Basından, Sosyal Medyadan Beni Takip eden, yüz yüze görüştüğüm, Merhaba dediğim, Selam gönderdiğim, selamını aldığım, İyi günümü, kötü günümü paylaştığım, sofrasına ortak olduğum, soframı paylaştığım, Uzaktan yakından Dostlarım, Tanıdıklarım, Akrabalarım, Hemşehrilerim; Size iki çift kelamım var.

Anayasa Referandum oylamasına sayılı günler kala, ortalık yalanlarla, vaatlerle, sindirme korkutma, baskı politikalarıyla dolup taşıyor. Günahkârlar melekmiş gibi, kul hakkı yiyenler evliyaymış gibi davranıyor. Korkunç bir bilgi kirliliği ve algı operasyonu var. Sakın kanmayın. Düşünme, algılama ve muhakeme etme yetisi olan herkes neyin ne olduğunu bilebilir. Yine de hatırlatmak isterim.

Size cennet vaat edenler yalan söylüyor. Müminlerin, İnananların inancına göre böyle bir vaat çok büyük bir günahtır. Şirk koşmaktır. Asla bağışlanamaz.

Size Huzur vaat edenler yalan söylüyor. Demokrasi vaat edenler yalan söylüyor. iş vaat edenler yalan söylüyor. Çünkü 15 yıldır iktidardalar. Bu vaatler yeni mi akıllarına geldi. İşi Huzuru, demokrasiyi sağlamanın önünde engel mi vardı.

Size Yargı tarafsız olur diyenler yalan söylüyor. Çünkü bir parti başkanının atadığı yargıç kendisini atayanı yargılayabilir mi?

Meclis Hükümeti denetler diyenler yalan söylüyor. Çünkü Meclisin tüm yetkileri tek adama devrediliyor. Yürütmenin tüm meclisle olan bağları kesiliyor.

Sıkıyönetim kalksın diyenler yalan söylüyor. Çünkü Olağanüstü Hal demek sivil sıkıyönetimdir.

Darbeci vesayetçi rejim son bulacak diyenler yalan söylüyor. Çünkü Kendi vesayet rejimini oluşturup sivil darbe şartlarını sürdürmek istiyorlar.

Yargıda vesayet bitecek diyenler yalan söylüyor. Çünkü kendi atadıkları yargıç ve savcılarla yargıda kendi vesayetlerini oluşturuyorlar.

Cumhurbaşkanı’na cezai ve hukuki sorumluluk getiriyoruz diyenler yalan söylüyor. Çünkü Cezai ve hukuki sorumluluğun uygulanmasını imkânsız hale getiriyorlar.

Gençlere seçilme hakkı veriyoruz diyenler yalan söylüyor. Çünkü bu maddeyle kendi çocuklarını askerden, denetimden uzak tutup ömür boyu maaş almasını sağlamak istiyorlar.

Mecliste milletvekili sayısını artıranlar milletin sırtına yük bindirmekten başka bir şey yapmıyorlar. Etkisiz yetkisiz bir mecliste milletvekili sayısı niçin artsın. Daha fazla maaş ödensin diye mi?

Bürokrasi azalsın büyüme hızlansın diyenler yalan söylüyor. Çünkü bunları yapmaları için önlerinde hiçbir engel yok. Hükümet onlarda, Meclis onlarda, yargı onlarda, asker polis onlarda.

Hükümet icraatlarını hızlandırmak için bir diktatöre mi ihtiyaç var. Güvenoyu meclisten niçin alınıyor? İcraat da çift başlılık mı var? Düşük profilli, abidik gubidik bir başbakanla zaten yürümüyor mu? Ne yapmak istedin de yapamadın. Ne istedin de verilmedi.

Demokrasi böyle güçlenmez. Bu kadar yetkiyi babama değil, Evliyaya bile vermem. Çünkü bu kadar yetki herkesi azdırır.

Anayasa referandumuna üç gün kaldı. Tüm yetkileri bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştırmak istiyorlar. Hem de yalanla dolanla. Devletin tüm yetki ve olanaklarını kullanarak.

Ülkeni düşün.

Bu ülke için ödenen bedelleri düşün.

Çocuklarının, torunlarının geleceğini düşün.

16 Nisan’da sandığa git Zulme zorbalığa #Hayır de.

Hüseyin Esentürk