Lise de ki Felsefe, Sosyoloji ve Mantık öğretmenim Rahmi Turanlı’nın kulakları çınlasın.

Rahmi hoca, Mantık dersinde, “yanlış bir önerme ile doğru bir sonuca varılmaz” derdi…

Rahmi hocadan aldığım ilhamla, ülkede birilerinin yanlış bir önerme yaptığını ve doğru bir sonuca varılamıyacağını düşünüyorum.

Önerme şudur:

*** Yükü istihap haddini aşmış bir kamyonla da hedefe varılabilir.

*** Bu kamyonun yükü de istihap haddini aşmıştır.

*** Bu kamyonla da hedefe varılabilir….

Yanlış!

Doğrusu şudur:

*** Hedefe varmak için, kamyona taşıyabileceği kadar yük yüklenmeli

*** Bu kamyonun yükü de taşıyabileceği kadardır.

*** Bu kamyonla hedefe varılabilir…

Hedefe varmak için yükü taşıyamıyacak bir araç seçilmiştir. Binali Yıdırım’a bu yük fazla gelmiştir ve taşıyamamaktadır.

Kamyon metafor ve önermesini, Yılmaz Özdil’den esinlenerek kullandım.

Yılmmaz Özdil, ‘yokuşa sarmış kamyona’ benztir zatı muhteremi.

‘Yokuşa sarmış kamyon’ diyor ki; “Anadolu’yu karış karış dolaşıyoruz, anayasayı anlatıyoruz. Herkese anlattık da Kılıçdaroğlu’na anlatamadık.”

Anadolu’nun karış karış dolaşıldığı iddiası ne kadar doğruysa, – ki çok doğrudur- anayasa anlatıldığı iddias da o kadar yanlıştır. Gerçekten Anadolu ziyadesi ile dolaşılıyor. Ama dolaşımda olan kampanya, anyasa anlatma kampanyası değil Kılıçdaroğlu’nu karalama kampanyasıdır.

Tartışmak istediğim bu değil! Velevki Anadolu’da anayasa anlatılmıştır. Kılıçdaroğlu’da dolaşıyor Anadolu’yu. O masal mı anlatıyor? O da anayasa anlatılıyor. Araştırma sonuçları gösteriyor ki, o sizden daha fazla insanı ika etmiş. Bu kadar insan onu anlamış ikna olmuş da, siz niye anlamadınız, ikna olmadınız. Anlama özürlü müsünüz yoksa.

Hem Kılıçdaroğlu mecbur mu sizi anlamağa…

Bu da bir yana, ‘yokuşa sarmış kamyonun’ kullandığı ‘anlama anlatma’ metaforu şu fıkrayı anımsattı bana:

Sarhoşun birisi henşer penşer yürüken cadde de, karşılaştığı birisine, yürümesi gibi henşer penşer bir dille sormuş: “Bu caddenin karşı kaldırımı hangisidir abi” adam karşı tarafı göstererek: “işte orası” deyince, sarhoş: ” Hayret! Orda da sordum. Kaç kişiye sordumsa burayı gösterdiler. Ne çok namussuz varmış bu ülkede yahu!…”.