Eyyyyyy Ak Parti ya da AKP’li;
Diğer deyişle evetçi;
Evet dememen için milyonlarca sebep var ama sana bu gün sadece bir tek hatırlatma yapacağım.
Bir arkadaşın sayfasında bir yazı okudum oradan esinlendiğim hususu hatırlatacağım sana.
Bir kere anayasa yerli değildir.
Anayasa yerli olmadığı gibi anayasanın geliş şeklide yerli değildir.
Çünkü AKP’yi Fethullah Gülen kurdurttu. Referansları o dur. Ona biat etmeyen hiç kimse ne milletvekili, ne başbakan, ne de cumhurbaşkanı olmuştur.
Eğer bu devlet gerçekten FETÖ’cü arıyorsa öncelikle işe buralardan başlamalı. FETÖ’cü olmayan bir kimse taşeronlarda çalışan işçi bile olamıyordu.
Bu şahıslar nasıl hükümet olduklarına bakmıyorlar, bir çok zavallıyı FETÖ’cü diye içeri atıyorlar.
AKP’ye bulaşan herkes Fethullah Gülen’in tedrisatından geçmiştir. Bu kadar net…
Bunlara dokunmadan diğer gariban kesimi hapislere atmak etik değildir.
Bylock kullanan gariban takımı içeriye dolduruldu. Siyasi kimse yok içlerinde. Bunlar içinden de bir çoğu el altından serbest bırakıldı.
Bylock kullananları almalarını da bir bakıma anlıyorum. Anlamadığım son zamanlarda Bylock kullanan birisini telefonla arayanı da içeri atmalarıdır. İki yüz binin üzerinde Bylock kullanan varsa ki var olduğunu iddia ediyorlar, bu iki yüz bin kişi ile görüşmeyen pek kalmamıştır.
Eğer evet kazanırsa bu 200 bin kişi ile görüşenlerde hapse atılacak. Bu da ülkenin büyük bir bölümüdür.
AKP’ye evet diyecek kişilerin Bylock kullanan birilerini aradığı da kesindir.
İşte o kişi gözaltına alınacak, sonra da kodese.
Yok ben sana oy vermiştim, ben Ak Partiliyim, ben Reyisçiyim, ben
o biçim sağlamım edebiyatı da çözmeyecek.
Tıpkı diğerleri gibi.
Hepsi AKP’ye nefer olmuşlardı ama bu gün AKP tarafından tutuklular…
Hem sen nerden bilebilirsin kimin Bylock’u var…
Evet deme, kodesi de boylama…
Bu gün Binali Yıldırım’ı dinledim.
Söylediği her şey yalan.
Hele bu anayasa ile ülkeyi darbelerden kurtarıyoruz demesi, külliyen yalan.
Bu ülke otoriter rejime giderek darbelerden kurtulmaz, demokrasi ile ancak kurtulur…
Neden şimdi kurtulmaz derseniz;
Üçüncü dünya ülkelerinde emperyalist ülkelerin derin devleti mevcuttur. Kendi politikası gereği darbe yapılacaksa yapar.
Eğer mevcut iktidardan istediği şekilde faydalanamıyorsa, o an iktidar değişikliğinden de randıman alacağını düşünmüyorsa onun için darbe kaçınılmazdır.
15 Temmuz piyesini örnek gösterip darbeyi püskürttük yalanına ancak aklı beş karış havadakiler inanır.
Senin etrafında ki etten duvar olan o güvenlik kuvvetlerine tek bir mantar tabancası bile patlattırmaz.
Bu böyle biline.
ABD’ye posta koyuyor gibi görünüp, ABD’den Suriye’ye karşı savaş haberini duyar duymaz Suriye’ye girmek için ABD’den çağrı beklediğinizi deklere etmeniz ABD’ye ne kadar uşak olduğunuzun kanıtıdır. Böyle uşaklar olduğu sürece tabi ki ABD ülkemizde darbe yapmaz.
ABD’nin ülkemizde yapmak isteyip yapamadığı hiç bir şey yoktur. Bu da darbeye gerek olmadığının göstergesidir.
Peki 15 Temmuz neyin nesiydi derseniz;
Birincisi ABD’nin ordumuzu itibarsızlaştırması…
İkincisi de;
AKP iktidar edilmeden önce dincilerin hepsi siyonizm ve ABD düşmanlığı yaparlardı. Halbuki 12 Eylül ile birlikte dincileri ABD desteklemiştir. Onların var olmalarını sağlamıştır.
Bir taraftan da dinci kesim haddinden fazla çoğaldığından ABD onları ikiye bölerek kendisine karşı çıkma ihtimallerini ortadan kaldırmışlardır.
Böylelikle var ettiği gücü ikiye bölmüştür.
Tüm bunlar göz önüne alınırsa referandumun galibinin #hayır# olacağı çok netleşmiştir.
Esnaf, çiftçi, işçi, memur, işsiz, vasıfsız işçi #Hayır de ülkenin ayarlarıyla oynatma!
