercih siyaset üstü, ideolojiler üstü bir tercihtir.

Biz, siyasi görüşü ne olursa olsun, ülkesiyle ilgili gelecek hayali olan herkese bir kez daha şu çağrıyı yapıyoruz: Kalkınan, büyüyen, refahını adaletli, eşit bir biçimde paylaşan, evine ekmek götürebilen, yüzü gülen bir Türkiye’yi, gelin birlikte Hayır’larla yeniden kuralım. “