Ömer Şan / Hopa
Yıllardır hiç aksatmadan 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarının yapıldığı Hopa’da bu yıl da coşkulu 1 Mayıs etkinlikleri düzenlendi.
Hopa’daki kutlamalarda, çay ve Çaykur ağırlığı kendini hissettirirken; Sahil Yolu üzerinde toplanan yaklaşık 500 kişilik kalabalık, Hopa Meydanına kadar, tulum eşliğinde çeşitli slogan ve türkülerle yürüdü.
İlçede Halkevlerinin öncülüğünde CHP, DİSK, KESK’e bağlı sendikalar, Eğitim-Sen, ESP ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla bir araya gelen işçiler ve yurttaşlar DİSK’in, ‘Varlık Fonuna Hayır, Çaykur Halkındır’ pankartı arkasında yürüdü.
Hopa meydanındaki etkinliklerde çeşitli konuşmalar yapılırken, Çaykur’da örgütlenme çalışmalarını sürdüren DİSK Gıda-İş Sendikası adına konuşan Genel Başkan Seyit Aslan, Türkiye’de hiç de iyi şeylerin olmadığını ifade ederek, “Bütün tozları halının altına süpürerek sorunu çözemezsiniz” dedi.
İş cinayetlerinde, Türkiye’nin Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada olduğunu ve AKP iktidarı döneminde 17 bin işçinin iş cinayetleri sonucu öldüğünü anlatan Aslan, “Ekonomi iflas ediyor, kasadaki paralar suyunu çekiyor. İşsizlik sigortası fonu yağmalanıyor. Şimdi kurdukları Bireysel Emeklilik Sigortası Fonu ile bizlerin birikimlerini sermayeye kaynak aktarmaya çalışacaklar. Ama bunu kabul etmiyoruz, hiçbir işçi ve emekçi bu fonda kalmayacak, istifa ederek fondan çıkacak” diye konuştu.
Varlık fonu Ne Yapar?
Varlık fonuna devredilen tüm kurumlar, Çaykur da dahil artık özel şirket statüsünde olduğunu ileri süren Aslan, “Varlık Fonu, elinde ne varsa satabilir! Çaykur dahil. Her türlü para piyasası işlemlerini yapabilir. Yani elindeki kamu şirketlerini borsada mezada çıkarabilir! Çaykur dahil. Gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hakları değerlendirebilir. Yani kamu şirketlerinin tüm taşınmazlarını satabilir! Çaykur dahil… Her tür ticari ve finansal faaliyetleri ulusal ve uluslararası piyasalarda gerçekleştirir. Yani bünyesindeki kamu şirketlerini ipotek gösterip borçlanabilir. Elinde ne var, ne yoksa, yerli ve yabancı piyasalarda satabilir! Çaykur dahil. Türkiye Varlık Fonu, Çaykur’un tamamını ya da bir kısmını yerli ya da yabancı sermayeye doğrudan satabilir. Fon, istediği gün, hiçbir gerekçe olmaksızın, hiçbir prosedür işletilmeksizin Çaykur’u satabilir-özelleştirebilir. Çaykur’un hisselerini borsaya açarak, Çaykur’u yerli ve yabancı borsalarda peşkeş çekebilir. Çaykur’un tüm taşınmazlarını satabilir. Çaykur’un hem mal varlığını hem de Çaykur’da yapılan tüm işleri kanuna tabi olmadan ihaleye çıkarabilir. Çaykur’u hiçbir kanuna tabi olmaksızın ihaleler ile satabilir/taşeronlaştırabilir. Türkiye Varlık Fonu, KİT’lerin tabi olduğu hiçbir mevzuata tabi değildir. Devlet denetimi yoktur. Bütçe içinde değildir. Çaykur’a ilgili tüm yasal düzenlemeler yürürlükten kalkmıştır. Varlık Fonu, Çaykur işçisi için özelleştirmedir, Çaykur’un yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekilmesi, Çaykur işçisinin işsizliğe, yoksulluğa mahkum edilmesidir” dedi.
Varlık Fonu Kapatılsın!
Konuşmasında çay ve Çaykur’un özelliklerine değinen Aslan, “Varlık fonu kapatılsın, Çaykur dahil tüm kamu kurumları yeniden kamuya devredilsin istiyoruz. Çaykur’da çalışan mevsimlik işçiler kadroya alınsın istiyoruz. İşçiler istediği sendikada örgütlensin, işçinin sendika seçme özgürlüğü olsun istiyoruz. Çay, ülkemizde sadece bu bölgede yetişen ender ürünlerden birisidir. Bunu korumak, kollamak ve daha fazla geliştirmek gerekiyor. Bu nedenle çay, devlet tarafından stratejik ürün olarak kabul edilmeli ve buna göre değerlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
